Demirtaş: Biz bu meydanda Başkan Apo’nun heykelini dikeceðiz

Demirtaş: Biz bu meydanda Başkan Apo’nun heykelini dikeceðiz

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Mardin’in Kızıltepe ilçesinde konuştu. Polisin halka saldırmasına tepki gösteren Demirtaş "Kürtlerin katili Kenan Evren’in heykelini dikebiliyorlar da, bir halk önderinin posterini mi açamaz. Bu halkın katilini, Kürtleri diri diri yakanları, iktidar adına sahipleniyorlar da, milyonlar önder olarak gördüðü iradesini mi sahiplenemeyecek. Biz bu meydana Başkan Apo'nun heykelini dikeceðiz heykelini" dedi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindekiler, Derik ilçesinden yüzlerce konvoyluk araçla Kızıltepe ilçesine doðru yola çıktı. Polisin saldırısı sonrasında BDP seçim aracının kente girmesiyle birlikte halk Özgürlük Meydanı'na doðru yürüdü. "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana zindanan", "Direne direne kazanacaðız", "Tutsakların direnişi direnişimizdir" sloganları atan kitle, kısa sürede yaklaşık 10 bin kişiye ulaştı. Alanda, "Zindan direnişini selamlıyoruz" pankartı ve "Şov deðil ölüm orucu", "Zindan direnişçilerinin talepleri taleplerimizdir" dövizleri açtı. PKK bayrakları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterlerini açarak, alkış ve zılgıtlarla konvoyu karşılandı.

Büyük alkış ve zılgıtlar arasında, "Serhildanın öncüsü kahraman Qoser gençliði, fedakarlıðın cesaretin timsali Kürt anaları sizleri selamlıyorum. 63. gününde bu kritik aşamasında kendi evlatlarını sahiplenen, alanlarda, meydanlarda direnen tüm halkımızı selamlıyoruz" diyen Demirtaş, "Alana gelmeden önce bir müdahale olmuş, demişler ki; 'Öcalan posterini asamazsınız.' Onu diyenlere açıkça sesleniyoruz; Kürtlerin katili Kenan Evren’in heykelini dikebiliyorlar da, bir halk önderinin posterini mi açamaz. Bu halkın katilini, Kürtleri diri diri yakanları iktidar adına sahipleniyorlar da, milyonlar önder olarak gördüðü iradesini mi sahiplenemeyecek?" sorusunu sordu. Ne yapılırsa yapılsın halkın önderine sahip çıkacaðını belirten Demirtaş, "Siz ne diyorsunuz be, Biz bu meydana Başkan Apo'nun heykelini dikeceðiz heykelini. Kürt halkı artık önderiyle, partisiyle, çocuðuyla, yaşlısıyla, genciyle, Ortadoðu'nun en onurlu halkından biridir. Artık copla, suyla, panzerle tank ve topla bu halkı yıldıramazsınız. Bu halkın evlatları 63 gündür yemiyor, içmiyor ne için işte bu meydanda posteri açılan önderi için, işte 'yaşasın zindan direnişi' anadili için. Onun için bu halk bu evlatlarına sahip çıkıyor, onun talepleri olan önderliðin özgürlüðü için. Neymiş poster açamazmış, bal gibi de açar sen de gel engelle" dedi. Türkiye'de ıslık çalmanın bile yasak olduðu dönemden bugüne gelindiðine vurgu yapan Demirtaş, "Zulüm ettiniz, gözaltında işkence yaptınız, asit kuyulara attınız, zindanlara attınız, katliamlardan geçirdiniz, binlerce köy yaktınız, yıktınız, milyonlarca kişiyi göç ettirdiniz, bu halk size teslim olmadı, şimdi Ýdris Naim'in iki kıytırık copuyla, panzeriyle mi teslim alacaksınız" diye sordu.

‘MEYDANLAR FAŞÝST ZÝHNÝYETE DAR EDÝLMELÝ’

Cezaevlerindeki açlık grevlerine sahip çıkılması gerektiðini belirten Demirtaş, Kürt gençliðine de şu çaðrıyı yaptı: "Genç yoldaşlarımıza çaðrımızdır; her zaman meydanlarda olmalısınız, madem ki, bu alanları meydanları bize dar etmeye çalışıyorlar, siz de bu alanları direnişinizle faşist zihniyetlilere dar etmelisiniz. Sadece bugün deðil, her gün her saate bu alanlarda olmalısınız. Bu halk evlatlarının ölümüne izin vermemeli. Her geçen dakika her geçen saniye canımızdan can gidiyor. Eðer zindanlardaki yoldaşlarımız bu halkın özgürlüðü için bedenlerini ölüme yatırmışlarsa bu halkın yıllardır verdiði direniş ve mücadelesine güvendiði içindir. Açlık grevini AKP hükümeti başlattı, ama bitirecek olan sizlersiniz, sizin direnişiniz olacaktır. 63 gündür hükümette anlatmaya çalışıyoruz, onlar anadilinde savunma, eðitim yapmak istiyorlar diyoruz. Tüm anlatmalarımıza raðmen, anlamıyorlar, kulaklarını kapatmışlar dinlemek istemiyorlar. Belki birçok kişi anlıyor, ama anlamayan bir tek kişi var o da Kasımpaşalıyım diyen Başbakan. Duymuyor, anlamıyor. Ýşte siz direnişinizle, ona yoldaşlarınızın sesini duyuracaksınız, anlatacaksınız, hatırlatacaksınız" diye konuştu.

‘YEMEÐE SEVDALI OLSAYDIK, BAŞBAKAN OLURDUK’

Erdoðan’ın açlık grevi eylemleri için "Şov yapıyorlar, şantaj yapıyorlar" açıklamalarına da sert tepki gösteren Demirtaş, "Kürt halkının özgürlüðü için canını veren arkadaşlara 'şov yapıyorlar, şantaj yapıyorlar' diyenlere Kızıltepe Meydanı'ndan sesleniyoruz, eðer şov, şantaja, yemeðe sevdalı olsaydık, senin gibi Başbakan olurduk, konforlu olurduk, ama biz bunu seçmedik. Biz özgürlük için bedel veriyoruz. Sen daha Başbakan olmak için, belediye başkanı olmak için, cemaatten, Pelsivanya'dan izin almamışken, bu halk alanlardaydı. Sen daha Kemal Pir'i, Hayri Durmuş'u, Mazlum Doðan'ı, Ali Çiçek'i bilmiyorsun, tanımıyorsun. Onlar da direnirken 'şov mu' yapıyordu. O dönemin direnişin sembolü olan Mazlumların yoldaşları, zindanda açlık grevinde ama bir fark var, milyonlarca yoldaşları dışarıda onlara destek veriyor" dedi.

Demirtaş'ın konuşmasından sonra, konvoy Nusaybin ilçesine doðru yolla çıktı. Bu sırada Nusaybin yolunu tutan polisler, gaz bombası ve tazyikli su ile kitleye saldırdı. Kitlenin taşlarla karşılık vermesi üzerine çatışmalar ara sokaklara yayıldı. Polis BDP seçim aracına da gaz bombası atarken, aracın arka camları kırıldı. Ýlçede uzun süre çatışmalar devam etti. Polis müdahalesi sırasında bir gencin kafası kırıldı. Ýsmi öðrenilmeyen genç, hastaneye kaldırıldı.