Dicle Üniversitesi öğrencileri tacize karşı yürüdü

Dicle Üniversitesi öğrencileri tacize karşı yürüdü

Dicle Üniversitesi'nde okuyan kadın öğrenciler, geçtiğimiz hafta Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Ziya Gökalp Yurdu'nda yaşanan taciz olayına üniversite yönetiminin duyarsız kalmasını İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünden Eğitim Fakültesi'ne kadar düzenlediği yürüyüş ile protesto etti.

Yürüyüş öncesi polisler üniversite kampusunu ablukaya aldı. Üniversitenin giriş kapısına zırhlı araçlar konuşlandırıldı. 

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan yüzlerce öğrenci, "Jin jiyan azadî", "Toplumsal cinsiyetçiliğe hayır", "Kadın özgürleşinceye kadar mücadeleye devam" ve "Özgür kadın özgür toplum" dövizleri taşıdı. "Kadına uzanan eller kırılsın" ve "Tacizci polis üniversiteden defol" sloganları eşliğinde yürüyüşe geçen öğrencilere Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) Amed bileşenleri ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri de destek verdi.

Kısa bir süre sonra barikat kurarak yürüyüşü engelleyen polis, "İzin alınmadığı" gerekçesiyle yürüyüşe izin verilmeyeceğini söyledi. Görüşmelerin ardından  Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi'ne kadar yürüyeceklerini dile getiren öğrencilerin önündeki polis barikatı kaldırıldı.

Gerçekleşen yürüyüşün ardından öğrenciler ve DÖKH adına iki ayrı açıklama yapıldı. Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan Tansu Doğmuş, yaşamın her alanında kadına yönelik ruhsal ve bedensel tacizlerin normalleştirildiğini ve devlet zihniyeti tarafından bunun meşrulaştırıldığına dikkat çekti. 

Taciz olayını dile getirdiklerinde karşılaştıkları tepkileri dile getiren Doğmuş, "Kredi Yurtlar Kurumu önünde yaşanan taciz olayını yurt yönetimine bildiren kadınlar, yönetim tarafından bu zihniyeti savunurcasına 'tacizi kanıtlayabilir misin?' gibi abes bir tepkiyle karşılaştı. Türkiye ve Kürdistan genelindeki birçok kadın ve erkek yurtların farklı alanlara dağıtılması, eğitim alanından uzun zamandır zemini oluşturulmaya çalışılan cemaat tarzının ne kadar sistemli yürütüldüğünü bir kez daha gözler önüne sermektedir" diye belirtti. Doğmuş, toplumsal cinsiyetçi zihniyet, cemaatleştirme ve ajanlaştırmaya karşı mücadele edeceklerini belirterek, tüm alanlarda kadın gücü ve iradesine dayalı yaşamı inşa etmeye devam edeceklerini belirtti.

Daha sonra DÖKH bileşenleri adına basın açıklamasını okuyan Kardelen Kadın Merkezi çalışan Seval Demirhan ise, AKP'nin üniversitelerdeki kadrolaşmalarıyla taciz ve tecavüzlerin üstünün örtülmeye çalışıldığına dikkat çekti. Rektörün kadın olduğu bir üniversitede kadınların uğradığı taciz ve tecavüze duyarsız kalınmasının ve önlem alınmamasının buna benzer olaylara teşvik ettiğini dile getiren Demirhan, olayın takipçisi olacaklarını belirtti.