Demirtaş: Öcalan ile kısa süre içinde görüşeceğiz
Demirtaş: Öcalan ile kısa süre içinde görüşeceğiz
Demirtaş: Öcalan ile kısa süre içinde görüşeceğiz
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu sürecin ilk aşamasının başarıldığını, Öcalan’ın bu aşamada bir değerlendirme yapması gerektiğini belirterek, “Öcalan ile kısa süre içinde görüşeceğiz” dedi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de temaslarda bulunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu'ndan Martin Schullz’un da aralarında olduğu AB’nin en yetkili organlarının temsilcileri ile görüştü.
Demirtaş, görüşmelerin ardından Nuçe TV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Çözümün geldiği aşamayı değerlendiren Demirtaş; Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı bu sürecin üç aşamalı olduğunu hatırlatarak, birinci aşamanın önemli aşamada başarıldığını söyledi. Bu aşamada KCK ve HPG’nin üzerlerine düşeni yaptığını, bu konuda Kürt tarafının ciddi ve disiplinli bir şekilde yürüttüğünü söylüyor. Hükümet cephesinde ise Kürt tarafının attığı adımlara karşılık adımlar istenilen ölçüde olmadı ama şu ana kadar gelişmelerin de kaygı verici olmadığını söyledi. Öcalan’ın bu aşamada bir değerlendirme yapması gerektiğine işaret eden Demirtaş; bütün bu gelişmeleri BDP Heyeti olarak bir toplantının yapılması gerektiğini söylüyor. Bunun için gerekli girişimlerin yapıldığını söyleyen Demirtaş, yakın zamanda bu toplantının gerçekleşebileceğini kaydetti.
Öcalan’ın koşullarının sürece ilişkin gelişmeleri daha sağlıklı takip etmesi için yeterli olmadığına da dikkat çeken Demirtaş; Öcalan’ın sadece BDP heyeti ile değil, sivil toplum örgütleri, oluşturulan komisyonlar, akademisyenler ve gazetecilerle de görüşmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, birinci aşamada tarafların gösterdiği performansta KCK’nin süreci çok olgun bir şekilde yürüttüğünü ve bu durumun da Ankara’ya birebir yansıdığını belirtti. KCK sürece pozitif katkı sunacak adımlar attığını ifade eden Demirtaş, ancak AKP cephesinde zaman zaman süreci zorlayan açıklamalar ve pratikler sözkonusu olduğunu vurguladı. Hükümetin barış diline ve üslubuna dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Demirtaş; ancak operasyonların durdurulması, geri çekilme sürecini zorlamayacak bir durum ve Meclis’teki komisyonu ile Akil insanlar çalışmalarının sürdürülmesinin ise olumlu olduğunu söyledi.
YENİ ANAYASA VE SEÇİMLER TARTIŞMASI
Gelinen bu süreçte AKP’nin ve devletin gerçeği daha iyi görmesi ve bir dizi reform paketlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten, Demirtaş, yeni anayasa için yol temizliğinin yapılması, Meclis’in bu süreçte uzun bir tatil yapmaması, sürecin seçim hesaplarına kurban edilmemesi gerektiği konusunda da uyarılarda bulundu.
2014’teki üç sandık konusunu yorumlayan Demirtaş, Anayasa referandumunun seçimlerden önce yapılması gerektiğini savundu. Yeni Anayasa ve demokratikleşme referandumlarının öncelikli olarak yapılmasının daha sağlıklı olacağını söyleyen Demirtaş, AKP’nin bu konudaki kaygısının “süreç” kaygısından çok parti için hesaplarının kaygısı güttüğünü vurguladı.
Anayasa konusunda Türkiye’nin halkların, inançların ve kültürlerin zenginliğini ifade edilecek bir başlangıç yapılması gerektiğini, 82 Anayasasından tümden bir kopuşun gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, bu konuda CHP ve MHP’nin politikaları ile 82 Anayasasını savunma anlamına geldiğini söyledi.
ANKARA’DAKİ KONFERANS
Ankara’da yapılan konferansı da değerlendiren Demirtaş’ın görüşleri şöyle:
Konferansın katılımcıları ile Türkiye’de ilk defa böylesi bir konferans gerçekleşti. Çok farklı kesimler barış ve çözüm için bir araya geldi. İkincisi bu konferans Sayın Öcalan’ın çağrısı üzerine biraraya geldi. Bu çok önemli bir nokta. Bu iki nokta düşünüldüğünde konferans başarılıydı. Bundan sonra konferansta tartışılan konuları takip etme ve ortaklaşarak örgütsel çabaları sürdürme konusunda kararlılığını sürdürmedir. Bu konferans kendisini özne olarak tanımlayarak sürecin gerekliliklerini sürdürme konusunda kendisine bir misyon gelişti bu da önemliydi. Sürecin demokratikleşme boyutlarına dikkat çeken bir konferans oldu.
