GÖRÜNTÜLÜ

Demirtaş: 13 yıllık AKP'yi biz devirdik

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Batman'da seçmenlerle bir araya geldi. Demirtaş, İçişleri Bakanı tarafından görevlerinden uzaklaştırılan Batman Belediye eşbaşkanları Gülistan Akel, Sabri Özdemir ve 17 meclis üyesini de ziyaret etti.

Demirtaş, Batman'da seçmenlerle bir araya geldi. Seçilmişlere dönük tutuklama ve görevden almalara tepki gösteren Demirtaş, AKP'nin cenazelerin gelmeye devam etmesini istediğini söyledi. Uluslararası alanda HDP'nin Erdoğan'dan fazla itibarının olduğunu belirten Demirtaş, Orta Doğu'ya demokrasiyi anlatacaklarını kaydetti. Oy çağrısı yapan Demirtaş, "1 Kasım'da ateşkesi kalıcı hale getirelim" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Batman'da seçmenlerle bir araya geldi. Demirtaş, İçişleri Bakanı tarafından görevlerinden uzaklaştırılan Batman Belediye eşbaşkanları Gülistan Akel, Sabri Özdemir ve 17 meclis üyesini de ziyaret etti.

Belediye Konferans Salonu'nda seçmenlerle buluşan Demirtaş'a bölge belediye eşbaşkanları, HDP ve DBP yöneticileri ile milletvekilli adayları eşlik etti. 

Toplantının açılış konuşmasını görevden uzaklaştırılan Batman Belediye Eşbaşkanı Gülistan Akel yaptı. Son 3 aydır, yerel yönetimler olarak büyük bir baskı altında olduklarını belirten Akel, "Neredeyse halkın iradesi yok sayıldığı bir süreçten geçiyoruz" dedi.

DEMİRTAŞ: 20 BELEDİYE EŞBAŞKANI TUTUKLANDI 

Demirtaş ise konuşmasında, şu ana kadar 20 belediye eşbaşkanı ve 15 belediye meclis üyesinin tutuklandığını belirterek, 22 belediye meclis üyesinin ise görevinden alındığını söyledi. 

Yaşamını yitirenlerin cenazelerine yapılan insanlık dışı uygulamalara dikkat çeken Demirtaş, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyio Erdoğan'ın canlı yayınlarda bu yaşananların arkasında durmaya devam ettiğini söyledi.

Demirtaş, şunları kaydetti: "Tutuklanan belediye eşbaşkanlarımız, cezaevlerine işkence edilerek götürüldü. Özelikle Sincan ve Kırıklar cezaevlerine yapılan sürgünlerde yaşandı. Neye dayanarak bunu yapıyorlar. Çünkü Ankara'da kendilerini koruyan ve bu yaşananlara göz yuman bir anlayış var. Ankara katliamından sonra canlı yayında sırıtan Adalet Bakanı mı bu cezaevlerinde işlenen suçlara ilişkin soruşturma başlatacak."

'BU SÖYLEDİKLERİM SUÇ DUYURUSUDUR'

Cenazeleri yerde sürükleyenlerin kanun ve mahkemeden çekinmediğini dile getiren Demirtaş, savcıları göreve çağırdı. Demirtaş, "Bu söylediklerim bir suç duyurusudur. Devleti yönetenler evrensel bütün değerleri ortadan kaldırmış. Onlar için önemli olan bir seçim kazanmak. Bu süreçte toplumsal sorunları gözardı edenler, iktidarını kurtarma peşinde. Koltukları kaybettiklerinde nasıl bir durumla karşılaşacaklarını çok iyi biliyorlar. Zaten suça günaha battığınız kadar batmışsınız. Türkiye'nin her yerine cenazeler gidiyor. Bu şekilde iktidarlarını kurtarmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

'HDP'YE YÜKLENEBİLMEK İÇİN CENAZELERİN GELMESİNİ İSTEDİLER!'

Demirtaş'ın konuşmasının devamındaki satır başları şöyle:

7 Haziran'dan bu yana yaşananları görmek gerektiğine işaret eden Demirtaş, şöyle devam etti: "Ceylanpınar'da 2 polisin infaz edilmesini gerekçe gösteren AKP'nin hiçbir şey umrunda değil. İki polisi de bahane ederek ateşkesi bozdular. Sayın Öcalan'la yürütülen müzakere masasını devirdiler. Çünkü cenazeler geldikçe bizlere, HDP'ye yüklendiler. Birinci amaçları buydu ve bunu hayata geçirdiler. 'HDP'nin arkasında medya desteği var' diyenler de yanılma var. Hiçbir basın gurubu bize destek vermedi. Eşbaşkan olarak 4 TV programına çıktık. O 4 televizyon programı dahi onları tedirgin etti. Onlar en az 400 televizyona çıktılar. Ama bizim 4 TV programı onları rahatsız etti.

