Savaşçılardan İbrahim Ehmed İbrahim, Suriye krizini fırsat bilen radikal çeteci grupların kendilerinin olmayan alanlarda alan açmaya çalıştıklarını belirtti. İbrahim, çetelerin bunu da işgal, zulüm ve işkenceyle yaptıklarını belirterek, "Bu  gruplara karşı toprağımızda savaşıyoruz. Bu savaşımızın sonunda bizler toprağımız olan Cerablus'u özgürleştirmeye yanaşmıştık ki başka oyunlar devreye girdi. Başka işgalci güçler yine toprağımızı işgal edip halkımızı esir aldı" dedi.

'DAİŞ VE EL NUSRA'NIN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ TÜRK DEVLETİ'

İbrahim, şöyle devam etti:

"Bu toprakların en büyük işgalci gücü Türk devletidir. Kendi denetiminde olmayan güçleri Cerablus'ta görmek istemiyor. O yüzden bu sefer de El Nusra çetelerini devreye koydu. Topraklarımızı tankla, topla, uçakla işgal etti; bizim ilerlememizi böylece durdurmak istedi. Ama Türk devletinin bu pervasızlığı gözümüzü korkutamaz. 

Hem DAİŞ, hem de El Nusra çetelerinin en büyük destekçisi Türk devleti ve Erdoğan'dır. İyi biliyoruz ki Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan DAİŞ çetelerinden kurtulmak istemiyor. Türk sınırı büyük oranda DAİŞ çetelerinin denetiminde ama onlara karşı tek mermi bile atmıyor. Bizler bu toprağın çocuklarıyız, bizler toprağımızda özgür yaşamak istiyoruz. Şimdilik topraklarımız henüz denetimimizde değil ama topraklarımızda özgür yaşamak için müdadelemizi devam ettireceğiz.’’ 

'ÖZGÜRLÜKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Menhel Ebu Henadi Türkmen de Cerabluslu bir savaşçı. Cerablus Askeri Meclisi'nin savaşçısı olarak uzun zamandır topraklarını özgürleştirmek için savaşıyor. 

Minbic'in özgürleştirilmesinde aktif yer alan Türkmen, Cerablus'un özgürlüğü için başlatılan hamlede de yerini aldı.

Türk devleti ve çetelerinin işgaline karşı savaşmayı sürdüreceklerini vurgulayan Türkmen, şunları ifade etti:

"Bundan üç yıl önce Türk devleti destekli DAİŞ çeteleri kardeşimin boğazını kesti. Kardeşimi katletmelerinn sebebi de benden dolayıyıdı, benim Özgür Suriye Ordusu savaşçısı olmamdı. Bundan üç yıl önce DAİŞ'in Cerabulus'u, toprağımızı işgal etmesini istemediğimiz için DAİŞ'e karşı savaşmıştık. O yüzden kardeşimi öldürdüler. Ailemiz de topraklarımızı terk etmek zorunda kaldı. Kobanê'yi güvenlikli görerek oraya taşındılar.’’ 

‘‘Toprağımızı özgürleştirmek istiyor ve orada özgür yaşamak istiyoruz. Hiçbir istilacı gücü topraklarımızda istemiyoruz" diyen Türkmen, "Arap, Türkmen, Kürt bu toprakların asıl sahibidir. Bu halklar dışarıdan işgal değil komşuluk bekliyor. Şimdi bu halkın çocukları olarak beraber toprağımızı özgürleştirmek için savaşıyoruz. Toprağımızı özgürleştirdikten sonra da kardeşçe yaşayacağız" diye ekledi.

ULUSLARARASI ÇEVRELERE ÇAĞRI

Cerablus'un özgürlüğünden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Türkmen, "Toprağımız için kaç yıldır savaştık, yine de savaşacağız. Topraklarımızı özgürleştirmek üzere olduğumuzu anlayan Türk devleti bu kez değişik oyunlar kurarak DAİŞ çeteleriyle savaşıyor görüntüsü vererek toprağımızı DAİŞ'ten farkı olmayan El Nusra çeteleriyle, DAİŞ ile hiç savaşmadan işgal etti" diye kaydetti.

Uluslararası güçlere de çağrıda bulunan Türkmen, "Biz toprağımızı özgürleştimekte kararlıyız. Uluslararası güçlere sesleniyorum; Türkiye'nin işgalci güç olduğunu kabul edin ve bizim haklı davamıza arka çıkın.’’