Gazeteciler linç edildikleri sırada polisin saldırganlara, 'Dağılın, yoksa kalbinizi kırmak zorunda kalacağım' dediği öğrenildi.

İŞKENCE VE RANT KAVGASI ARTTI

Van’ın Erciş ilçesinde daha önce yolsuzluğu tescillenmesine rağmen AKP hükûmeti tarafından Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı olarak atanan eski Erciş Emniyet Müdürü Murat Hoş, toplumsal olaylara sert yönelimi, HDP’li vekilleri ‘Ben devletim’ diye tehdit etmesi ve yine gazetecileri sürekli darp etmesi ile biliniyor. Murat Hoş’un belediyeye kayyum yardımcısı olarak atanması ile birlikte Erciş’te yerel seçimler yaklaşırken rant kavgası ve işkence de arttı.

Son olarak kayyum tarafından AKP’li İş Adamı Şahin Yağar’a verilen sahil yolu projesinde, kanuna aykırı bir biçimde belediyeye ait iş makinelerinin çalıştırılması, çarpık ilişkiler ağını bir kez daha ortaya çıktı.

Aynı zamanda yapılan işin ağır olmasına rağmen birçok çalışanın sigortalarının yatırılmadığı, bazılarının da sigorta ücretinin az ödenmesi için kısa süreli giriş çıkışlar yapıldığı öğrenildi. Konu hakkında ismini vermek istemeyen bir işçi, “Yaklaşık 3 aydır burada çalışıyorum, sigortam yok. Burada sadece formalite amacıyla birkaç kişinin sigortası yatırılıyor. O da, haftalık en uzun sigorta aylık yapılıyor” dedi.

Söz konusu bu iddiaları haberleştirmek için Şahin Yağar ile görüşmeye giden ve buradan başlayarak Emniyet Müdürlüğüne kadar linç edilen Gazeteciler İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş’ın başına gelenler, Erciş’te yerel seçimler öncesi AKP cenahında çok büyük bir rant kavgasının başladığını da gösteriyor.

GAZETECİLER 'ŞÜPHELİ', SALDIRANLAR 'MAĞDUR' OLDU

Erciş Belediyesi'nden Erciş Sahil Yolu Vitrin Projesi ve aynı zamanda birçok ihaleyi alan Vensira Med.San. Tic. Ltd. Şirketinin Sahibi Şahin Yağar, aldığı ihalelerde Erciş Belediyesi'nin araçları ve aynı zamanda personelinin çalıştırdığını fotoğraflayan gazetecilere yüze yakın adamı ile saldırdı. Gazetecileri darp eden Yağar’ın emniyette “mağdur” sıfatı ile ifade verdiği ortaya çıktı. Kameraları kırılan, aynı zamanda darp edilen gazetecilerin ise “şüpheli” sıfatı ile ifadeleri alındı. Polisin gözü önünde saldıran müteahhidin ise “mağdur” sıfatı ile ifade verdiği öğrenilirken, hiçbir şeyi olmamasına rağmen hastanede ağır darp raporu aldığı öğrenildi.

HASTANEDE 'RAPOR' OYUNU

Yağar’ın gerçekleştirdiği saldırı sonrası, Erciş Kayyumu Mehmet Şirin Yaşar ve Erciş İlçe Emniyet Müdürü Can Candaş'ın, emniyet binasında toplantı yaptıktan sonra Şahin Yağar’ın hastaneye götürüldüğü öğrenildi. Hastaneye götürülen Yağar’ın hiçbir şeyi olmamasına rağmen, darp raporu aldığı ve “hayati risk” taşıdığı raporu oluşturmak için doktorun 24 saat müşaade altına tutulması gerektiğine yönelik rapor tuttuğu belirtildi. Onlarca kişinin saldırdığı ve kafalarında ağır darbeler alan Gazeteci İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş'ın ise, ayaküstü tedavi edilerek tekrar emniyet müdürlüğüne götürülmesi dikkat çekti.

ORGANİZE SALDIRI

Yağar ve Yağar’ın adamları tarafından saldırıya uğradıktan sonra Erciş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulunmaya giden gazeteciler, burada gözaltına alınarak, Emniyet Müdürü Can Candaş’ın cinsiyetçi sözlü hakaretlerine maruz kaldı. Hastanede gelişen saldırının planlı olduğu belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Şahin Yağar'ın ilçede ve Van genelinde rüşvet ve tehditle ihale alan biri olduğu bilinir. Aynı zamanda bu şahsın Mehmet Şirin Yaşar ile çok iyi bir ilişkisi vardır. Bize yapılan saldırı organizeli bir saldırıydı. Tamamen emniyetin ve emniyet güçlerinin bilgisi dahilinde gelişti. Sıradan bir olayda hastane önü polislerle doldurulurken, bu durumda sadece 4 polis yanımızda vardı. Aynı zamanda hastane polisinin hastane önünde biriken kalabalıktan da haberi vardı. Bizi bilinçli olarak bu çetevari saldırıya maruz bıraktılar” diye konuştu.

POLİSTEN SALDIRGANLARA: KALBİNİZİ KIRARIM

Hastanede gazetecilere yönelik gelişen ilk saldırının ardından, kitlenin halen hastane etrafında bekleyerek tekrar saldırma hazırlığına girmesine polisin müdahale etmediğini ifade eden Erhan Akbaş, "Bize ilk saldırıyı gerçekleştirenler, tekrar toplandı. Polisin normalde bunların toplanmasına izin vermemesi gerekiyordu. Bunu üzerine ben yanımdaki polise, ‘bunlar tekrar toplanıyor, saldıracaklar’ dedim. Benim uyarıma karşı polis bir aile bireyine, ‘gençlere söyle, dağılsınlar, yoksa kalplerini kırmak zorunda kalacağım’ ifadesini kullandı. Ardından beni hastaneden emniyete götürdüklerinde bu aile tekrar bana saldırdı” dedi.

YILMAZ'IN KANAMASI SÜRÜYOR

Maruz kaldıkları darp girişimi sonrası en çok yarayı alan Gazeteci İdris Yılmaz’ın yüzünde morarma ve burnunda kanamalar halen devam ediyor. Ailesinin hastaneye götürmek istediği Yılmaz'ın, ikinci bir saldırı ihtimali nedeniyle hastaneye gidemediği ifade ediliyor.