DTK: Kürtleri yok saymak Türkiye'ye kaybettirecektir

DTK: Kürtleri yok saymak Türkiye'ye kaybettirecektir

Yaptıðı toplantıda aldıðı karar ve sonuçları açıklayan DTK Daimi Meclisi, AKP’nin tehditvari yaklaşımlarının, Türk ve Kürt halkı arasındaki birlikte yaşam duygularını da zayıflatacaðını ifade etti. DTK, “Bu temelde AKP’de siyaset yapmanın dayanaðı kalmadıðı gibi burada siyaset yapan Kürtlerin istifa ederek halkının eşit, özgür yaşam istencinin karşıtı olma konumundan çıkmalıdır” dedi. Şemdinli’ye de dikkat çeken DTK, bölgede kimyasal silah kullanımından endişe duyduklarını belirtti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclisi yaptıðı toplantıda, aldıðı karar ve sonuçları açıkladı. Tekçi, otoriter, katı merkeziyetçi yönetim ve sistemlerin yıkıldıðı, halkların eşit ve özgürlük taleplerinin yükseldiði demokratikleşme sürecinin yaşadıðı bir dönemden geçildiðine dikkat çeken DTK Daimi Meclisi açıklamasında, demokratik deðişim ve dönüşümü yaşayan ülkelerde büyük gelişmeler yaşanırken, statükoculukta ısrar eden iktidar ve yönetimler ise kendilerini ve ülkelerini felakete sürüklediklerini vurguladı. Bunun en somut örneðinin Ortadoðu coðrafyası olduðunu ifade etti.

Irak Kürdistan’ından sonra Suriye Kürdistan’ında da Kürtlerin özyönetimini ilan etmesinin Türkiye, Irak, Ýran Kürtlerinde ve Kürt diasporasında büyük bir coşku ve heyecan yarattıðı ifade edilen açıklamada, ulusal birliðini saðlama yolunda büyük mesafe kat eden Kürt halkının her bölgenin kazanımını kendi kazanımı, her yönelimi de kendine yönelim olarak gördüðü belirtildi.

“ Kendi ülkesinde ki Kürtlerin haklarını yok sayan AKP iktidarı başka ülkelerdeki Kürtlerin kazanımına da tahammül göstermemekte kırmızıçizgi olarak belirtmektedir” denilen açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoðan’ın kendi ülkesindeki Kürtlerin haklarını tanımadıðı gibi Suriye’de ki Kürtlerin kazanımlarını da tehdit ettiði ve bu yaklaşımın düşmanca bir zihniyetin ifadesi olduðu belirtildi.

Açıklamada, Türkiye halklarının eşit, demokratik ve özgür yaşam talebine yanıt olmayan bir iktidarın bu ülkeyi geleceðe taşımasının da mümkün olmadıðına işaret edilerek, Kürt halkını hedefine koyan, eşit ve özgür olmasını istemeyen, kazanımlarına tahammül etmeyen bir siyasal partiye, Kürtlerin destek vermesi, yer almasının anlamsızlaştıðını belirtti.

“Bu temelde AKP’de siyaset yapmanın dayanaðı kalmadıðı gibi burada siyaset yapan Kürtlerin istifa ederek halkının eşit özgür yaşam istencinin karşıtı olma konumundan çıkmalıdır” denilen açıklamada, Kürtlerin kazanımlarına tahammül etmeyen, tehdit eden AKP iktidarının saldırgan, maceracı politikalarla Türkiye’yi uçuruma götüreceði kaydedildi.

AKP’nin tehditvari yaklaşımlarının, Türk ve Kürt halkı arasındaki birlikte yaşam duygularını da zayıflatacaðı ifade edilen açıklamada, “Kürtlerin kazanımlarından, özgürlüklerinden korkmamak, kaygı duymamak gerekir. Suriye Kürtlerinin özyönetim ilanı baðımsız bir devlet ilanı olmadıðı gibi Suriye birliði içerisinde tüm halklarla birlikte evrensel demokratik haklarıyla, ortak vatanda, kardeşçe eşit ve özgürce yaşamanın ifadesidir” diye vurgulandı.

DTK, ŞEMDÝNLݒDE KÝMYASAL SÝLAH KULLANIMINDAN ENDÝŞELÝ

“AKP iktidarının basiretsizliðinden kaynaklı Türkiye içerde ve dışarıda sorunlu ülke haline gelmiştir” ifadesinin kullanıldıðı açıklamada, Ýki haftaya yakın bir süredir savaş hali yaşanmasına raðmen Şemdinli’nin kara kutuya dönüştürülerek toplumun bilgisine kapalı hale getirildiðine işaret edildi. Ve “Sıkıyönetim uygulamalarını aratmayan, onlarca köyün boşaltıldıðı, yolların kapatıldıðı Şemdinli bölgesinde kimyasal silahların kullanım endişesini taşımaktayız” denildi.

Malatya’da Kürt Alevilere, Muðla’da Kürt esnafa, Ýstanbul’da Kürt işçilere yönelik linç saldırılarının AKP’nin politikaların sonucu olduðu ve iktidarın Suriye Kürtlerini hedef alan açıklamalardan sonra gelen bu saldırıların tesadüf olmadıðı ifade edildi.

Kürt karşıtı politikaların, Türkiye’yi Ortadoðu ve dünya siyasetinde söz sahibi yapmayacaðı belirtilen açıklamada, “Bu temelde operasyon el politikalardan vazgeçilerek, Kürt sorununun demokratik çözümünün etkili aktörlerinden biri olan sayın Öcalan üzerinde uygulanan insanlık dışı, antidemokratik tecrit ve izolasyon politikası, kaldırılmalı diyalog ve müzakere süreci yeniden başlatılmalıdır. Kürt sorununu çözmüş, Kürtlerle stratejik ortaklıðı hedefleyen bir Türkiye Ortadoðu ve dünyanın en etkili ve en güçlü ülkesi konumuna gelecektir” denildi.

‘KÜRTLERÝ YOK SAYMAK TÜRKÝYE’YE KAYBETTÝRECEKTÝR’

Birlik ve beraberliklerini güçlendirerek kazanımlarına sahip çıkan Kürtlerin coşkusunu ve heyecanını büyüten Batı Kürdistan Kürtlerinin öz yönetimini selamlayan ve destekleyen DTK, “Kürt halkının kazanımları, birliði özgürlüðü, Ortadoðu’nun barışı, demokratikleşmesi ve özgürleşmesi demektir. Bu açıdan başta Türkiye olmak üzere tüm uluslararası kurumları Suriye Kürtlerinin öz yönetimini tanımalı ve desteklemelidir” dedi.

Kürtlerle ortak stratejik birlik kazandıracaðının tarihsel gerçekliði olduðunu ifade eden açıklamada, “Kürtleri yok saymak, hedefine koymak, ötekileştirmek ise Türkiye’ ye kaybettirecektir” denildi.

DTK Daimi Meclisi, aldıkları kararları şöyle sıraladı:

“-Batı Kürdistan halkının Öz yönetimi olarak Demokratik Özerklik statüsünün kabulü için Türkiye başta olmak üzere AB, BM nezdinde ve uluslararası düzeyde tanınması için diplomatik çalışmalar yürütülmesine,

-Batı Kürdistan’ın halkı ile dayanışma amaçlı miting, şölen vb etkinlikler geliştirilmesine karar verilmiştir.

-Her Kürt siyasal yapılanması ve bireyi Kürt halkının çıkarlarını zedeleyen tutum ve davranışlardan uzak durmalıdır.”