Demirtaş: Barışın muhatabı Öcalan ve KCK’dir

Demirtaş: Barışın muhatabı Öcalan ve KCK’dir

Partisinin 2. Olaðanüstü Kongresi’nde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorununun çözümünde muhatapları ve rollerini tanımladı. “Barışın muhatabı Sayın Öcalan ve KCK’dir” diyen Demirtaş çözümün bir parçası olarak Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüðünü istedi.

BDP 2. Büyük Olaðanüstü Kongresi’nde Kışanak’ın ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş, Kürtler açısından tarihin akışının deðiştiði kritik bir dönemin yaşandıðını belirterek, “Bizlere bu onuru bahşeden bütün parti şehitlerine ve emeði geçen bütün arkadaşlarımıza minnetlerimizi iletiyoruz. Hapishanelerde siyasi rehine olarak tutulan bütün arkadaşlarımız şahsında tüm tutuklu milletvekillerine kucak dolusu sevgiler gönderiyoruz” dedi. Kongrenin yapıldıðı saatlerde Türkiye’nin bütün cezaevlerinde tutsakların açlık grevi yaptıðını söyleyen Demirtaş, tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduðunu söyledi. Demirtaş, “Dünyanın temel bütün sorunlarının cereyan ettiði zorlu bir coðrafyada yaşıyoruz. Bu coðrafyada sırf doðmuş olmakla birlikte hayata borçlu başlıyoruz. Eş Genel Başkan olarak görev yaptıðım her saniyenin özeleştirisini halkımıza sunmak boynumuzun borcudur. Böylesine bedel ödeyen bir halka layık olmak elbette ki kolay deðildir” dedi.

UNUTULMAYANLAR AYAKTA ALKIŞLANDI

Kürt ve “Kürdistan” gerçeðinin halen inkar edildiðinin bundan dolayı da çözümün uzadıðını söyleyen Demirtaş, Salonda bulunan Tahsin Ekinci, Nurettin Yılmaz, Naci Kutlay'ın adlarını saydı. "Onlar, yüzyılın başında Celadet Bedirhan'dan aldıkları umudu büyüterek, bizlere bu umudu taşımanın haklı gururunu taşıyorlar. Onlar Kürtçe nefes almanın bile suç olduðu günlerde, işkencelere, zindanlara teslim olmadılar" dedi.

Demirtaş, konuşmasının devamında Kürtlerin özgürlük mücadelesi ile Türkiye devrimci hareketine öncülük eden isimleri, savaşta yaşamını yitiren Kürt çocukları ve gençlerinin isimlerini saydı: "Mustafa Barzani, Seyit Rıza, Şeyh Sait, Said Kürdi, Ahmedi Xani, Mele Ciziri'yi de unutmayacaðız. Denizleri, Mahirleri, Ulaşları, Yusufları, Ömer Ayna'yı, Ýbrahim Kaypakkaya'yı unutmayacaðız. Mazlum Doðan’ı, Agit’i, Rustem Cudi’yi, Ali Şer’i unutmayacaðız. Bunlarla birlikte Kemal Pir, Haki Karer, Ceylan Önkol, Halil Ýbrahim Oruç, Yıldırım Ayhan, Uður Kaymaz ve Orhan Doðan’ı elbette unutmayacaðız. Batman sokaklarında bıraktıðı gül teni ile Mehmet Sincar’ı Vedat Aydın’ı unutmayacaðız. Sevgi kuşu kanadındadır diyen Hasret Gültekin’i de Hrant Dink’i de unutmayacaðız. Celal Talabani'yi unutmayacaðız. Mesut Barzani'yi unutmayacaðız. 13 yıldır 12 metre bir beton hücrede halkının özgürlüðü için direnen Kürt Halkının Önderi Sayın Öcalan'ı unutmayacaðız” dedi. Demirtaş’ın konuşması üzerine salonda bulunanlar ayaða kalkarak, “Biji serok Apo” sloganlarını attı.

SURÝYE’DE GERÇEK HALK MÜCADELESÝNÝN YANINDAYIZ

Demirtaş, "Bizi bu tüm deðerlerimizle anlamayanlar, Kürt sorununu çözemezler" dedi. Kürdistan'ın diðer parçalarından kongreye katılan temsilcileri selamlayan Demirtaş, tüm katılımcılara teşekkür etti.“Bizler gücümüzü birleştirirsek Ortadoðu’da yaşanan savaşları durdurma gücümüz olacaktır” diyen Demirtaş, “Suriye’de halkların inlediði bir dönemde Suriye’de yaşanan trajediye elbette ki sessiz kalamayız. Bizim Suriye’de yaşayan halkların kendi iradeleri ile kendini yönetmek isteyen halkların mücadelesini desteklememiz tarihi sorumluluðumuzdur. Suriye’deki demokratik halk muhalefetlerinin bizler tarafından desteklenmesi Suriye’nin kendi kaderini belirleyecek pozisyona gelmesi noktasında etkili olacak. Hükümetin yaptıðı gibi çetecilik ile özgürlük mücadelesini karıştıran, halkların siyasi iradesine saygı duymayan grupları desteklemek yerine halkın öz gücü ile oluşmuş muhalefeti desteklemek en önemli olanıdır. Biz orada gerçek halk mücadelesinin yanındayız” dedi.

