Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden Alman DPA ajansının sorularını yanıtladı. Demirtaş ile yapılan söyleşi, Frankfurter Allgemeine Zeitung (Faz) ve Der Standard gibi gazetelerde de yer aldı.

KAMPANYAYI DIŞARIDAKİ MİLYONLARCA GÖNÜLLÜ YÜRÜTÜYOR

Tutukluluk koşullarının sorulması üzerine Demirtaş şu yanıtı verdi:

“Bütün zorluklara rağmen iyi ve moralliyim. Küçük bir hücrede iki kişi kalıyoruz. Radyo-TV ve gazete hakkımız var. Haftada 1 saat ailemizle görüşebiliyoruz. Haftalık toplam 4 saat da spor hakkımız var.

“Benim burada çok fazla imkanım yok” diyerek cezaevinden kampanya yürütemediğini vurgulayan Demirtaş, “Daha çok avukatlarım aracılığıyla gönderdiğim küçük mesajlarla seçmenlere ulaşabiliyorum. Kampanyayı dışarıdaki milyonlarca gönüllü arkadaşım yürütüyor” dedi.

İKİNCİ TURDA BEN OLACAĞIM

“İkinci tura kalamadığınız takdirde cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısındaki adayın her kim olursa olsun desteklenmesi için çağrı yapar mıydınız?” şeklindeki bir soru üzerine Demirtaş, “İkinci turda ben olacağım, buna inanıyor ve bunun için halkımıza güveniyorum” yanıtını verdi.

24 Haziran seçimlerinin Türkiye demokrasisi için son şans olmadığını ifade eden Demirtaş, “Elbette son şans değil. Demokrasi mücadelesi her halükarda devam edecek ve bir gün mutlaka zaferle sonuçlanacak” diye konuştu.

BENİM DERDİM ERDOĞAN KARŞITLIĞI DEĞİL, FAŞİZM KARŞITLIĞIDIR

Tek amaçlarının Erdoğan’ın yerine başkasının gelmesi olmadığını kaydeden Demirtaş, yaklaşımını şöyle ifade etti: “Hayır, böyle bir derdim yok, ben tek adam rejimine karşı demokrasiyi savunuyorum. Erdoğan karşıtlığı değil, faşizm karşıtlığıdır bu.”

Demitaş’ın “Muhalefetin seçimlerde kaybetmesi halinde Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:

“Daha güçlü bir siyasi mücadeleye devam edeceğiz. Faşizmin kurumsallaşmasını ve topluma daha fazla zarar vermesini engellemeye çalışacağız. AKP iktidarı artık Türkiye için olumlu şeyler yapacak durumda değil, bu şekilde Türkiye hep kaybetmeye devam edebilir maalesef.”

AKP KÜRTLERİN DESTEĞİNİ TÜMÜYLE KAYBETTİ

AKP-MHP ittifakının Kürtler üzerindeki etkisini de değerlendiren Demirtaş, “Kürtler bu sağ faşist bloka mecbur olmadıklarını daha yüksek sesle söylüyorlar zaten. Bu durumun etkilerini sandıkta da göreceğiz. AKP Kürtlerin desteğini tümüyle kaybetti şimdi” şeklinde konuştu.

TÜRKLER İLE KÜRTLERE ARASINDA SORUN YOK, SORUN DEVLET VE HÜKÜMETLE

Bir soru üzerine Türkiye’de Kürtler ve Türkler arasında bir sorun olmadığının altını çizen Demirtaş şöyle konuştu:

“Türkiye’de Kürtler ve Türkler arasında bir sorun yok. Kürtler ile devlet, hükümet politikaları arasında sorun var. Hükümet Kürtleri şiddetle bastırıp yok saydığı için sorun yaşanıyor. Ama bunun siyasi faturasını da “terör” adı altında HDP’ye çıkarmak için medya destekli anti propaganda yürütüyor. Elbette bu da Türkiye’nin batısında belli bir etki yaratıyor. Biz de bu yanlış algıları düzeltmeye ve kendimizi doğru ifade ederek seçmenin desteğini yeniden kazanmaya çalışıyoruz.”

KÜRT SORUNU ‘TERÖR’ SORUNUNA İNDİRGENEMEZ

HDP’nin PKK’den yeterince uzak durmadığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Demirtaş şunları ifade etti: “Biz halktan oy alarak göreve gelmiş ve halkı temsil eden yasal bir partiyiz. PKK’yi değil bize oy verenleri temsil ediyoruz. Şiddet konusunda da tutumumuz nettir, karşıyız ve savunmuyoruz. Aynı zamanda hükümetin de şiddet kullanarak Kürt sorununu terör sorununa indirgemesine de karşıyız.”

OHAL’İ HIZLI BİR ŞEKİLDE KALDIRACAĞIZ

Demirtaş, cumhurbaşkanı seçimlerini kazandığı taktirde yapacağı ilk işi şöyle açıkladı:

“Yeni bir anayasa yapılması için öncü olacağım, OHAL’i kaldırıp hızla demokratik reformları başlatacak ve parlamenter sisteme geçişin önünü açacağım.”