Büyük bir saldırı dalgası altında seçim çalışması yürüttük, yürütüyoruz. Ateşkes sürecinde 176 yerde saldırıya uğradık. Biz tamda o zülüm ortamında barış ortamını yaratan bir hareket ve partiyiz. Tüm arkadaşlarımız emin olsun şu anda ki uygulamalara zülüm katmerleşse bile kazanan bizler olacağız. Bu dönemde kazanmanın çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Biz 40 yıldır savaş ortamında büyüdük.

'TAŞINAN SANDIKLARA İTİRAZ ETMEYECEĞİZ'

Taşınan sandıklara itiraz etmeyin. Nusaybin, Sur ve Cizre'de hiçbir gerekçeleri ve bahaneleri kalmasın. Biz itiraz etmeyeceğiz. Yarın 'İnsanlar korkudan oy kullanmadılar' demesin. Sandık saray bahçesinde dahi olsa gidip o zarfı atıp oy kullanacağız. Bize düşen şey; ev ev dolaşıp 1 Kasım'ın umut müjdesi olduğunu anlatmaktır. Cenazelerin durması AKP'nin teşhir edilmesi demektir. Bunun için 1 Kasım'da ateşkesi kalıcı hale getirelim.

'13 YILLIK HÜKÜMETİ BİZ DEVİRDİK'

Onları biz iktidardan düşürdük. 13 yılık AKP hükümetini biz devirdik. Artık iktidar değiller. 'Nasıl olsa arkamızda bir Saray var diyorlarsa' o da yok artık. Biz devirdik arkanızdaki Saray'ı. Bu seçimlerden sonra siz ne yapacaksınız? Gece gündüz halka zulüm yapanlar ne yapacak? Çiğnediğiniz kanunlar önüne çıkacaksınız. O gözlüklü savcılarınızda kaçtı. Bu zulüm sizi de bitirir.

'ULUSLARARASI ALANDA ERDOĞAN'DAN FAZLA İTİBARIMIZ VAR'

Herkes, hesabını buna göre yapması lazım. Bir halkın demokrasi talebini silahla bastıramazsınız. Kürtler de artık şunu görmeli. Demokratik siyasetiniz, dünya çapında etkili bir hale gelmiş durumda. Kürt halkı ve tüm bileşenleri bunu iyi değerlendirmeli. Bize açılmış olan kapıların ne kadar kıymetli olduğunu görmemiz lazım. Uluslararası diplomatik alanda şu anda Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan daha fazla bir itibar sahibiyiz. Bu da Kobanê ve Rojava da halkın vermiş olduğu direnişin sonucundur. Halkımızın emeğidir. Bu halkın elimize koyduğu tarihi bir fırsattır.

Oy oranımız yüzde 13 ama politikalarımız yüzde 150 civarında destek görüyor. AKP'nin aldığı yüzde 38 oy oranına karşı yüzde 33 destek aldık. Biz Türkiye'yi artık yönetebiliriz. Türkiye Cumhuriyet tarihinde hakları birleştiren bir partiyiz. Tüm insanlar bize umut bağladılar. Çocuğu askerde olan anneler, umudu bizde gördü. 'Bu ülkeye barışı getirecek güç bunlardır' dediler. Şimdi bu gücü alternatif bir iktidar olarak Türkiye'yi halklara sunmak zorundayız. Bu tarihi fırsatı kullanmak zorundayız.

'ORTA DOĞU'YA DEMOKRASİYİ ANLATACAĞIZ'

Türkiye'yi doğru anlatmanın yolu demokratik özerklikten geçiyor. Biz Orta Doğu'ya demokrasiyi anlatacağız. Çoğulcu cumhuriyeti, doğru anlayıp doğru anlatacağız. Tüm bunları savundukça bize daha hazla saldırıları olacak. Çünkü Ortadoğu genelinde cesaret edilemeyeni yapıyoruz. Kolay değil. Tekçi bir anlayışa karşı çoğulcu bir demokrasiyi savunuyoruz. Bu güne kadar bize oy vermeyenlere bizi yanlış anlattılar. Tek dil olmadan bizler ulus olabiliriz. Dillerin ve kültürlerin çok olduğu bir ulus olabiliriz. Tekçilikte ısrar edenler 'bölücülük' yapıyor. Bizim önerimiz bu nedenle bir parçalanma ve bölünme değil, devleti birleştirme hamlesidir." 
 

...