Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 739’uncu haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, polis tarafından yine engellendi. Cumartesi Anneleri, açıklamalarını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta yaparken, sokak da polis ablukasına alındı.

Bu haftaki eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Oya Ersoy, Halkların Demokratik Kongresi (HDK )Eş Sözcüsü ve HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Ali Haydar Hakverdi destek verdi.

‘DEVLETİN KAYBETME POLİTİKASINI DURDURDUK'

Haftanın basın metnini 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedildikten sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında bulunan ve kayıplar mücadelesinin sembol isimlerden biri olan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
Ocak, "Devletin kaybetme politikasını Galatasaray'dan yükselttiğimiz mücadeleyle durdurduk. Kaybetme suçunun ve kaybedilenlerin Galatasaray üzerinden kolektif bellekte yer alması için mücadele ettik” dedi.
Ocak, ancak 40 haftadır kayıplarıyla buluşma mekanı olan Galatasaray Meydanı’nın hukuksuz bir şekilde kendilerine yasaklanmasına da tepki gösterdi. 

‘VAZGEÇMEZSEK KAZANIRIZ'

İktidarın seslerinin duyulmasını istemediğini sözlerine ekleyen Ocak, “Çünkü bu iktidar da diğerleri gibi kaybetme suçunun faillerinin hesap vermelerini sağlayacak mekanizmaların kurulması yükümlülüğünü yerine getirmedi. Türkiye'yi insan haklarının etkili bir biçimde koruduğu demokratik bir sisteme geçirmedi. Her demokratik talebi kriminalize ederek bu toprakları yalnız bizim için değil, insanca bir yaşam isteyen herkes için bir hukuksuzluk cehennemine dönüştürdü. Bu topraklardaki inkarın, cezasızlığın, adaletsizliğin devamcısı oldu” diye konuştu.

Ocak, “Tüm baskı ve engellemelere karşı Galatasaray'a, kayıplarımıza, hakikate ve adalete sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Biliyoruz, vazgeçmezsek eninde sonunda kötülüğe karşı iyilik kazanacak, vicdan kazanacak” mesajını verdi.

'ÖZDEMİR'İN OĞLUNU KAYBETTİK'

Ocak, 26 Aralık 1997'de Amed'de gözaltında alınarak kaybedilen Mehmet Özdemir’in oğlu Mehmet Özdemir’i kaybettikleri bilgisini de paylaşarak, “Mehmet Özdemir gözaltında kaybedildiğinde oğlu henüz doğmamıştı. Mehmet Özdemir’in ismi oğluna verildi. Mehmet Özdemir’in oğlu Mehmet Özdemir’i kaybettik. Ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz” dedi.

Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren, AKP rejimine seslenerek, "Siz yasaklasanız da biz unutmayacağız, unutturmayacağız. “Bir gün Galatasaray Meydanı’nda oturacağız” dedi.

‘BABAM 7 KURŞUNLA DÖNDÜ!'

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 1996 yılında gözaltına alındıktan sonra kaybedilen iş insanı Abdullah Canan’ın oğlu Tayyup Canan ise "Babam geri döndü ama nasıl döndü... Kafasına 7 kurşun sıkışmış bir bayram günü geri geldi. Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Katillerden hesap soracağız" diye konuştu.

TÜRK YARGISINA TEPKİ

Yine 6 Aralık 1993’te Urfa’nın Siverek ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya söz aldı. Hakim ve savcılara seslenen Taşkaya, “O beyaz Toroslarla annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimi götüren neyse siz de onlarsınız. Adalet diye bir şey kalmamış, insanlar karamsar, bu sizin eseriniz” diye konuştu. 

Kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır da Galatasaray yasağına tepki gösterdi.

Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak ise "Adana’dan Samsun’a, Diyarbakır’a kadar dostlar edindik.  Cumartesi Anneleri, 2000 yıllından sonra çoğalmadı ama adaletsizlikler her geçen gün büyüyor. Taleplerimizden, adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.