YENİLENDİ

Demirtaş: İspatlayamazsa cumhurbaşkanlığı düşer

Demirtaş, Erdoğan'ın okul diplomasının olmadığına dair tartışmalara ilişkin, "Yüksekokul diploması yoksa cumhurbaşkanı olmaz. Yasa böyle diyor. Yüksekokul mezunu olmadığı ispatlanmazsa cumhurbaşkanlığı düşer" dedi.

Demirtaş,  Erdoğan'ın okul diplomasının olmadığına dair tartışmalara ilişkin, "Yüksekokul diploması yoksa cumhurbaşkanı olmaz. Yasa böyle diyor. Yüksekokul mezunu olmadığı ispatlanmazsa cumhurbaşkanlığı düşer" dedi. Erdoğan'ın kadın karşıtı açıklamalarına sert tepki gösteren Demirtaş, yeni anayasa taslağı hazırladıklarını da bildirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesi partisinin genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Osmaniye, Amed ve Yozgat'ta yaşanan trafik kazalarına değinerek konuşmasına başlayan Demirtaş, "İki gün içerisinde 23 kişi trafik kazalarında yaşamını yitirmiş. Partim ve şahsım adına yaşamını yitiren herkesin yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Umut ediyorum ki Ramazan boyunca ve bayram tatili sürecinde bu kazaların en aza indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması için temennimi bildirmek istiyorum" dedi.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Demirtaş, dokunulmazlıkları kaldıran yasanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından henüz onaylanmamasına ilişkin Demirtaş, "15 günlük süre var. Kendi bileceği iş. Neden bekletiyor, bilemeyiz. Zannedersem bugün yarın imzalayacaktır" dedi.

ERDOĞAN'IN KADIN KARŞITI AÇIKLAMALARI

Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Anne olmayan kadın, yarım kadındır' şeklindeki açıklamalarına ise şu ifadelerle tepki gösterdi:

"Gündemi değiştirmek için kadın bedeni üzerinden sık sık yaptığı bir şey. Şimdi bir ülkede genç nüfusu teşvik etmek ya da tam tersine doğum kontrolü teşvik etmek bir devlet politikası olarak çoğu ülkede uygulanıyor. Fakat hiçbir ülke biz de olduğu gibi bir Cumhurbaşkanı üzerinden kadın bedenine, onuruna, haysiyetine müdahale etmiyor. Bir kadının çocuk doğurup doğurmayacağı, anne olup olmayacağı, buna karar verme yetkisi tümüyle kadına aittir. Bakın kocasına, babasına, kardeşine de ait değildir. Kadının kendisine aittir. Kadınlar şunu sormalı, 'Sen kimsin? Hangi yetki ile hangi hak ile gece gündüz kadınlara bir yandan hakaret bir yandan da kuluçka makinesi muamelesi yapıyorsun? Nasıl bir yetkin var?' Anayasa böyle bir yetki yok." 

Erdoğan'ın artık kadın bedini üzerinden siyaset yapmayı bırakması gerektiğini ifade eden Demirtaş, "En çok da kadınların buna tepkisini ortaya koyması lazım. Bize ulaşan şu ki kadınlar bu konuda çok öfkeli" dedi. Demirtaş, Erdoğan'ın kadınlara dair konuşmasını dini temellere dayandırmasını ise "iki yüzlülük" olarak değerlendirdi.

ERMENİ SOYKIRIMI'NIN TANINMASI

Demirtaş, Alman Parlamentosu'nda Ermeni Soykırımı'nı tanıyan tasarının kabul edilmesinden sonra Türk kökenli milletvekillerinin hedef haline gelmesine dair ise şunları söyledi: "Bu da çok ırkçı bir yaklaşım. Zaten Türklük tanımı, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Türkçülük yapan herkeste ırkçı bir tanımdı. Bu Cumhurbaşkanının son açıklamalarıyla netleşmiş oldu. Demek ki Türklük bu ülkede bir üst kimlik değilmiş kanla bağlantılıymış. Cumhurbaşkanı bunu ifade etti. Fakat çok hazindir. Eğer kanla açıklayacaksa Türklüğü, kendisi kan tahlili yapınca ne çıkacak onu da merak ediyoruz. Bu kadar ırkçı bir söylemi etnik olarak Türk olmayan bir Cumhurbaşkanı'nın Türklük üzerinden ırkçılık yaparak söylemesi çok hazindir."

