'Çöktürme Planı' önergesindeki sorular rahatsızlık yarattı

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü'nün, AKP tarafından hazırlandığı belirtilen "Çöktürme Planı"na ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması talebiyle sunduğu soru önergesi Meclis Başkanlığı'ndan geri döndü.

Davutoğlu'na yöneltilen sorulardan 5'nin çıkartılması halinde önergesinin yeniden işleneme alınabileceği belirtildi.

AKP tarafından 2014 Eylül'ünde hazırlandığı belirtilen kentlerin bombalanması, 15 bin insanın imhası, Kürt basının ekarte edilmesi, savaş uçaklarının İl Jandarma Komutanlıklarının emrine verilmesi gibi iddiaları içeren ve bugünkü uygulamalarla adım adım hayata geçirilen savaş politikalarını açık bir şekilde gösteren "Çöktürme Planı" isimli savaş simülasyonuna dair Meclis Başkanlığı'na sunulan soru önergesi Meclis'ten geri döndü. HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü'nün 24 Aralık tarihinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması talebiyle sunduğu soru önergesi geri çevrildi.

Önergenin geri çevrilme nedeni olarak ise "TBMM içtüzüğünün 96'ncı maddesine göre soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürülmeksizin; kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi istemekten ibarettir. TBMM İçtüzüğü'nün 97'nci maddesi, istişare amaçlı konular içeren soruların Başkanlıkça kabul edilmeyeceğini hükme bağlamıştır" gösterildi.

18 maddelik soru önergesine ilişkin verilen yanıtta, önergede Davutoğlu'na yöneltilen bu sorulardan 5'inin çıkartılması durumunda önergenin yeniden işleme alınabileceğinin belirtilmesi dikkat çekti.

Çıkarılması salık verilen rahatsızlık yaratan 8, 9, 11, 17 ve 18'nci o sorular ise şunlar oldu:  " 8-'Bölgeye daha önce görev yapmış bölge coğrafyası ve bölge halkını iyi tanıyan üst rütbeli personelin acilen atanmasının tamamlanması.' ifadesi hükümetinizin Ergenekon'la anlaştığının bir kanıtımıdır? JİTEM sanıklarının beraat etmesi bu planlı bir ilgisi var mıdır? Ayrıca eski personelden ne gibi yarar bekliyorsunuz? 

9-Raporda;'Sivil kamu personelinin söz konusu alanlardan çekilmesi, hastanelerin 24 saat kurallına göre olası ve acil güvenlik personelinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi, bazı kamu binalarının boşaltılarak operasyonel güçlerin konumlanmasına göre, önceden hazırlanması önem arz etmektedir' denilmektedir. Bu durum da bugün Cizre, Nusaybin, Silopi, Sur, Dargeçit ve Silvan'da olanlarla bire bir örtüşmektedir. Bu anayasanın ihlali ve sistematik suç değil midir?

11-Raporda, 'Med Nuçe, Sterk TV, Newroz TV, Ronahi TV, MMC TV, DİHA, Özgür Gün TV, İMC TV kanaları ve Özgür Gündem gazetesinin ekarte edilmesi, yasal dayanaklardan yoksun bırakılması acilen gerekmektedirler' denilmektedir. Ekarte edilmekten kasıt, geçmişte olduğu gibi söz konusu medya organlarının binalarının havaya uçurulması ve çalışanlarının öldürülmesi midir? Neden adı geçen medya organlarını susturma ihtiyacı görüyorsunuz?

17-Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak altına imza attığınız sözleşmelere göre Cizre, Silopi, Sur, Dargeçit ve bölgenin diğer illerinde sivil halka karşı yürütmüş olduğunuz politika, savaş suçu değil midir?

18- 'Çökertme' adı verilen savaş simülasyonu planında yer alan bilgiler ve bugün bölgede uygulanan yöntemler örtüştüğüne göre; bunun hukuki karşılığı insanlığa karşı işlenmiş suçtur. Bu durumda hükümet olarak istifa edip, yargı karşısında hesap vermeyi düşünüyor musunuz?"