Eliaçık: Müslümanlar kapitalizmle yüzleşemedi!

Eliaçık: Müslümanlar kapitalizmle yüzleşemedi!

Ýlahiyatçı-Yazar Ýhsan Eliaçık, muhafazakar kesimin kapitalizmle yüzleşemediðini kaydederek, “Herkes kendine Müslümanım diyor. Müslümansınız da hangi müslümanlardansınız?” diye soruyor. Roboski Katliamı için “Bizzat Başbakan’ın talimatı var” diyen Eliaçık, “Roboski için özür dileyeceksiniz, sorumlularını yargılayacaksınız. Yoksa tarih sizi yargılar” dedi.

Alışılmışın dışında kendisini anti-kapitalist müslüman olarak tanımlayan Ýhsan Eliaçık, farklı bir ilahiyatçı… Müslümanların kapitalizmle hesaplaşmamasını sert bir dille eleştiren Eliaçık, AKP’nin kapitalizm tarafından üretilen bir proje olduðunu söylüyor.

Eliaçık, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Sizin farklı bir duruşunuz var. Bize bu farkı anlatır mısınız? Kendinizi anti-kapitalist müslüman olarak tanımlıyorsunuz. Neden böyle bir vurgu yapma gereði duydunuz?

Anti-Kapitalist Müslüman Gençler 1 Mayıs’ta bir çıkış yapmışlardı. Ben de onları desteklemiştim. Bir manifesto yayınladık. O manifestoda; müslüman ismi bizim ezeli ve ebedi ismimizdir. Tüm zamanlarda ve mekanlarda kendimize müslümanız deriz. Kuran-ı Kerim’de Hz. Ýbrahim’den bu yana bu davaya inanlara müslümanlar deniyor. Tamam ama Ýslamiyet ortaya çıktıðından bu yana kitleler halinde milyonlarca insan müslüman oldu. Yani Suudi Arabistan Şeyhi kedine müslümanım diyor, Hafız Esat’ta müslüman, Saddam’da müslüman olduðunu söylüyor…

Türkiye’de de kendine ‘müslüman’ diyen ama müslümanlıðın gereðini yapmadıðına inandıðınız isimler var mı?

Türkiye’de de herkes müslüman olduðunu söylüyor. Adam yanında asgari ücretle, sigortasız işçi çalıştıyor ama kendine müslümanım diyor. Ýşyerinde sadece mescit açmakla anti-kapitalist olunmuyor, müslüman olunmuyor. Adam kapısına ‘mülk Allah’ındır’ yazıyor. Kiracısını kirasını ödemediði için kapı dışarı ediyor. Hacı olarak geçiniyor. Dolayısıyla burada bir ayrışma yaşanmak zorunda. Müslümansınız da hangi müslümanlardansınız? Biz çaða egemen olan kapitalist müslümanlardan deðiliz. Mal varlıðına, paraya neredeyse taparcasına deðer veren müslümanlardan deðiliz, biz bunlara karşı çıkan müslümanlardanız demek için böyle bir vurgu yapmak gerekti. Biz bu nedenle anti-kapitalist vurgusunu yapma gereði duyduk. Bu vurgu tarihsel bir vurgudur. Eðer tarihsel olarak faşizm olsaydı, bu kez de anti-faşist müslümanlar olarak çıkış yapmak gerekirdi.

Türkiye şuan bu durumda deðil mi? Faşizm yok mu?

Faşizm dediðimiz şey kapitalizmin bir silahıdır. Devlet kendine karşı çıkanlara karşı silah olarak faşizmi kullanır. Şuan henüz bu aşamada olduðumuzu düşünmüyorum. Müslümanlar kapitalistleşmişlerdir. Kapitalizmle aralarına mesafe koyamamışlardır. Paraya tapınmakla, faizsiz kar payı adı altında kazançlarla, mülkiyeti yüceltmekle kapitalizmin iyice kucaðına oturmuş durumdalar. Öyle ki, bu ülkede muhafazakar bir iktidar döneminde zenginle yoksul arasındaki uçurum 8 kat artmış durumda.

Evet! Bu bir çelişki deðil mi? Neden böyle oldu?

Hacca gidenlerin, namaz kılanların sayısı, başörtüsü takanların sayısı da arttı. Ama zenginle yoksul arasındaki uçurumda arttı. Bu neden oluyor? Burada nasıl bir terslik var? Müslümanlar kapitalizmle hesaplaşmadılar, kapitalizme teslim oldular. Muhafazakarlarla ilgili eskiden beri gelen bir hikayedir bu; komünizmle mücadele derneklerinde yetiştirildiler. Şimdi de komünizmle mücadele derneklerinde yetiştirilenler, böyle eðitilenler bu ülkeyi yönetiyor. Kapitalizmle bir sorunları yok. Anti-kapitalist müslümanlar bu duruma tepki olsun diye ortaya çıktı.

Peki AKP’nin bu sistem içerisindeki konumu nedir? Sizin kendinizi orada tanımlamamanızın nedeni anti-kapitalist duruşunuz yüzünden mi?

Esas mesele o dur. AKP ne yapmak istiyor ve sistem içerisindeki yeri nedir? Benim görüşüme göre AKP Türkiye’de Kemalizmin yapamadıðını yapmıştır. Yani kapitalizmi Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar, başı yemenili kadının iftar sofrasına kadar sokmuştur. Burada reklamlar yapılmaktadır. Ülker-Cola Turka reklamlarıyla Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar kapitalizm götürülmüştür. Kapitalizm bunu Türkiye’de ancak dini yedeðine alarak yapabilirdi. Bunu Kemalistler yapamazdı. Çünkü onların dinle ilgili sorunları var. Bunu ancak AKP’yi yanına alarak ve dini yanına alarak yapabilirdi. Ýkincisi siyasal davranışları. AKP hükümeti, devletin siyasal davranışlarını kendine uygulamamakta, kendini devletleştirmektedir. Devleti kendine uydurmaktadır. Kamu anlayışında bir sakatlık var. Üçüncü olarak da dış politika anlayışı. Kurtlarla birlikte saldırıp, kuzularla birlikte meleşiyorlar. Müslümanlara gidiyor ‘mazlumuz’ diyor. Kapitalistlerin yanına gidip saldırıyor. Bu tam bir şaşkınlıktır. Dış politikada paçavraya dönmüş durumdalar. Halkların yanında olmamız lazım ama tarzı bu deðil.

Son olarak güncel bir konudaki görüşünüzü merak ediyorum. Roboski Katliamının yıl dönümü yaklaşıyor. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Anti-kapitalist gençler Roboski Katliamının yıldönümünde orada olacaklar. Önce Fatih Camii’nde katliamda yaşamını kaybedenlerin anısına gıyabi cenaze namazı kılacaðız. Oradan da Roboski’ye gidilecek. Roboski katliamı tam bir suçüstü yakalanmadır. O yüzden aradan bir yıl geçmesine raðmen doðru dürüst bir komisyon dahi kurulamadı. Çünkü işin içinde bizzat Başbakan’ın talimatı var. Kandırılarak mı? Boşluða gelinerek mi? Bilemiyorum. Ýşin içinde kendisi var. Şimdi buna sinirleniyor, sinirlendikçe batıyor. Başbakan ‘Roboski nerden çıktı? Uludere’ diye açıklama yapıyor. Asıl Uludere nereden çıktı. Buranın ismi Roboski. 27 bin tane yer ismi deðiştirilmiş. Bu yerlerin ismini iade edeceksiniz. Roboski için özür dileyeceksiniz, sorumlularını yargılayacaksınız. Yoksa tarih sizi yargılar.