TEZKERE ÇIKARACAÐINA KÜRT KONSEYݒNÝ ANKARA’YA ÇAÐIRSAYDIN

“Bizim açımızdan Suriye orda yaşayan halkların tamamının ortak malıdır. Bu nedenle sadece bir mezhebe, etnik kimliðe dayanmamak gerekiyor. Bu yanlıştan geri dönmek mümkündür” diyen Demirtaş, Suriye’de bütün halkların iradesine destek vermeyen ve saygı duymayan politikaların başarılı olamayacaðını söyledi. Demirtaş, “Parlamentoda Suriye ile ilgili tezkere çıkarılacaðına Davutoðlu Kürt Yüksek Konseyi’ni Ankara’ya çaðırsa bu daha akıllıca ve ahlaki bir yöntem olur” dedi.

3 BAŞLIKTA KÜRT SORUNU VE MUHATAPLAR

Türkiye’nin en çok can yakıcı sorununun Kürt sorunu olduðunu belirten Demirtaş, “Temelde Kürt sorunun 3 ana başlıða ayırabiliriz. Bunlardan birisi eşitlik, birisi adalet, birisi de barıştır. Eşitlik önemlidir. Çünkü Kürt sorununun nedenidir. Kürtler dil hakkından yoksundur. Kendi topraklarında kendini yönetme hakkı gasp edilmiştir. Zorla asilime edilmeye çalışılmıştır. Hiç kimse Kürtlerin eşit olduðunu iddia edemez. Bu eşitlik olmadıðı için Kürt halkı üzerinde baskılar oluştu. Bu da ikinci başlıðı doðurdu. Kürt halkı sürgünlere, işkencelere, zindanlara ve uzun tutukluluklara maruz kaldı. Bütün bunların yarattıðı adalet sorunu olmuştur. Bu iki başlıðın yarattıðı sonuçlardan barış maddesi ortaya çıkmıştır” dedi.

SAÐA SOLA ÇEKMEK YERÝNE MÜZAKERE YÜRÜTÜN

Kürt sorununda muhataplık tartışması yapılırken 3 başlıðın bir arada ele alınması gerektiðini söyleyen Demirtaş, “Sadece bize yük bindirenler bu 3 maddeyi ele almıyorlar. Bizim karar gücü olarak ortaya çıkmamız imkansızdır. Eşitlik konusunda sorunun çözebilmek için yani anayasal maddeleri elbette ki partimiz ile konuşabilirsiniz. Partimiz bu konuda irade ve muhataptır. Eðer eşitlik konusunda bir irade ortaya çıkarsa adalet meselesi de daha kolaylaşır. Bunun için Hakikatleri Araştırma ve Geçmişle Yüzleşme Komisyonu gerekiyor. Konunu son başlıðı barış meselesidir. Ortaya çıkmış savaş sorununun konuşmak istiyorsanız bu konudaki muhatap Sayın Öcalan ve KCK yetkilileridir. Bu konudaki her bir muhatabın çözüm sürecinde rolleri ve konumları vardır. Konuyu saða sola çekmenin anlamı yok. Bir koordinasyon olarak müzakereler yürütülürse çözümün geleceðini biliyoruz” dedi.

‘ÖCALAN’I BETON ÇUKURDA TUTAMAZSINIZ’

Demirtaş’ın konuşması sırasında sahneye çıkar bir genç Öcalan’ın posterini açtı. Kısa süreli aranın ardından konuşmasına devam eden Demirtaş, “Böylesine önemli bir aktörü siz 13 yıl boyunca dışarı ile ilişkisini kurmayı engelleyecek şekilde beton çukurda tutamazsınız. Devletin militarizmi bir kenara bırakarak akıl ile düşünmesini tavsiye ediyorum. Bizim önerimiz makuldür. Biz Öcalan’a özgürlük derken böyle bir çözümün parçası olarak katkısının olacaðı bir ortamın yaratılmasını istiyoruz. Barışı önce vicdanlarımızda inşa edeceksek birbirimizi anlama ve dinlemek zorundayız” dedi.