TÜRKEŞ'İN IRKÇI SÖZLERİ

Demirtaş'a AKP Genel Bakanı Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in Kürt illerine 'rehabilitasyon sorumlusu' olarak atanmasına ilişkin de bir soru yöneltildi. Demirtaş bu soruya şu yanıtı verdi: "Herhalde yeni hükümetin çok şakacı bir hükümet. İlk şakası da bu oldu. Öncelikle Kürtleri rehabilite edilmesi gereken hasta bir topluluk olarak görüyor olmak zaten bu hükümetin rehabilite edilmesi gerektiğini gösteriyor. Hasta toplum muamelesi yapıp da kendi içlerinden en ırkçı insanı göstermeleri Kürtlere yönelik asimilasyonunu devam ettiğinden başka bir şey değildir. Umarım kendileri bu çalışmayı yaparken rehabilite olur ve kendine gelir."

YENİ ANAYASA TASLAĞI

15-20 gün içinde partilerinin hazırladığı yeni Anayasa taslağını kamuoyu ile paylaşacaklarınıu da açıklayan Demirtaş, "Türkiye'de partili Cumhurbaşkanı ve Başkanlık sistemi adı altında getirilmek istenen saltanat veya bir dikta rejiminin kesinlikle karşısında olacağız. Bunlar olmadan da Türkiye'de demokrasi olabileceğini kendi Anayasa taslağımızla ortaya koyacağız. Bütün bir Ramazan ayı boyuca çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.

DİPLOMA TARTIŞMALARI

Demirtaş, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversite diplomasının olmadığı yönündeki kimi iddialara ilişkin kendisine yöneltilen bir başka soruya ilişkin ise "Ben Cumhurbaşkanı adayıydım ve rakiptik. Bizler diploma örneklerimizi seçim kuruluna verdik ve bu örnekleri vermeden aday olamıyorsunuz. Günlerdir haftalardır bu mevzu tartışılıyor ve Cumhurbaşkanı sadece 'arşivi bir karıştır da diplomayı çıkar' diyor. Diploma yoksa nasıl YSK'ye başvurup aday oldun. Diplomanın örneği sende olması lazım. Aslı sende olması lazım. 2002'den beri milletvekili adayı oluyorsun. Her seferinde dosya veriyorsun YSK'ye. Şimdi YSK'nin açıklama yapması lazım. Arkadaşlarımız başvuru yapacaklar, YSK'den açıklama istiyoruz" dedi.

Erdoğan'ın diploma konusunda açıklamalar yapıldıkça paniklediğini vurgulayan Demirtaş, şöyle devam etti: 

"İşte diyor, 'Benim üniversite arkadaşlarım ortada, diplomam ortada.' Valla ortada ne üniversite arkadaşların var ne de diploman. Defalarca çağrı yaptım. Bir insan iki ve dört yıl üniversite okuduğunda asgari bir tane üniversite arkadaşı olur. Sınava girdiğinde yanında seni görmüş biri olması lazım. O bir kişiyi arıyoruz. Bütün dünyaya çağrı yapıyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite arkadaşlarına çağrı yapıyorum. Lütfen biriniz çıkın, 'Evet ben hatırlıyorum bu şurada arkada oturuyordu, çalışkandı, tembeldi. Biz onunla üniversite arkadaşıydık' deyin. Bütün üniversite hocalarına çağrı yapıyorum, hanginiz okuttunuz bunu? Biriniz ders vermediniz mi?

Artık önemli bir mevzu haline geldi. Çünkü yüksekokul diploması yoksa Cumhurbaşkanı olamaz. Yasa öyle diyor biz demiyoruz. Bize göre ilkokul mezunu da cumhurbaşkanı olabilmeli. Cehalet diploma ile aşılan bir şey değil, örneklerini görüyorsunuz zaten. Eğer ispatlanırsa yüksekokul mezunu olmadığı Cumhurbaşkanlığı düşer. Ve cumhurbaşkanı seçimleri yeniden yapılır, kendisi aday da olamaz. Durum bu kadar nettir ve vahimdir."