DTK binasında sürdürülen açlık grevini ziyaret eden sanatçılar, siyasi iktidarın Türk cezaevlerinde 63 gündür bedenlerini ölüme yatıran siyasi tutsakların meşru talepleri karşısında adım atmasını istedi. Geçmişte yaşanan açlık grevlerine, ölüm oruçlarına işaret eden Sanatçı Ýlkay Akkaya, Bizim hafızalarımızda kazılı onlarca tanıklık var. Bugün cezaevlerindeki arkadaşlarımızla beraber en sevgili ölülerimizi yeniden kaybediyoruz dedi.
Aralarında Ýlkay Akkaya, Nur Sürer, Jülide Kural, Işıl Özgentürk, Şebnem Sönmez gibi sanatçı ve oyuncuların da bulunduðu aydın ve feminist bir grup DTK binasında açlık grevinde olan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuðluk, BDPli vekiller ve DTK Daimi Meclis üyelerini ziyaret etti.
ESP Diyarbakır Ýl Başkanı Ramazan Karakaya ve ESP Diyarbakır yöneticilerinin de katıldıðı ziyarette konuşan açlık grevindeki BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Sizin burada olmanız bize umut veriyor diyerek kadınların gerçekleştirdiði ziyaretin kendileri için önemli olduðunu belirtti.
Her şeye raðmen bu ülkede vicdanlar körelmedi. Her şeye raðmen kadınların özgürlük mücadelesi var diyen Kışanak, Türk cezaevlerinde PKK ve PAJKlı tutsaklar öncülüðünde 12 Eylülde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinde 63üncü güne girildiðinin altını çizdi. Kışanak, Cezaevlerindeki tutsakların yaşamla buluşma arzu ise başlattıkları açlık grevlerinde ölüm sınırına gelinmiştir dedi.
Türk cezaevlerinde 63 gündür açlık grevinde olan siyasi tutsakların saðlık durumlarına da dikkat çeken Kışanak, kritik bir eşiðe gelindiðine vurgu yaparak, Siyasi tutsaklar yaşama tutunmak için özgürlük mücadelesine sarılıyorlar ifadesini kullandı.
Siyasi iktidarın inatlaşmalardan vazgeçerek çözüm için bir an önce adım atması gerektiðini söyleyen Kışanak, Bu sadece cezaevlerindeki tutsakların sorunu deðil Türkiyenin sorunudur dedi.
Kışanak son olarak Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan ve 5 Kasım günü açlık grevine katılan kanser hastası Özgür Karagözün dün gece fenalaşarak Dicle Üniversitesi Hastanesi Yoðun Bakım Ünitesine kaldırıldıðını duyurdu.
Kışanakın konuşmasının ardından söz alan oyuncu Jülide Kural, bir tarafta meşru taleplerle bedenlerini ölüme yatıran siyasi tutsaklar bir taraftan ise bu taleplere karşı sessizliðini sürdüren hükümet olduðunu ifade ettiði konuşmasında, Bir an önce hepimizin kabul ettiði bu meşru talepler kabul edilsin. Çünkü biz sessiz kalmayı, cenazeleri taşımayı istemiyoruz dedi.
EN SEVGÝLÝ ÖLÜLERÝMÝZÝ YENÝDEN KAYBEDÝYORUZ
Kışanakın Sizlerin burada olması bize umut veriyor sözlerine karşılık Asıl sizlerin bu kadar direngen olmanız bize umut veriyor şeklinde yanıt vererek başlayan Oyuncu Şebnem Sönmez ise, Çünkü biz yıllardır haklarımızı aramaktan mahrum bırakıldık. Yıllarca toplum suskun bir toplum yetiştirildi. Cezaevlerinde insanlar bedenlerini ölüme yatırırken devlet suskunluðunu koruyor. Eðer bir devlet halkın taleplerini dinlemiyorsa ve halk direniyorsa devlet midir yoksa halk mıdır o devleti güçlü kılan? diye konuştu.
Geçmişte yaşanan açlık grevlerine, ölüm oruçlarına işaret eden Sanatçı Ýlkay Akkaya, Bizim hafızalarımızda kazılı onlarca tanıklık var. Bugün cezaevlerindeki arkadaşlarımızla beraber en sevgili ölülerimizi yeniden kaybediyoruz dedi.
Akkaya, açlık grevlerinin demokrasiye, barışa ve çözüme hizmet ettiðine işaret etti.
Türk ve Kürt annelerinin Yürüyün, siz açlık grevlerini bırakın biz devam edelim diyerek tutsaklara çaðrıda bulunmalarını isteyen Işıl Özgentürk ise, Yeni ölümler, sakatlıklar olmasın. Müdahale edilse bile tutsaklar bir çok kayıpla başlayacak hayata. Ve kimsenin buna hakkı yok şeklinde konuştu.
Avukata Filiz Keresticioðlu, Artık hukukçu olmakta yetmiyor. Kalbimiz dayanmıyor. Ölüm görmek, acı görmek istemiyoruz diyerek siyasi iktidarın açlık grevlerine karşı duyarsızlıðına tepkisini dile getirdi.
Son olarak açlık grevindeki DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuðluk, Türk cezaevlerinde 63 gündür devam eden açlık grevlerinin bir çıðlık olduðunu ifade ederek artık bu sesin duyulması gerektiðini söyledi. Sadece Kürt halkı için deðil tüm Türkiye halkları için eşitlik, özgürlük mücadelesi verdiklerini ifade eden Tuðluk, kamuoyunun cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin duyarlılıðı büyütmesini istedi. Tuðluk, Hem içeride hem dışarıda ölüyoruz. Haklarımızı almamız için ölmemiz mi gerekiyor? diyerek sözlerini tamamladı.