Dicle: Özal bizi Lübnan'a gönderdi, bir gün sonra öldürüldü

Dicle: Özal bizi Lübnan'a gönderdi, bir gün sonra öldürüldü

Milletvekilliði gasp edilen KCK ana davası tutuklusu Hatip Dicle ile ilgili delil ikamesi tamamlandı. 1993 yılında "Örgütsel eðitim" almak üzere Kandil'e gittiði iddia edilen Dicle, Kürtçe yaptıðı savunmada, "1993 yılında parlamenterdim. Rahmetli Turgut Özal ateşkesin saðlanması için bizi Lübnan'a Sayın Öcalan'ın yanına gönderdi. Biz Lübnan'a gittikten bir gün sonra ise Özal öldürüldü" diyerek gitme nedenini açıkladı.

KCK ana davasının ara verilen 59'ncu duruşmasının öðleden sonraki bölümü DEP eski Milletvekili ve DTK eski Eş Başkanı Hatip Dicle ile ilgili delil ikamesi ile başladı. Öncesinde söz alan müdafi avukatı Feride Laçin müvekkili Dicle hakkında diðer Aðır Ceza Mahkemelerinde halen devam eden bir çok davada öne sürülen delillerin, 2009/444 esas sayılı KCK ana davasında da delil olarak gösterildiðini bu nedenle tüm davaların KCK ana davası ile birleştirilmesi talebinde bulundu. Başka sanıklar ile kendi evinde yapılan aramalarda elde edilen ve suç olduðu öne sürülen dokümanların okunduðu duruşmada, Dicle'nin bilgisi dışında ele geçen bir belgede sadece "Önderliðin Dicle ile ilgili düşünceleri var" şeklinde cümle olduðu için iddianameye delil olarak konulduðu görüldü. Yine kimi Türkiye Barış Meclisi ve DTK tarafından düzenlenen ve suç olduðu iddia edilen toplantılara tepki gösteren Av. Feride Laçin, "Benim müvekkilim 35 yıllık bir siyasetçidir. Kürt sorununun çözümü için hayatını ortaya koymuştur. Okuduðu üniversiteyi yüksek bir notla bitirmiş biridir. Müvekkilim geri zekalı bir insan deðildir" dedi.

YAZAR MEHMET UZUN’UN CENAZE TÖRENÝ DE SUÇ

Dicle'nin katıldıðı ve yasadışı olarak iddia edilen eylemler ise, Kürt Yazar Mehmet Uzun'un cenaze töreni, "Demokratik Çözüm yürüyüşü", Koşuyolu patlamasının yıl dönümü etkinliði, Newroz, 2009 yılında Türkiye'ye giriş yapan Barış Grubu üyeleri için Batıkent Meydanı'nda düzenlenen karşılama törenine katılmak ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen Kültür Sanat Festivali şeklinde sıralandı. Dicle'ye ait telefon görüşme kayıtlarının okunmasına avukatların "hiçbir mahkeme kararı yok bu yasal deðildir" şeklindeki itirazına raðmen mahkeme heyeti tüm telefon tapeleri okudu. Bunun üzerine söz alan Av. Fethi Gümüş, mahkemenin hukuki bakış açısından çok polis gözü ile sanıklara baktıðını ifade etti.

“ÖZAL BÝZÝ LÜBNAN’A GÖNDERDݔ

Yine dijital ortam ile ilgili delillere yer verilen duruşmada, Dicle'ye yakalanmadan 14 saat önce DÝHA tarafından gönderilen ve Dicle tarafından cevaplanan soruların "Öcalan'ı övücü sorular sorulduðu ve onunda cevapladıðı" iddia edilen duruşmada, ANF'den indirildiði iddia edilen haber ve resimlerde suç delili sayıldı. Ýddianamenin en dikkat çeken kısmında ise Dicle'nin “örgütsel eðitim” almak üzere 16 Nisan 1993 yılında Kandil'e gittiðinin iddia edilmesi oldu. Ýddiaya ilişkin söz verilen Dicle Kürtçe olarak, "1993 yılında parlamenterdim. Rahmetli Turgut Özal ateşkesin saðlanması için bizi Lübnan'a Sayın Öcalan'ın yanına gönderdi. Biz Lübnan'a gittikten bir gün sonra ise Özal öldürüldü" şeklinde savunma yaptı.

