Emine Erdoðan evi ne zaman terk eder - Erdem Can

Emine Erdoðan evi ne zaman terk eder - Erdem Can

Memur tarihçiler eli ile yazılan Türk resmi tarih tezi, özellikle Osmanlı sarayında kudretli padişahların yanı sıra perde arkasındaki güçlü iş bilir kadın figürleri imal etmeyi de ihmal etmez. Son günlerin bu muhtevaya uygun ”kahramanı” da Türk Başbakan Tayyip Erdoðan'ın eşi Emine Erdoðan.

Başbakan eşi olmanın dışında bilinen bir başka vasfı-kariyeri- olmayan Emine Erdoðan, kızı Sümeyye ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoðlu ile birlikte yaptıðı Myanmar-Arakan ziyareti sonrası tıpkı eşi başbakan Tayyip Erdoðan gibi uçakta gazetecilerin sorularını cevaplamış. Birden çok gazetede Emine Erdoðan'ın kadın gazetecilerin sorularını cevapladıðının altı çiziliyor. Belli ki Emine Erdoðan'ın gezilerinde haremlik selamlık esas.

Bu arada söz konusu bu dış gezide Emine Erdoðan'ın kafilenin başı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoðlu'nun ona eşlik eden heyetin bir üyesi konumda olması da Türk devlet ricali açısından ”ileri” demokrasinin ipuçlarını veriyor.

Emine Erdoðan'ın cevaplarındaki üslup, konumu gereði protokoller bir misyondan ziyade üst düzey bir devlet görevlisi hatta hükümetin bir üyesi edasında. Emine Erdoðan kendisine biçtiði bu konumunu öylesine kanıksamış ki Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in eşi Esma Esed'in ülkesinde yaşanan son gelişmeleri engelleyememesine şaşırdıðını söylüyor. Hatta bu tavırsızlık Emine Erdoðan'ı hayal kırıklıðına uðratmış.

Esma Esed'le olan samimiyetini anlatırken çok çarpıcı bir örnek vererek, ”Görüşmek istedim, eşim vasıtasıyla Beşşar Esed'e not bıraktım ama bana geri dönmedi Esma Hanım” diyor. Tayyip Erdoðan ile Beşar Esed arasındaki ilişkinin diplomatik teamüllerin ne denli ötesinde olduðuna iyi bir örnek bu. Ýki liderin görüşmelerinde hanımlarının beş çayları için randevulaşması da ayrı bir yer tutuyormuş bir zamanlar.

Emine Erdoðan'ın anlatımlarından anlaşıldıðı kadarı ile iktidardaki liderlerin eşleri ya devlet yönetiminde görünenden daha fazla etkili ya da Emine Erdoðan'ın kişisel pratiði onu böyle düşünmeye sevk ediyor.

Nitekim Emine Erdoðan'ın devlet icraatları konusundaki inisiyatifi şu sorulara verdiði cevaplarla ortaya çıkıyor:

”Esma Hanım sizi arasa, yardım istese, yardım talebini karşılar mıydınız?

O günlerde öyle bir talebi olsa, elbette yardım ederdim. Eşi için deðil ama Esma Hanım ve çocukları o günlerde benden bir yardım isteselerdi, 'çocuklarınla beraber, Türkiye'ye gel, seni koruma altına alalım, burada yaşa' derdim, burada kalmasını isterdim.

Başbakan Erdoðan ne derdi buna?

Başbakan'ın da böyle düşüneceðini sanıyorum, çünkü kadınların ve çocukların durumu özeldir.”

Soruyu soran gazeteci de aldıðı cevap karşısında şaşırarak Emine Erdoðan'ın uluslararası bir kriz karşısında bu kadar rahat inisiyatif geliştirmesi durumunda Başbakan Erdoðan'ın tavrının ne olacaðın merak ediyor.

Emine Erdoðan olası bir durumda kendisinin nasıl bir tavır takınacaðının da ip uçlarını veriyor. ”Benim zihnimdeki Esma Hanım asla bu işlere müsaade edecek bir kadın deðildir. Olanlara razı deðildir. Çocuklarını alır babasının yanına gider diye düşünüyordum ama gitmedi. Sonra öyle bir umudum da kalmadı. Evet aslında iyi dosttuk. Senede iki üç kez görüşürdük, annesi ve babasını bile aðırlamışımdır, 2006'da. Sümeyye de Suriye'ye gittiðinde Esma Hanım'da kalmıştır. Biz dosttuk, samimiydik, protokol yoktu aramızda. Hatta hala olanlar hakkında onayının olmadıðını düşünmek istiyorum. Demokratikleşme konusunda çabaları olan bir kadındı.” sözleri, Emine Erdoðan'ın böyle bir durumda kendisinin ”çocukları da alıp babasının evine gideceði” biçiminde yorumlanabilir. Ancak görünen o ki O, demokrasi ve insan hakları konusunda eşinden çok da farklı düşünmüyor.

Emine Erdoðan, hükümetin bakanlarını yedeðine alarak yaptıðı bu gezilerin eleştirilmesine de bir ”anlam” veremiyor. O'na göre, ”Ýmkanlarımız aynı anda birkaç bölgeye ulaşmaya yetiyorsa, neden koşmayayım? Ýmkanınız varsa, bu bitsin sonra öbürünü yaparım diyemezsiniz. Bu Türkiye'nin güvenilirliðiyle, gündem belirleyiciliðiyle ve ekonomik gücüyle alakalıdır.”

Emine Erdoðan'ın devletin imkanlarını kullanırken ki rahatlıðı ve bunu ifade ederken kullandıðı ”devlet adamı” dili dikkate şayan.

”Biz burada gerçekleri söylemeye korkuyoruz, konuşmaya korkuyoruz, çünkü herkes tutuklanıyor” bu sözler Arakanlı Bibi Half Sar adında bir kadının Emine Erdoðan'a anlatımlarından. Kendi yönetimlerindeki ülkede yaşananları duymamak için onca yol giden Emine Erdoðan ve heyetinin kendi ülkelerindeki gerçeði bir başka dilde duymalarını da bu gezinin en hayırlı sonucu olarak görmek gerek.

[email protected]