DAİŞ ile T.C neden çatışmaz?...-Zana Azadi
DAİŞ katiyen Türk Devleti’ne saldırmaz, Türk Devleti’de katiyen DAİŞ’e saldırmaz.
DAİŞ katiyen Türk Devleti’ne saldırmaz, Türk Devleti’de katiyen DAİŞ’e saldırmaz.
DAİŞ katiyen Türk Devleti’ne saldırmaz, Türk Devleti’de katiyen DAİŞ’e saldırmaz.
DAİŞ katiyen Bakure Kurdistan’daki Kürtleri karşı yaptığı hiçbir katliamı da üstlenmez.
Bununda çok asıl ve stratejik bir nedenleri var. Kürdistan ve Anadolu’daki tüm karşıt İslamcı (Med Zehra, Azadi Hareketi ve Öze Dönüş Hareketi hariç) ve Türk-İslamcı örgütler Türk devletine bağlıdırlar. Hem de Türk Özel Harp Dairesi’nin bir kont-gerilla şübesi gibi çalışırlar. Türk Devleti’nden daha fazla devletçi, milliyetçi, Türkçü ve ırkçıdırlar. İslamcılık yüzlerine taktığı maskedir.
HİÇBİR TÜRK-İSLAMCI ÖRGÜT T.C’Yİ VURMAZ. T.C’DE ONLARI VURMAZ
Dikkat edilirse, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarihten şimdiye kadar hiçbir İslamcı ve Türk İslamcı örgütün devlete karşı yaptığı tek bir eylem yoktur. Türk Devleti’ne karşı söylediği tek bir söz bile yoktur.
Vahabi Arap-Türk ırkçısı El Kaide de buna dahildir. El Kaide tüm devletlere karşı eylem yaparken, Türk Devleti’ne karşı yaptığı eylem bir yana söylediği tek bir söz bile yoktur. El Kaide, Taliban, DAİŞ ve El Nusra çetelerinin yayınları izlenirse Türk Devleti’ne tek bir eleştirisi yoktur. Erdoğan’a övgüler diziyorlar. El Nusra sözcüsü Adnani’in en son yazdığı yazıda Tayyip Erdoğan’a yaptığı övgülere bakılırsa hakikat daha iyi anlaşılır. El Nusra sözcüsü Adnani ve tüm Vahabi Arap-Türk ırkçısı çeteler, Erdoğan’ı mücahitlerin arkasındanki tek müslüman lider şeklinde lanse ediyorlar.
El Kaide’nin 2003 yılı Kasım ayında İstanbul’da yaptığı eylemler var diyen çıkabilir. O eylemlerde direk Türk Devleti’ne karşı yapılan eylemler değildi. İngiliz HBC ile Yahudi Sinagoglarına karşı yapılmışlardı. Sonrasında ABD’nin İstanbul Konsolosluğu’na karşı yapıldı.
Irak ve Suriye savaşlarından önce de Afganistan ve Pakistan’daki Vahabi Arap Türk-Irkçısı El Kaide’nin karargahlarına giden tüm militanların geçiş hattı Türkiye idi. Şimdi de Irak, Suriye ve Libya’ya giden tüm çetelerin geçiş hattı yine Türkiye’dir. Bu tesadüf değildir. Şimdiye kadar binlerce belge ve bilgi ortaya çıktı. Vahabi Arap-Türk Irkçısı El Kaide, DAİŞ (İŞİD), El Nusra, Ahrarı Şam, Ceyşul İslam, Liva Tevhid, Ceyşul Muhacirin, Ensar El İslam, Eş Şebab ve Boko Haram gibi tüm örgütlerin koordine eden Türk Devleti, MİT ve AKP’dir. Recep Tayip Erdoğan’ın baş danışmalarından Mustafa Varank’ın, Boko Haram’a gönderilen silahlara ilişkin yaptığı telefon konuşlamaları, Türk Devleti’nin nasıl tüm Vahabi Arap-Türk ırkçı çetelerini koordine ettiği ve silah sevkiyatı yaptığının ispatlı belgesidir.
HİZBUL KONTRA KÜRTLERİ KATLEDİYORDU AMA ÜSTLENMİYORDU. ŞİMDİ DE DAİŞ ÇETESİ
Bu konuda uzağa bile gitmeye gerek yok. 1990’lı yıllarda Hizbul-Kontra’nın mazlum Kürt halkına karşı yaptığı katliamlar ortadadır. Hizbul-Kontra Kürtleri katlediyordu, ama hiçbir eylemi üstlenmiyordu. Kürtler ise kimin yaptığını biliyordu. Devlet ise hem devamlı olarak Hizbul-Kontra ile olan organik bağını inkar ediyor hem de cesaretlendirici övgülerde bulunuyordu.