GÜMÜŞ: DÝCLE SIRADAN BÝR ŞAHSÝYET DEÐÝL

Öcalan'ın, görüşme notlarında sık sık Dicle'den bahsetmesini suç delili olarak sayan mahkeme heyetine tepki gösteren Av Feride Laçin, müvekkilinin tanınmış bir siyasetçi olduðunu dolayısı ile Öcalan'ın görüşme notlarında yer vermesinin ve zaman zaman selam göndermesinin normal olduðunu ifade etti. Söz alan bir diðer avukat Fethi Gümüş ise Dicle'nin rast gele söz edilebilecek bir kişi olmadıðını ifade ederek zaman zaman cübbesini bir kenara atıp tanık olarak, bir vatandaş olarak yargılananların ne kadar masum olduðuna ilişkin tanıklık yapmayı dahi düşündüðünü ifade etti.

ÝNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU ERBEY ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ ÝDDÝA

Dicle'nin ardından daha önce delil ikamesi yapılan fakat hakkında başka bir mahkeme tarafından dava açılan ve KCK ana davası ile birleştirilen ÝHD Diyarbakır eski Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey'e ilişkin delil ikamesine geçildi. 2011 yılı başında Diyarbakır Ýl Emniyet Müdürlüðü'ne aynı gün içinde yapılan ve eşkal ile kişiler hakkında ayrıntılı bilgiler verilen 3 ayrı bomba ihbarı üzerine Kervansaray Otel önünde gözaltına alınan Ýran uyruklu Haşimi Kaşkar, Cemal Kaş ve Evrim Ýke isimli kişiler ile birlikte ele geçen ve içinde “KCK'nin Avrupa Ekonomik Mali Bürosu'na” ait gelir-gider tablosunun bulunduðu iddia edilen leptop dökümünün Erbey ile ilgili kısmı okundu.

ERBEY: SUÇLAMALAR ASILSIZ VE MESNETSÝZ

Şüpheli sıfatı ile gözaltına alınıp "bilgi sahibi" olarak beyanları alındıktan sonra "Bombacı" şüphesi olmasına raðmen serbest bırakılan ve haklarında açılan soruşturma ise 12 Nisan 2011'te takipsizlik ile sonuçlanan 3 kişinin Erbey ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmadıðı belirtilirken, milyon dolarlar ile ifade edilen gelir-gider tablosunda örgütün Erbey'e belli rakamlar ile para verdiði ve Erbey'in de bu parayı “SÝM-Amed SÝM Prodüksiyon Anonim Şirketi”ne verdiði iddia edildi. Bu şekilde KCK'nin Avrupa'da bulunan “Ekonomik Mali Bürosu”nun kuryeliðini yaptıðı iddia edilen Erbey Kürtçe olarak, suçlamaların asılsız ve mesnetsiz olduðunu vurguladı.

Ýddia edilen suçlamalara sinirlenerek mahkeme heyetinin iddia edilen hususlara dikkat etmesini isteyen Av. Feride Laçin, bomba ihbarı ile gözaltına alınan ve daha sonra üzerlerinde bomba deðil örgütün milyon dolarlar ile ifade edilecek Avrupa'daki “Ekonomik Mali Bürosu”nun hesapları yakalanan 3 şahsın şüpheli deðil "bilgi sahibi" olarak beyanları alındıktan sonra serbest bırakıldıðını ve soruşturmanın ise takipsizlik ile sonuçlandıðını vurguladı. Laçin, iddiaların tamamen bir komplodan ibaret olduðunu ve bahsi geçen 3 kişi ile ilgili soruşturma başlatılması talebinde bulundu.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti savunmaların devamı için duruşmayı 8 Ekim Pazartesi gününe ertelendi.