38'den bu yana devam eden kimliksizleştirme politikalarına karşı direnmenin Dersim Katliamı'yla yüzleşme anlamına geldiğini belirten BDP Eş Genel Başkanı Kışanak, "Dersim bir ağıt. Acısı çok büyük, yarası çok derin. Bu acıyı dindirmek için daha çok konuşacağız, yazacağız, yüzleşeceğiz. Yüzleşme devam edecek, Ta ki Dersim'in kayıp kızları bir bir kapımızı çalıp Zarife, Bese olarak Dersim dağlarına dönene kadar.." diye konuştu.

Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM), Dersim İsyanı Önderi Seyid Rıza’nın katledilişinin 75'inci yıldönümü nedeniyle Şişli Belediyesi Kent Kültür Merkezi'nde anma etkinliği düzenledi.

Etkinlik salonuna, "Dersim 37-38 Ma vira neşi, Ho vira nekeme, Keş vira nekeme" yazılı afişler ve Seyid Rıza'nın fotoğrafları asıldı. Anmaya BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hatice Altınışık, Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, yazar Can Dündar ve BDP İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar'ın yanı sıra çok sayıda HDP üyesi de katıldı.

Dersimli bir annenin Seyid Rıza anısına dualar eşliğinde "çıra" yakması ile başlayan anma etkinliğinde, katliamı anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

Törende Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin Dimilki lehçesinde bir konuşma yaptı. Ardından sanatçı Erdoğan Emir sahne aldı.

Yazar Can Dündar ise  son günlerde devlet yetkililerinin Ahmet Kaya'nın ismini anmalarını "Bu ne yaman çelişki anne" sözleriyle eleştirdi. Dündar konuşmasının devamında şunları söyledi: "Ben ne yazık ki Kürtçe bilmiyorum. Az önceki şarkıları anlamadım ancak o acıyı anlamak için Kürtçe bilmeye, Dersimli olmaya gerek yok. İnsan olmak yeterli. Biz o acılardan bir barış yeşertmek üzereyiz. Acıları unutturmayacağız; ama tekrar yaşanmaması için bir ülke kuracağız. Barışa yürüyeceğiz ve ağladıkça bu dağları yeşerteceğiz.”

Anmanın devamında Gule Meyra sahne aldı. Meyra'nın ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Dersim'i her an direnişi ve isyanıyla andıklarını belirtti.

Daha sonra konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da, "Dersimin çığlığı hayatımızın her yerine sindi. Dersim bir ağıt. Tepeden tırnağa bir ağıt. Acısı çok büyük, yarası çok derin. Bu acıyı dindirmek için daha çok konuşacağız, yazacağız, yüzleşeceğiz. Ta ki söylenmedik bir söz, anlatılmadık bir anı kalmayıncaya kadar" dedi.

Dersim'in sadece 1938 yılıyla anlaşılmayacağını belirten Kışanak, doğa katliamını da anımsattı. Yüzleşmenin sürekli devam etmesi gerektiğini ifade eden Kışanak, "Ta ki Dersim'in kayıp kızları bir bir kapımızı çalıp Zarife, Bese olarak Dersim dağlarına dönene kadar. Zarifeler, Beseler Munzur kıyılarında Zazaca oyun oynayana kadar" diye konuştu.

Dersim'in direnişçi yanı ile uygulanan katliamın yan yana tartışılması gerektiğini dile getiren Kışanak, "38'den bugüne devam eden kimliksizleştirme politikalarına bugün de direnirsek; ancak katliamla yüzleşiriz. Dersim'i sadece 38'le sınırlarsak yüreğimizdeki acıyı dindiremeyiz. Bu yüzleşme Munzur özgür akıncaya kadar devam edecek" dedi.

Anma etkinliği, müzik dinletileri, şiirler ile devam etti.