İzmir Körfezi’nin kuzeyine açılan noktada bulunan Aliağa, 'zehir saçan' çok sayıda sanayi kuruluşuna ev sahipliği yapıyor. Yıllardır sanayi eliyle kirlenen Aliağa'ya bu kez de yeni termik santraller kurulmak isteniyor. Bu duruma tepki gösteren halk, 'devlet bizi gözden mi çıkarttı?' diye soruyor.

Türkiye’nin petro-kimya üretiminin tamamını, demir çelik üretiminin yüzde 43'ünü, akaryakıt rafineri ürünlerinin ise yüzde 40'ını tek başına karşılayan Aliağa’da, Türkiye’nin tek gemi söküm bölgesi de bulunuyor.

Bakanlar Kurulu kararıyla 1977 yılında ”Enerji Yatırım Bölgesi” ilan edilen Aliağa’da ayrıca dünyanın ikinci büyük sıvılaştırılmış doğalgaz deposu bulunuyor.

Sahip olduğu sanayi kuruluşları ile yılda 20 milyar dolar ticaret hacmine sahip olan ilçede, yoğun sanayileşmeyle birlikte çevreye ilişkin sorunlar her geçen gün artıyor. Son olarak özel bir şirket Aliağa’ya termik santral yapmak için çalışmalarına hız kazandırdı. Aliağa'ya kurulması planlanan termik santrale ilişkin yapılmak istenen ÇED toplantısı yoğun protestolar nedeniyle iptal edildi.

Aliağa halkı, yapılmak istenen termik santrallere ilişkin tepkilerini ANF'ye anlattı.

'BİZİ ÖLDÜMEYE Mİ ÇALIŞIYORLAR?'

Aliağa'da kurulan sanayi tesislerinin yarattığı kirliliğe dikkat çeken Şengül Bal, "32 senedir Aliağa'da yaşıyorum. Bugüne kadar Aliağa ile ilgili tüm kararları Aliağa halkı dışında birileri verdi. Bizim hayatımız söz konusu... Tüm halkın yapılmak istenen termik sanrtale ilişkin duyarlı olmasını istiyorum. Sesimizi çıkarmazsak, Aliağa'nın bunca kirliliğine rağmen yeni bir kirlilikle daha bizi karşı karşıya bırakacaklar. Bize dayatmayla bir şey kabul ettirmeye çalışmasınlar. Son yapılan araştırmalara göre Aliağa artık toprak, hava ve su kirliliği olarak zaten doyuma ulaştı. Bizi öldümeye mi çalışıyorlar? Artık yeter!"

'ARKADAŞLARIM KANSERDEN ÖLDÜ, BEN DE SIRAMI BEKLİYORUM'

PETKİM’den emekli olan Celal Yüksel ise, kirliliğin ne olduğunu PETKİM’de çalıştığı dönemlerde çok daha iyi gördüğünü kaydederek, "Kirliliğin ne olduğunu biz Aliağa halkı olarak çok iyi biliyoruz. Şimdi yine burnumuzun dibine termik santral kuracaklar. Ülkeyi gözden çıkardılar, Aliağa ne ki? Halkın sağlığı birilerinin çıkarı için görmezden geliniyor. Hükümet, toplumu kendine düşman görüyor ve savaş açıyor. Aliağa'da temiz çamaşır kurutmaya hasret kaldık. Arkadaşlarımın çoğu kanserden öldü. Ben de sıramı bekliyorum"

'ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIĞIYLA OYNAMAYIN'

Aliağa'daki kirlilik yüzünden çocukların 'hastalıklı' doğduğuna işaret eden Pınar Sümen de, "Kendimizden geçtik çocuklarımız için endişeleniyoruz. Yediğimiz, içtiğimizden zehirleniyoruz. Doğan çocuklarımız astım hastası doğuyor. Kimin hakkı var bizim sağılığımızla oynamaya? Aliağa'da termik santral istemiyoruz. Yetkililer sesimizi duysun. Bizim ve çocuklarımızın sağlığıyla oynamasınlar"