Emine Ayna: Erdoðan insanlık dışı bir dil kullanıyor

Emine Ayna: Erdoðan insanlık dışı bir dil kullanıyor

Türk cezaevlerinde devam eden açlık grevleri her an ölümlerin yaşanabileceði bir evreye girerken, kendisi de açlık grevinde olan BDP’li vekil Emine Ayna, Başbakan Erdoðan’ın açlık grevcilerine karşı “insanlık dışı bir dil” kullandıðını söyledi. Başbakan’a seslenen Ayna, “Siz bilirsiniz. Önünüzde iki yol var, ya bu halkın taleplerini görür, tanır hükümet olarak Türkiye’nin demokrasi, eşitlik, özgürlük problemini çözersiniz. Ya da bu açlık grevlerinin altında ezilirsiniz. Biz açlık grevi yapmadan öncede ölüyorduk şimdi de açlık grevinde ölürüz” dedi.

Türk cezaevlerinde bulunan PKK ve PAJK’lı tutsaklar öncülüðünde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarının saðlanması ve Kürt dili önündeki tüm engellerin kaldırılması talebiyle 12 Eylül’de başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi 64’üncü gününe girdi. Dışarıda DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuðluk, Daimi Meclis üyeleri, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ile BDP’li vekiller ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile devam eden açlık grevlerine ilişkin Türk Başbakanı Tayyip Erdoðan, adım atmak yerine yine hakaret ve suçlamalarda bulundu.

Partisinin Salı günkü grup toplantısında konuşan Türk Başbakanı, BDP Eş Genel Başkanı Kışanak ve BDP’li Milletvekillerinin “ölümden, öldürmekten çıkar saðlamanın mücadelesini verdiðini” iddia etti. “Kendileri hayatın hazzını doyasıya yaşarken, insanları ölüme sürüklüyorlar. Hiçbir zaman çözümün taraftarı olmadılar” diye konuşan Erdoðan, BDP’li vekillerin açlık grevlerine ilişkin ““BDP’li milletvekilleri de açlık grevlerine varsın devam etsinler” diyerek çözümsüzlükteki ısrarını sürdürdü.

BAŞBAKANIN TÜRKÝYE’NÝN GELECEÐÝNE ÝLÝŞKÝN PROJESÝ YOK

ANF’ye konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna Erdoðan’ın açıklamalarına yanıt verdi. Türk Başbakanı Erdoðan’ın Türkiye’de demokrasinin saðlanması adına bir yöntemi olmadıðına işaret eden Ayna, şöyle konuştu: “Başbakan çok uzun bir süredir hiçbir şey söylemiyor. Sadece kuru bir laf kalabalıðı yapıyor. Başbakan aylardır, lügatinde, kafasında bulunan ne kadar küfür, hakaret, ahlak dışı kavram varsa onu alt alta koyuyor ve hedef aldıðı kesime karşı bunları sıralıyor. Zaten bu nedenle bu sorun çözülmüyor, bu nedenle başbakan da hükümet de giderek eriyor. Çünkü Türkiye’nin geleceðine dair hiçbir projesi yok. Demek ki iktidara geldiði günden buyana yapmak istediði tek şey Türkiye’nin bütün güç mekanizmalarını eline geçirmekmiş, eline geçirdi hedefine ulaştı. Bu nedenle Türkiye’de yaşanan hiçbir sorunun çözümüne dair tek laf çıkmıyor aðzından. Mesela ‘Kürtler bir halktır ve halk olmaktan kaynaklı hakları var. Nasıl ki Türkiye’de yaşayan Türk halkının hakları varsa ve bunları kullanabiliyorsa Kürtler de aynı haklara sahiptir ve kullanmalıdır’ demiyor.”

ERDOÐAN’IN TEK BÝLDÝÐÝ HAKARET VE KÜFÜR

Erdoðan’ın, Kürt halkının anadilde eðitim görmesi ve Kürt dilinin önündeki engellerin kaldırılması yönünde bir projesinin olmadıðını ifade eden Ayna, “Başbakanın aðzından çıkan tek şey hakaret ve küfür. Bizim de yaptıðımız tek şey bu hakaretlere, küfürlere, aşaðılamaya karşı direnmektir” dedi.

‘ÖLÜMSE, BÝZ ZATEN ÖLÜYORUZ’

Erdoðan’ın, açlık grevlerine ilişkin yaptıðı söylemlere cevap verme gereði duymadıðını ifade eden Ayna, şunları ifade etti: “Bizim dilimiz başbakanın anlayabileceði bir dil deðil, bu nedenle açlık grevlerine ilişkin söylemlerine cevap dahi vermiyorum. O, çok yozlaşmış, insanlık dışı bir dil kullanıyor, demek ki anladıðı dil o. Ancak biz öyle bir dil kullanmıyoruz asla da kullanmayacaðız. Bizim kullanacaðımız dil her zaman için siyasi etik bir dil olacaktır. Şu anda da bu etik dille cevap veriyoruz ve diyoruz ki; senin zulmünün, diktatörlüðünün karşısında biz direniyoruz. Ve bu direniş kazanacaktır. Bize diyor ya, ‘grev yaparlarsa yapsınlar’ biz de diyoruz ki; siz bilirsiniz. Önünüzde iki yol var, ya bu halkın taleplerini görür, tanır hükümet olarak Türkiye’nin demokrasi, eşitlik, özgürlük problemini çözersiniz. Ya da bu açlık grevlerinin altında ezilirsiniz.”

Ayna sözlerini, “Bizim için fark eden bir şey yok, ölümse biz zaten ölüyoruz. Bu zaten bizim yaşamımızın bir parçası. Biz açlık grevi yapmadan öncede ölüyorduk şimdi de açlık grevinde ölürüz” diye tamamladı.