Çözüm isteyenler 1 Eylül'de Kadıköy'de olacak

Çözüm isteyenler 1 Eylül'de Kadıköy'de olacak

Aralarında HDK'nin de bulunduðu çok sayıda kurum, siyasi parti ve sivil toplum örgütü 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Kadıköy'de düzenlenecek mitinge katılım çaðrısı yaptı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), DÝSK Ýstanbul Temsilciliði, KESK Ýstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, Tabipler Birliði, Ýnsan Hakları Derneði, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Halkevleri, TKP 1920 ve Uluslararası Ýşçi Dayanışma Derneði (UÝD-DER) açıkladıkları 1 Eylül'de Kadıköy Ýskele Meydanı'nda gerçekleşecek mitingle ilgili ortak bir deklarasyon yayınladı.

Deklarasyonu okuyan Tertip Komitesi Başkanı Atilla Özdoðan, dünyada barış için 1 dolara karşılık silahlanmaya 2 bin dolar harcandıðına dikkat çekerek, "Ülkemizde ise son 30 yıl içinde on binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, yüz binlerce insanımız zorla yaşam alanlarını terk etmek zorunda bırakılmıştır. Kürt sorunu hala kanayan bir yara olmaya devam ediyor" dedi.

Özdoðan, Suriye'deki savaşa da işaret ederek AKP hükümetinin yalnızca komşu devletlerle sorunlu ve savaşa girmeye yatkın bir hükümet olmakla kalmadıðını, içeride de çatışmadan savaş koşullarına hızla yol alındıðını dile getirdi. Özdoðan, hak ve özgürlüklerin teminatı olacak demokratik bir anayasa için herkesi 1 Eylül'de buluşmaya çaðırdı.

'DEVLET KAZANAMAYACAÐI BÝR SAVAŞTA ISRAR EDÝYOR'

Deklarasyonun açıklanmasından sonra söz alan Ýstanbul Baðımsız Milletvekili Levent Tüzel, Antep'te 9 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan saldırıyı kınayarak, "Ülkemizde Kürt sorununun barışa ve eşit haklara dayalı bir çözüme kavuşması bugün her zamankinden daha acil bir gereklilik" dedi. Saldırının hedefinin BDP ve halkın haber alma aracı medya olduðunu belirten Tüzel, Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin'in muhalif basına yönelik "O yazıları senin aðzına tıkarım" sözlerini anımsattı. Tüzel, saldırının ardından bazı bakanların cenaze törenlerinde aðlamasının ise samimi olmadıðını belirterek, "Yaşanan acıların sorumlusu AKP hükümetidir. AKP hükümeti bu toprakları mayınlı araziye çevirmiş ve kontra eylemlere hazır hale getirmiştir. Antep'teki saldırının aydınlatılmasını istiyoruz. Antep, Hatay gibi iller istihbarat örgütlerinin at koşturduðu yerler olmuştur. Buralarda ne olduðunun açıklanmasını istiyoruz" diye konuştu.

Devletin kazanmayacaðı belli olan bir savaşta ısrar ettiðini belirten Tüzel, "Biz de halk güçleri olarak 'ortada kazanılacak bir savaş yok, barışı kazanalım' diyoruz" şeklinde konuştu. Tüzel, ezilen halkların yanında olma ve mitinge katılım çaðrısı yaparak sözlerini bitirdi.

'SAVAŞ DÝLÝ HER YERDE HAKÝM'

ÖDP Ýstanbul Ýl Örgütü Başkanı Avni Gündoðan ise, "Barış her geçen gün anlam kazanıyor" dedi. Gündoðan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuðrul Günay'ın bir asker cenazesinde bandoyu susturarak "Halk tekbir getirecek" demesine ilişkin ise "Çok kültürlü bir ülkenin kültür bakanı bunu yapma cüretini kendinde görüyor. Böylesine bir savaş dilinin kurulduðu bir ülkede barışı savunmak zor bir iş. Bunun için 1 Eylül'de alanlarda olmalıyız" dedi.

DÝSK Ýstanbul Temsilciliði adına da Önder Atay söz alarak, emekçilerin hükümetin savaş politikalarına karşı yürütülen mücadeledeki rolünün yadsınamayacaðını ifade ederek DÝSK Ýstanbul Temsilciliði olarak mitinge katılacaklarını belirtti.

Halkevleri Ýstanbul Şubesi Başkanı Avni Can Okur ise, "Barış mücadelesi bu ülkenin topraðının her karesinde mevcuttur ve silinemez" diye konuştu.