‘Emine Erdoðan sen de anasın, sesimize ses ver’

‘Emine Erdoðan sen de anasın, sesimize ses ver’

Cezaevlerinde 45 gündür siyasi tutsakların bedenlerini ölüme yatırarak sürdükleri açlık grevlerine dikkat çekmek isteyen yüzlerce kişi Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde oturma eylemi yaparak siyasi tutsakların taleplerinin karşılanmasını istedi. Barış Annesi Sakine Demir, “Sen de anasın, bizim yüreðimiz yanıyor. Sesimize ses ver. Yeter siz de duyun artık sesimiz” diyerek Emine Erdoðan’a seslendi.

BDP Diyarbakır Ýl Örgütü, cezaevlerinde PKK ve PAJK’lı tutsakların bedenlerini ölüme yatırarak 45 gündür sürdürdükleri süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde oturma eylemi yaptı.

BDP Diyarbakır Ýl Başkanı Zübeyde Zümrüt ve ilçe yöneticileri, TAYDER Başkanı Sırrı Doðan, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoðan, HDK sözcüsü Hüseyin Bardakçı, Barış Anneleri, Diyar Tuhad-Der, MEYA-DER, ESP’nin de katıldıðı eylemde, “Susmak ölüme ortak olmaktır. Ölümlere göz yummayacaðız” yazılı pankart taşındı. Sık sık “Bıji berxwedane zindanê”, “Bıji serok Apo”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.

Devletin 45 gündür devam eden açlık grevlerine karşı duyarsızlıðını sürdürdüðüne dikkat çeken Barış Anneleri Ýnisiyatifi’nden Sakine Demir yaptıðı konuşmada, “45 gündür çocuklarımız açlık grevindeler. Tansiyon, bulantı gibi durumlar başlamış artık. Devlet kulaklarını kapatıyor çocuklarımızın taleplerine. Biz barış istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Binlerce insan bunun için burada” dedi.

Milyonlarca insanın aynı talepler etrafında birleştiðini ifade eden Demir, Emine Erdoðan’a ise şöyle seslendi: “Sen de anasın, bizim yüreðimiz yanıyor. Sesimize ses ver. Yeter siz de duyun artık sesimiz.”

BAYDEMÝR: RABBÝM HÝÇBÝR ANNEYE EVLAT ACISI YAŞATMASIN

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, 45 gündür bedenini açlıða yatıran siyasi tutsakların tüm insanlıðın vicdanına hitap ederek meşru taleplerinin kabul edilmesini haykırdıklarını ifade etti.

“Onların talepleri meşrudur, hukukidir ve bizim de taleplerimizdir” diyen Baydemir şöyle devam etti: “Bu taleplerin karşılanması demek, müzakere masasının kurulması demektir. Her şeyden önce ellerin tetikten çekilmesi demektir. Akan kardeşkanının durması demektir.”

Diyarbakır’da olduðu gibi Ankara, Ýstanbul, Bursa gibi batı illerinde de Türk annelerinin, asker annelerinin Kürt anneleri ile aynı hissi paylaşarak acılarda ortaklaşmak gerektiðini söyleyen Baydemir, “Biz acılarımızda ortaklaşmazsak ortak bir geleceði kuramayız. Biz zor günde acıda, tasada ortaklaşmazsak sevinçlerde buluşamayız. Bu çıðlık Kürt halkının evlatlarının Türk halkına neredeyse son çaðrısıdır. Bu çaðrı duyulmalı ve gereði yapılmalıdır. Rabbim böyle bir acıyı hiçbir anneye yaşatmasın. Evlat acısını ne Türk’ün ne de Kürt’ün annesine yaşatmasın” diye konuştu.

Geri dönüşü olmayan bir yolda ilerlemenin arifesinde olunduðunu ifade eden Baydemir, “Eðer ki telafisi imkansız bir acı yaşanırsa kendi hesabıma şunu söylüyorum; cezaevinde bir ölü dahi çıkarsa bu kentte oturup belediye başkanlıðı yapmak, hiçbir şey olmamış gibi davranmak Osman Baydemir’e haram olsun. Eðer ki bu çıðlık duyulmaz, barış eli havada kalırsa bir kez daha legal siyasetin önü kapatılırsa ben de şapkamı önüme koyup düşünme gereði duyarım” diye kaydetti.

Baydemir, Türkiye halklarına ise şöyle seslendi: “Gelin Kürt halkının evlatlarının son çaðrısını, barış elini havada bırakmayın. Ölümler olmadan, kalıcı hasarlar olmadan talepler yerini bulsun. Müzakere başlasın. Kardeşkanı akmasın.”

Yapılan konuşmalar ardından yüzlerce kişi oturma eylemine geçti.