Türk Devlet yetkilileri ve Hizbul-Kontra çetelerinin o döneme ilişkin bazı söylemleri Hizbul-Kontra ile T.C arasındaki ilişkileri çok açık tanımlıyor.
HİZBULLAHI PKK’YE KARŞI KURDUK
Örneğin; Hizbul-kontra’yı Arif Doğan ve Veli Küçükle birlikte kuran MİT Eski Müsteşarı Teoman Koman, gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna şöyle cevap veriyordu. “PKK’nin baskılarına karşı kendini koruyan, dini inançlı kuvvetli vatandaşlardır”
OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu: “JİTEM, MİT ve Emniyet’in Hizbullah’la o dönem istihbarat alışverişi yapması gayet doğal bir durum.”
Batman Emniyet Müdürü Öztürk Şimşek: “Bunların Gercüş’ün Çiçekli, Sekilli ve Gönüllü köylerinde kampları var. Silah eğitimini de jandarmadan gelen bazı subay ve astsubaylardan alıyorlar”
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin: “Hizbullah, PKK’ye karşı örgütlendirildi”.
PKK ÇÖKERTİLMEDİKÇE, HİZBULLAH’I ÇÖZMEYİZ
OHAL Valisi Ünal Erkan: “PKK çökertilmedikçe, Hizbullah tipi militan örgütleri çözmeye yönelik niyetli değiliz”.
T.B.M.M. Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı, Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış:
“Hizbullah, PKK’ya karşı devletin kurdurduğu, beslediği, büyüttüğü bir örgüttür.”
Söz konusu oluşumda yer alan bir çok kişi de benzer itiraflarda bulundu.
Tek hedefi Kürtler olan Hizbul-Kontra çetelerinin yerini, şimdi de tek hedefi Kürtler olan Türk Devleti’ne bağlı DAİŞ çeteleri almış.
Türk Devleti yetkilileri 1990’lı yıllarda Hizbul-Kontra çetelerine hangi övgüler diziyorlar ise şimdi de aynı övgüleri DAİŞ çeteleri için söylüyor.
KÜRTLERİ BOMBAYACAĞIM
Misal; Davudoğlu: “DAİŞ öfkeli sünilerin temsilcisidir.” AKP’li Bakan Emrullah İşler: “İŞİD işkence etmiyor. İmansız Kürtlerin(YPG) hakkında imanlı İŞİD geliyor.” AKP’li Cuma İçten: “Çivi çiviyi söker. Kafir Kürtlerin(YPG) hakkında İŞİD geliyor” gibi söylemlerde bulundular.
Özetle; 1990’lı yıllarda Hizbul-Kontracılar ne idiyse şimdi de DAİŞ çeteleri başta olmak üzere Vahabi Arap-Türk ırkçısı (El Nusra, Ahrarı Şam vb) tüm çeteler aynıdır.
Hizbul-Kontra’yı kuran JİTEM’ci Arif Doğan: “JİTEM’i de Hizbullahı da ben kurdum. Başına vatanına bağlı, milliyetçi Hüseyin Velioğlu’nu getirdim. Hüseyin Velioğlu’nun ilk kurduğu teşkilatı ben kurdurttum” diyordu.
DAIŞ de aynı şekilde kurulmuş ve aynı amaca hizmet etmektedir.
“KÜRTLER DÜŞMANIMIZDIR”
DAİŞ çetelerinin tek hedefi Kürtlerdir.
Kürtleri düşman olarak gören, tümden soykırımdan geçirip Türkleştirmeyi hedefleyen tek güç Türk Devleti olduğuna göre, DAİŞ maskesi ile dört parça Kürdistan’da Kürtlere karşı savaşanda Türk Devletidir. Özcesi DAİŞ, Türk Devleti-AKP-MİT’tir. Türk Devleti-AKP-MİT’te DAİŞ’tir.
Bu nedenden dolayı ne DAİŞ T.C’ye karşı savaşır. Ne de T.C DAİŞ’e karşı savaşır.
DAİŞ tüm ülkelerde yaptığı katliamları üstlenirken, Bakur Kürtlerine karşı yaptığı hiç bir katliamı üstlenmedi.
Zaten Türk Devleti’ne bağlı tüm kontr-gerilla örgütleri şimdiye kadar hep Kürtleri ve muhalifleri katlettiler. Ama bunlardan hiçbiri yaptıkları hiçbir katliamı üstlenmediler.
Türk Devleti’ne bağlı DAİŞ çeteleri de Adana, Mersin, Amed, Suruç ve Ankara’da katliamlarını üstlenmezler.
Demirel: “Kimse sağcılar cinayet işliyor diyemez” diyordu.
Her devlet gibi Türk Devleti’da sağcı olduğuna göre devlete bağlı karşıt İslamcı ve Türk İslamcı örgütlerde sağcıdır. Katliam yaparlar ama asla üstlenmezler.