DTK ve HDK heyeti "Demokratik Kurtuluş ve Çözüm" çadırında bir gün nöbet tutmak için Şırnex Gundike Mele (Balveren) beldesine geldi. DTK ve HDK heyeti, sürecin başarıya ulaşmasında özne olmaya devam edeceklerini belirtti. 

DÖKH öncülüğünde Dersim, Şırnex ve Hakkâri’de “Demokratik Kurtuluş ve Çözüm” çadırları kuran kadınlar, HPG güçlerinin Kuzey Kürdistan sınırlarından çekilmesinin sağlıklı biçimde sonuçlanmasını ve Türk devletinin operasyonal güçlerini izlemeyi sürdürmeye devam ediyor. Şırnex’in Gundike Mele (Balveren) beldesinde kurulan "Demokratik Kurtuluş ve Çözüm" çadırında bir gün nöbet tutmak için Amed'den yola çıkan HDK ve DTK kadın Meclisi üyeleri beldeye ulaştı. Burada Barış Anneleri tarafından karşılanan heyet basın açıklaması yaptı.

DTK adına açıklamayı yapan Zühre Taş, Mayıs ayında yaşamını yitiren devrimcileri anarak başladı ve mücadelelerine bağlı kalacaklarını belirterek sözlerine başladı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tarihi 2013 Amed Newrozu’ndaki çağrısı ile başlayan "Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnsa" sürecinin ikinci ayını tamamladığını belirten Taş, yapılan çağrının başta Kürt halkı olmak üzere KCK'nin, PKK'nin, kadınların, STK'lerin ve çeşitli inanç gurupları ile uluslararası duyarlı ve ilgili çevrelerin desteğini aldığını söyledi. Yaşanan iki aylık süreçte Türkiye ve Kürdistan'ın tüm parçaları başta olmak üzere Kuzey Kürdistan’da yakalanan olumlu havaya işaret eden Taş, KCK'nin kararı ile HPG güçlerinin 8 Mayıs'ta Kuzey Kürdistan sınırlarından çekilmesine karşılık olarak Türk devletinin sürece yaklaşımını samimi bulmadıklarını dile getirdi. Taş, bölgede yapımı devam eden karakollar ve barajlar, hergün artarak devam eden askeri hareketlilik ve koruyuculuk sistemini güçlendirme çalışmalarının sürecin sağlıklı ilerleyebilmesinin önünde engel olduğunun kaydetti. Taş, "Sürecin sağlıklık ve güvenilir bir şekilde ilerleyebilmesi için tüm halkın sürece müdahil olacağı inancıyla; Biz kadınlar toplumun belleğinde hala acı izleri bulunan 1999 çekilme sürecinin yeniden yaşanmaması, imha saldırı ve provokasyonların gerilla güçlerine yönelik gerçekleşmemesi, sürecin başarıya ulaşması için tüm gücümüzle çalışacağız" dedi. 

HPG güçlerinin başlattığı "Demokratik çözüm yürüyüşü"ne sahip çıktıklarını belirten Taş  sürecin başarıyla sonuçlanması için taleplerini sıralayarak sözlerini, "Biz kadınlar sürecin başarıya ulaşmasında özne olmaya devam edeceğimizi ve taleplerin dillendirilmesinde öncü olacağımızı bir kez daha haykırıyoruz" diyerek tamamladı. 

HDK adına kısa bir konuşma yapan Zelah Bilgin ise, "Çözüm sürecinin ikinci aşamasının başarılı bir şekilde tamamlanırsa anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılması, anadilde eğitim hakkının verilmesi, gerillaların çekildiği alanlara yapılan yığınaklar, karakollar ve korucu kadrosunun arttırılması ve buna benzer militarist uygulamalara son verilmesi hükümetin sürece dürüstlüğünün beyanı olacaktır" dedi. Türk ordusuna ait F-16 uçakları ile yapılan bombardıman sonucu 34 Kürdün yaşamını yitirdiği Roboski katliamının da aydınlatılması gerektiğini söyleyen Bilgin, "Hükümet, dilini, tavrını netleştirmeli ve bu sürece dahil olmalıdır" dedi. Bilgin, demokratik kurtuluş ve özgür yaşam mücadelelerini yükselterek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. 

Açıklamanın ardından Parist'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fotografının ve PKK ile konfederalizm bayraklarının asıldığı "Demokatik Kurtuluş ve Çözüm" çadırı önünde halaylar çekti. Heyet buradan Roboski'ye geçerek, Roboskili aileleri ziyaret edecek.