Yapılacak 4 konferans, 2. Aşamanın demokratikleşme, anayasal ve yasal çözüm aşamasının en önemli siyasi mekanizmasıdır. Bu konferanslar parti oluşumları aşan bir misyona sahiptir. Bu zaten tek başına partimizin başaracağı bir şey değil. Bunun için mutlaka ki blok hareketini daha da genişletilmesi gerekiyor.
Amed’deki Konferans 15-16 Haziran tarihleri öngörülüyor. Kürt hareketi ve örgütleri biraraya gelerek dünyaya ne istediklerini ortaya koyacaktır. Bu sürecin ciddiyetine denk bir kararlılıkla taleplerini ortaya koyacaktır. Diğer partilerde olan kesimler de gelip Kürtlerin taleplerini ortaya koyabilir. Bütün siyasi hareketlere davetimiz var. Konferanslara katılmayan bu sürecin dışında kalır.
KNK GENEL KURULU
KNK Genel Kurulunu kutluyorum. Çok zor koşullarda kendini örgütleyen ve Kürtlerin temsiliyetini sağlayan KNK’nin Genel Kurulu başarılı geçti. Ulusal birlik konusunda önemli bir aşamaydı. Sayın Öcalan’ın bu süreçteki perspektifleri Kürdistan’ın dört parçasına yansıdı. Güçlü bir kongre yapıldı. Bu kongre Hewler’de yapılacak ulusal konferans için de iyi bir gösterge oldu. Sayın Barzani’nin mesajı, YNK, Goran ve diğer Kürdistani örgütlerin temsilcilerinin katılması çok önemli. Sayın Neçirvan Barzani ve Güney Kürdistan’daki Öcalan’ın özgürlüğünü istemeleri güzel gelişmeler. Geçmiş ile kıyasladığımızda ulusal birlik konusunda önemli bir aşama yaşanıyor.
Artık Kürt siyasal temsilcilerinin ortak bir fotoğrafta buluşabilir. Sayın Öcalan, Sayın Barzani, Sayın Talabani ve diğer Kürt liderlerin aynı kare içinde biraraya gelmesinin zamanı gelmiştir.
ALEVİLERİN SÜRECE KATILIMI
Alevilerin son dönemde yaptığı kongre ve kurultaylarda Aleviler sürecin öznesi ve aktörü olduğunu ortaya koydu. Şu ana kadar CHP’nin etrafında kümelenen Aleviler bir kopuşu geliştirmeli. Alevilerin olmazsa olmaz koşulu CHP’den kopuştur. Türkiye solu, Kürtler ve Aleviler doğru buluşmalar sağlarsa siyasetin temel merkez gücü ortaya çıkıyor. Buradaki kritik nokta AKP’den beklentili olmak yerine Türkiye’deki bütün ezilenler biraaraya gelirse aynı hareket etrafında bileşirse AKP ya demokratik değişim yaşayacak ya da gerileyecektir.
Lazkiye konusu ile ilgili yapılan spekülasyonlar, CHP ile kopuşu sağlayamayan statükocu siyasetçiler her açıklamamızdan spekülasyonlar üretiyorlar. Kürt hareketi hiçbir zaman emperyal bir politika izlemedi. Bütün bunlar ilkeseldir. Bu bilinmesine rağmen “Kürtler Lazkiye’yi istiyor” denilerek gerçekler saptırılmaya çalışılıyor. Türkiye’de Kürt toplumu ile Aleviler arasında farklılık yaratılmak isteniyor. Kürt hareketinin aynı zamanda bir Alevi hareketi olduğunu herkesi iyi bilir. Biz sadece Kürtlerin anadil ve kültürü için değil, Türkiye’nin tekçi yapısına karşı mücadele yürütüyoruz, Alevilerin kimliği ve kültürü için de mücadele ediyoruz. Bugün Alevi, Kürt kimliği ve kültürü kendisini açıkça ortaya koyuyorsa bu Kürtlerin mücadelesinin sonucundadır. Kürt hareketi Alevi toplumunun yaşadığı gerçekliğin farkındadır. Bazı çevreler Alevileri le Kürt hareketinin buluşmasını engellemek için spekülasyonlar yaratıyorlar. Bu vesile ile Dersim’de il kongresi çalışmalarını bizzat yürüteceğim. Dersim Alevilerin sembol merkezlerinden biridir. Bunun farkında olarak pratik örgütlenme çabası içine gireceğiz. CHP’nin devletin diyaneti savunduğunu, yapılan Cemevinin CHP’li belediye tarafından yıkıldığını, BDP’nin Alevi haklarının Anayasaya girmesi gerektiği için verdiği yasa teklifine CHP karşı çıktı. Buna karşılık bizim belediyemiz cemevi yaparak Alevi toplumunun hizmetine soktu.