Cumartesi Anneleri: Önce evlatlarımız diyoruz

Cumartesi Anneleri: Önce evlatlarımız diyoruz

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlanın akıbetini sormak için 394. kez Galatasaray Meydanı'nda buluştu. Yakınlarına çiçek bırakabilecekleri bir mezar isteyen Cumartesi Anneleri, “Evlatlarımızı yaşatmayan bir vatan istemiyoruz” diye konuştu.

Gözaltında kayıp yakınlarının her hafta gerçekleştirdiði oturma eyleminin 394.'sü yapıldı. Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sordu, sorumluların bulunmasını istedi. Yakınlarının resimlerini taşıyan, karanfiller bırakan kayıp yakınları, “Sevdiklerimizin resimlerine deðil, mezarlarına çiçek bırakmak istiyoruz” diyerek, yetkililere seslendi. Cumartesi Anneleri, “Kayıplarımızın, ölü çocuklarımızın üzerinde yükselen bir vatan istemiyoruz. Evlatlarımızı yaşatmayan bir vatan istemiyoruz. Biz önce evlatlarımız diyoruz” dedi.

'EZÝLENLERDEN YENE OLDUKLARI ÝÇÝN KAÇIRILDILAR'

Bugünkü eylemde kayıp yakınları, sevdiklerinin kaçırılmasıyla ilgili olarak tanıklıklarını ve duygularını anlattı.

19 yıl önce kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya, eşinin Urfa Siverek'te güpegündüz herkesin gözü önünde kaybedildiðini söyledi. Taşkaya, “Tüm aramalarıma raðmen bir tek devlet yetkilisi harekete geçmedi. Bu da yetmezmiş gibi, 'Eşin daða çıkmış olabilir' diyerek, acılarımızla alay ettiler” diye konuştu.

27 Ekim 1991 yılında Ýstanbul Kocamustafapaşa'da kaçırılan Hüseyin Toraman'ın annesi Hatice Toraman da, oðlunun nasıl kaçırıldıðını anlattı. Hüseyin'in eşinin ve mahallelinin gözleri önünde kaçırıldıðını söyleyen Hatice Toraman, “Oðlum Hüseyin ve kaybedilen bütün bu güzel insanlar, ezilenlerin haklarını savundukları için kaçırıldılar” dedi.

'RESÝMLERÝNE DEÐÝL, MEZARLARINA ÇÝÇEK BIRAKMAK ÝSTÝYORUZ'

Halime Aydoðan, 1994 yılında Mardin'de kaçırılan eşi Nihat Aydoðan'ı anlattı, akıbetini sordu. Halime Aydoðan, “Ben eşimin, tüm kayıpların kemiklerini istiyorum. Kaç yıldır buraya geliyor; çocuklarımızın, eşlerimizin resimlerine çiçek koyuyoruz. Artık resimlere deðil, mezarlarına çiçek koymak istiyoruz” dedi. Anadilinin Kürtçe olduðunu ve Türkçeyi iyi konuşamadıðını ifade eden Aydoðan, “Herkes acılarımızı anlasın diye Türkçe konuşacaðım” diye tepkisini ifade etti.

12 Eylül askeri darbesinden sonra gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın kardeşi Fatma Kırbayır da, “32 yıldır kardeşim Cemil'in kemiklerini arıyoruz. Meclis Araştırma Komisyonu, kardeşimin işkencede öldürüldüðünü kabul etti. O zaman kemikleri nerede, onları verin bize. Bize ve anneme daha fazla acı yaşatmayın. Hani, Başbakan sözler vermişti. Nerede o sözler?” diye sordu.

TURGUT YENÝSOY'UN DOSYASI AÇIKLANDI

Cumartesi Anneleri'nin bugünkü oturma eyleminde, 4 Ekim 1994 yılında Diyarbakır Bismil'de kaybedilen Turgut Yenisoy'un dosyası açıldı. Cumartesi insanlarından Didem Arda tarafından yapılan açıklamada, 28 yaşında ve 6 çocuk babası Turgut Yenisoy'un eşinin ve ailesinin gözleri önünde gece yarısı evinden dipçik darbeleriyle gözaltına alındıðı belirtildi. Arda, dönemin Bismil Karakol Komutanı Yüzbaşı Ýzzet Cural döneminde çok sayıda insanın kaybedildiðini hatırlattı.

“Kürt sorununda zulme dair, hukuksuzluða dair, katliamlara dair, ölüme dair bütün yollar denendi. Denenmeyen ise; Kürtlerin de ancak haklarıyla insan olabileceklerini kabullenmek ve silahla deðil, müzakereyle çözüm aramak. Ayrımsız tüm annelerin gözyaşlarındaki sorumluluðu kamullemek ve bu gözyaşlarını dindirecek politikaları hayata geçirmek” diyen Arda, şöyle konuştu:

“Artık yeter! Kayıplarımızın, ölü çocuklarımızın üzerinde yükselen bir vatan istemiyoruz. Evlatlarımızı yaşatmayan bir vatan istemiyoruz. Biz önce evlatlarımız diyoruz.”

Cumartesi Anneleri, 395. kez Galatasaray Meydanı'nda buluşmak üzere eylemlerini bitirdi.