Ressam Nehir Kılıç ve arkadaşlarının eserlerinden oluşan Akar Ýşler başlıklı karma sergiyle Ýstanbul Kadıköy'de Nehir Sanat Atölyesi'nin açılışı gerçekleştirildi. Ressam Nehir Kılıç'ın engelli ve travma yaşamış çocuklara sanat eðitimi vermek amacıyla 6 arkadaşıyla biraraya gelerek kurduðu Nehir Sanat Atölyesi ev kadınlarını da sanatla buluşturmayı hedefliyor. Çok sayıda sanatçının yaðlı boya resimleri ve heykellerinden oluşan sergi 15 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilir.

12 yıldır engelli ya da travma geçiren çocuklarla pedagog eşliðinde resim çalışmaları yapan Kılıç, "Elimden geldiðince bu çocukların iç dünyalarını pedagog yardımıyla kaðıtların üzerine dökmeye çalışıyorum. "Nasıl yardım edebilirim, pencerelerini nereden bulabilirim?" mantıðında yaşayan biriyim. Kaybedilecek fert yoktur diye düşünüyorum" diyor.

ÝŞÝ OLMAYAN KADINLARA DA SANAT EÐÝTÝMÝ

"Sanat atölyesini kadın arkadaşlarımla bir araya gelerek açtık. Yerimizde oturmuyoruz, üretiyoruz" diyen Kılıç, "Hobi işleri, güzel sanatlara hazırlık dersleri, seramik gibi konularda da dersler vereceðiz. Kazancı olmayan kadınlara bir şekilde el becerisi kazandırıp toplum içinde kendi ayaklarının üzerinde durmalarını da saðlamak istiyoruz" diye konuştu.

"ENGELLÝ ÇOCUKLAR HAREKET HALÝNDE OLMALI"

Kılıç, engelli çocuklarla olan ilişkisini de şu sözlerle ifade etti: "12 yıldır engelli çocuklarla çalışıyorum. 10 yıl işitme engelli çocuklarla çalıştıktan sonra son yıllarda zihinsel engelli çocuklarla çalışmaya başladım. Ýster istemez onlarla güçlü bir baðım var. O çocukların toplum içinde hareket halinde olmasını istiyorum. Bu atölyeye gelirken sokakta gezecek olması onun için büyük bir kazanç."

BÝR TÜR DIŞAVURUM ÇALIŞMASI

Resim çalışmalarıyla çocukların ilk önce özgüvenlerini arttırmaya çalıştıðını belirten ressam Nehir Kılıç şöyle konuştu: "Bir süre sonra özgüvenlerinin istediðim noktaya ulaştıðını çizdikleri resimlerle görüyorum. Bu olumlu etkiyle konuşmaları, estetik algıları ve bakış açıları deðişiyor. Engelli çocukların bu gibi çalışmalar yapması bir devlet politikası haline de getirilmeli. Travma yaşamış çocuklar üzerine eðilmeyi düşünüyoruz. Boşanma süreci yaşayan, şiddete maruz kalmış, yas sürecinde olan, özsaygı problemi yaşayan bu çocuklar üzerinde de yine pedagog yardımıyla sanatsal etkinlikler yapacaðız. Pedagog arkadaşımız gerekli terapiyi yaptıktan sonra ben de içlerinde olan o anı resimlettireceðim. Bir çeşit dışavurum diyebiliriz."