Cezaevlerindeki baskılar raporlaştırıldı
İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu, Ege Bölgesi'ndeki cezaevlerinde son 2 ayda yaşanan hak ihlalleri ve baskıları raporlaştırdı.
İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu, Ege Bölgesi'ndeki cezaevlerinde son 2 ayda yaşanan hak ihlalleri ve baskıları raporlaştırdı.
İHD İzmir Şube Başkanı Mehmet Ali Aydın, Buca Kırıklar 1 ve 2 Nolu F Tipi cezaevleri, Şakran Kapalı 1-3 ve 4 Nolu cezaevleri, Şakran Kadın Kapalı Cezaevi, Menemen T ve R Tipi cezaevleri, Ödemiş M Tipi Kapalı Cezaevi ile Denizli T Tipi Cezaevi'ndeki tutuklularla avukatların yaptığı görüşme ve kendilerine gönderilen mektuplar sonucu birçok hak ihlalinin tespit edildiğini belirtti.
Buca, avukatların görüşmeleri sonucu tespit edilen hak ihlallerini şöyle sıraladı:
* Koğuşlarda keyfi aramaların yapıldığı, eşyaların dağıtılıp talan edildiği, defter, kitap ve gazetelere cezaevi idaresi tarafından el konulduğu,
* Cezaevi personelinin mahpuslara karşı tavrının çok sert olduğu, üzeri baskılı tişörtlerin zorla toplandığı ve tişörtlerini vermek istemeyen mahpusların darp edildiği,
* Birçok tutuklu ve hükümlünün tecrit altında tek başına tutulduğu, televizyon, dolap gibi temel ihtiyaçların karşılanmadığı,
* Mektupların tutuklu ve hükümlülere geç iletildiği, tutuklu ve hükümlülerin iç yazışmalarının engellendiği, telefon görüş haklarının engellendiği, telefona başka birisi çıktığı takdirde görüşün engellendiği, telefon görüşlerinin 1 haftadan 2 haftaya çıkartıldığı,
* Açık görüşlerin 2 ayda 1 kez yapıldığı, 3 kişilik görüş hakkının OHAL gerekçesiyle engellendiği ve fotoğraf çekilmesinin engellendiği,
* Sürgün olarak veya yeni tutuklanarak gelen mahpusların 'FETÖ' ve IŞİD'li tutuklu yada hükümlülerle yan yana hücrelere konulduğu,
* İnfaz hâkimliklerine yapılan başvuruların hakimliklerce kabul edilmesine rağmen idarenin keyfi olarak hukuka aykırı tutumlarının devam ettiği,
* 3 günlük açlık grevi gerekçe gösterilerek idarenin mahpuslara 3 aylık açık görüş yasağı, iletişim yasağı ve ortak alan kullanım yasağı getirdiği,
* İdarenin cezaevlerine ilk kez getirilenlere çıplak arama dayattığı, bağımsız koğuşa geçmeleri konusunda baskı yaptığı ve bu mahpuslara bağımsız koğuşun HDP koğuşu olarak gösterildiği, bağımsız koğuşa gitmeleri konusunda mahpus ailelerine baskı yapıldığı,
* Ayakta sayım dayatmalarının bulunduğu ve ayakta sayımı kabul etmeyen tutuklu ve hükümlülerin darp edildiği,
* Avukat görüşlerinde gardiyanların da bulunduğu, sık disiplin cezalarının verildiği, hücre cezalarının gittikçe sıklaştığı ve hücrede kalma sürelerinin yasada öngörülen sürenin aşılarak aylarca uzatıldığı,
* Hasta tutsakların hastaneye sevklerinin engellendiği, sevk sırasında darp ve işkence olduğu, hastaneye çift kelepçe uygulamasıyla götürüldükleri öğrenildi.
İnsan hakları savunucularının her konumda ve durumda ne olursa olsun insan onuruna yakışır bir yaşam hakkını savunduğunu kaydeden Aydın, "Bu kadar hak ihlalinin olduğu bir ortamda insanca yaşamanın mümkün olamayacağından dolayı mahpushanelerin koşullarının hemen düzeltilmesini talep ediyoruz” dedi.