Kürt sorununda çözüm arayışının siyasi bir cesaret gerektirdiðini belirten Demirtaş, hükümetin de bu bilinç ile hareket etmesi gerektiðini söyledi. Demirtaş, “Biz savaşın da çatışmanın da bir yöntem olarak karşılıklı devreden çıkarılması gerektiðine inanıyoruz. Bu proje ile akan kanı durdurabiliriz. Türkiye’de barış adımlarının Suriye’ye de bir damla su olacaðını görmek lazım. Buradan çıkacak istikrarın Suriye’yi etkileyeceðini görmek lazım. Bütün coðrafyamızda insanların huzura kavuşmasına vesile olacaktır. Her birimizin yüreðinden bir parça koparan, bütün zenginlikleri heba eden bu süreci durduramazsak tarihe yazılırız” diye kaydetti.

ÖNERDÝÐÝMÝZ ÖZERKLÝK MODELÝ SADECE KÜRDÝSTAN’A ÖZGÜ DEÐÝLDÝR

Demirtaş, “Türkiye büyük bir ülkedir. Böyle bir ülkenin tek bir merkezden veya tek bir lider tarafından yönetilmesi demokrasinin genine aykırıdır. Bizler 12-20 bölgeden oluşmuş özerk bölge yönetimleri öneriyoruz. Bizim önerdiðimiz model etnik temelli bir özerklik deðildir. Bölge parlamentoları Türkiye’deki bütün partilere bugün olduðu gibi açık olacak. Ama demokratik parlamentolar tarafından yönetilecek. Tek parti diyorsanız bu günkü tabloya bakın. Cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu alan iktidar var. Ama aldıðı oy yüzde 50 yönettiði kesim ise yüzde 100’dür. Bölge parlamentoları anadilde eðitim de olmak üzere, birçok politikada yetki sahibi olabilirler. Resmi dilin yanında arzu edenler ikinci bir resmi dili kullanabilirler. Ankara’nın çıkaracaðı anayasa baðlı olarak Türkiye’nin birçok bölgesi demokratik hakkını kullanabilir. Biz bu hayata geçtiðinde bu özerk bölgelerin bazılarında iktidar olursak o bölgede azami demokrasiyi kurumsallaştırmak için uðraşacaðız. Elbette ki doðaya, emeðe ve cinsiyete saygılı olacaðız. Bizim karşı çıkacaðımız şey yoksulluk, işsizlik ve haksız rant olacaktır. Ekonomik modelimiz ile bütün bölgelerde seçime gireceðiz. Bazılarının söylediði gibi bir parti bütün bölgeye hakim olmak istiyor söylemi yanlıştır. Biz başarılı olamazsak halk başkasını seçecektir. Bu kabul görmez ise sadece Kürdistan bölgesine özgü bir özerkliði de tartışabiliriz. Bütün bunların olmadıðı seçenekler Kürt halkı tarafından kabul görmeyecektir” dedi.

Projelerini tartışacak cesur bir muhatap bulamadıklarını söyleyen Demirtaş, bugüne kadar kimseden çözüm önerisi duymadıklarını söyledi. “Bizim projemizi görmezden gelenler proje koymak zorundadır” diyen Kışanak, Kürt halkının artık “tek devlet”, “tek millet” söylemlerine karnının tok olduðunu kaydetti. Demirtaş, “Kürdistan’ın en kadim milletlerinden birine tek millet ve tek dil dayatması haksızlıktır. Ýslamiyet’te var mı böyle bir şey. Bu yok ama hadislerde ümmetin farklılıðından söz edilir. Bu söylemlerin adı faşizmdir. Bu da Ýslamiyet ile birlikte olamaz. Senin o okuduðun beyitleri Ehmede Xani yazabiliyorsa Kürtçe aldıðı eðitimdendir. Sen daha yokken o anadilinde eðitim yapıyordu” dedi.

AKP’DEKÝ KÜRTLERE ÇAÐRI

“Türkiye’de yaşayan herkes bilmelidir ki barış bize yakındır” diyen Demirtaş, “Bütün Türkiye toplumunu bu konuda HDK’yi desteklemeye çalışıyoruz” dedi. AKP’de siyaset yapan Kürtlere seslenen Demirtaş, “Bu zulmü yapanlar size dayanarak yapıyorlar. Ya buna karşı çıkın ya da orayı bırakın gidin” dedi. Demirtaş, “Yaşamını yitiren insanların arkasından aðlama erdemini gösteremeyenlerden olamayacaðız. Ölen gerillaya da askere de aðlayacaðız. Bu gün her birisi için aðlayacaðız ki yarın güleceksek hep birlikte gülebilelim” şeklinde konuştu. Alevi yurttaşların kendi kültürlerinin yok eden partilerde yer almaması gerektiðini vurgulayan Demirtaş, “Gelin Kürt halkı ile el ele verelim ve hep birlikte özgürleşelim” dedi.

Demirtaş, anadillerinden ve barış dilini konuşmaktan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Konuşmasının devamında Adnan Yücel’in şiirini okuyan Demirtaş, “Bu kadar tarihi bir dönemde gerçekleşen bu kongrenin barıştan yana herkese hayırlı olmasını temenni ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.