Başvuru öncesi İstanbul Valiliği önünde açıklama yapan emekçiler, "Üniversiteyi susturmaya, yandaş haline getirmeye çalışan hükûmete ve Saray rejimine pabuç bırakmayacağız" dedi.

KHK’lerle hukuksuz bir biçimde ihraç edilen Eğitim-Sen üyeleri İstanbul OHAL Komisyonuna başvurdu. Başvuru öncesi İstanbul Valiliği önünde basın açıklaması yapan emekçilere, ihraç edilen Barış Akademisyenleri de destek verdi. Polis ablukası altında gerçekleşen eylemde, "OHAL kalksın, KHK’ler iptal edilsin” yazılı pankart açan emekçiler, hep bir ağızdan, “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”, “Ne darbe, ne OHAL, demokratik Türkiye”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganlarını attı.

Eğitim-Sen adına açıklamayı Barış Bildirisine imza attığı gerekçesiyle Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Akademisyen Uraz Aydın okudu. Emekçilerin böyle uygusuz bir yerde toplanma nedeninin her toplum kesiminden mağdurlar yaratan hukuksuz OHAL rejimi olduğunu vurgulayan Aydın, “Bugün burada kamu hizmeti yapma hakları hukuksuz bir biçimde ellerinden alınan arkadaşlarımız için toplandık. Bu arkadaşlarımıza yöneltilen hukuksuz uygulamalarının ülkemizin üniversitelerinin bilimsel yaratıcılığının altına dinamit koyduğunu, Türkiye’yi bilimsel açıdan beşinci lige mahkum ettiğini kamuoyuna bir kez daha haykırmak üzere bir araya geldik” dedi.

'AKADEMİ CESUR OLMALI'

KHK zulmüne karşı hükûmetin uluslararası planda elini rahatlatmak için Avrupalılardan aldığı nasihat doğrultusunda sözde bir yargı yolu oluşturduğunu dile getiren Aydın, etkin iç hukuk yolu olmadığı için yapılan başvuruların Türkiye’nin aleyhine sonuçlanacağını gören AKP’nin, yine OHAL KHK’siyle bir komisyon kurduğunu belirtti. Aydın, KHK’lerle KESK üyesi 337 bilim emekçisinin ihraç edildiğine, bunların 56’sinin Eğitim-Sen 6 Nolu Şubesi üyesi olduğuna dikkat çekti. Tüm bu yaşananlar karşısında akademinin takındığı tavrı eleştiren Aydın, “Akademinin sesinin cesur çıkmadığını görüyoruz. Doktora unvanlı kimi yandaşların medya organlarında yerli yersiz ahkam kestiğini ve halkımızı bilinçli bir biçimde yanlış yönlendirdiğini görüyoruz” diye konuştu.

“Memleket şartlarında bilim” söylemi adı altında Türkiye’de yükseköğrenimin uluslararası standartların gerisine düşürüldüğünü; milliyetçi ve muhafazakar bir kesimin on yıllardır kurduğu kadrolaşma tasfiye ve hayallerini hayata geçirdiğini ve sonuç olarak cehaletin sıradanlaştığını vurgulayan Aydın, “Bizler bu geriye gidişe seyirci kalmayacağız. OHAL rejimi ve KHK’lerin esas olarak Türkiye’ye zarar verdiğini her mecrada dile getirmeye devam edeceğiz. Üniversiteyi susturmaya, yandaş haline getirmeye çalışan hükûmete ve Saray rejimine pabuç bırakmayacağız” dedi.

Açıklamanın ardından emekçiler OHAL Komisyonuna dilekçelerini teslim etti.