Çelebi: Söylediklerim hakaret deðil, gerçek
Çelebi: Söylediklerim hakaret deðil, gerçek
Yaptıðı açıklama nedeniyle Adalet Bakanlıðının izni doðrultusunda hakkında 301. Maddeden dava açılan ESP Genel Başkan Yardımcısı Çelebi ANFye yaptıðı deðerlendirmede, Söylediklerim hakaret deðil gerçek. Gerçekleri söylediðimiz için yargılanacaksak yargılanalım. Bu devlet, katliamlarla, taciz, tecavüzleriyle, işkenceleriyle yüzünü defalarca göstermiştir. Bu partimize yönelik bir saldırıdır dedi.
AKP Hükümetinin, 2008 yılında TCK'nın 301. maddesinde deðişikliðe giderek, dava açılmasını Adalet Bakanlıðı'nın iznine baðlamasının ardından bakanlık izni ile 301. maddeden davalar açılmaya devam ediyor. ESP Ankara Ýl Örgütü, Hırvatistanda tutuklanan Sosyalist Başak Şahin'in serbest bırakılması amacıyla 8 Haziran 2012 tarihinde Hırvatistan Büyükelçiliði önünde basın açıklaması yapmıştı. Büyükelçilik önünde açıklamada bulunan ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi hakkında TCK'nın 301. maddesinden cezalandırılması istemiyle dava açıldı.
Çelebinin açıklamasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı Basın Bürosu, TCK'nın 301. maddesi kapsamında soruşturma başlattı. Adalet Bakanlıðı, Çelebi hakkında dava açılması için yapılan izin başvurusuna "olumlu" yanıt verdi. Bakanlık, Çelebi'nin açıklamasındaki "Hırvatistan devletini, Başak Şahin Duman'ı derhal serbest bırakmaya ve katliamcı, soykırımcı, işkenceci, tecavüzcü Türk hükümeti ile suç ortaklıðı yapmamaya çaðırıyoruz" sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşaðılama kapsamında deðerlendirilebileceðini savundu.
Hakkında açılan davayı ilginç bulan Çelebi ANFye yaptıðı deðerlendirmede, Ben siyasi bir partinin genel başkan yardımcısıyım, aktif siyaset yürütüyorum. 301den yargılanıyorum. Söylediklerim hakaret deðil gerçek. Gerçekleri söylediðimiz için yargılanacaksak yargılanalım. Bu devlet, katliamlarla, taciz, tecavüzleriyle, işkenceleriyle yüzünü defalarca göstermiştir. Bu partimize yönelik bir saldırıdır dedi.
Partilerinin üye ve yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklamaları hatırlatan Çelebi, kirli siyaset yürüterek bizi demokratik siyaset zemininden koparmaya çalışıyorlar. Biz sosyalist Başak Şahine özgürlük isterken demokratik hakkımızı kullandık. Bu tip yargılamalar bizi yıldırmaz diyerek sözlerini tamamladı.
AKP Hükümetinin, 2008 yılında TCK'nın 301. maddesinde deðişikliðe giderek, dava açılmasını Adalet Bakanlıðı'nın iznine baðlamasının ardından bakanlık izni ile 301. maddeden davalar açılmaya devam ediyor. ESP Ankara Ýl Örgütü, Hırvatistanda tutuklanan Sosyalist Başak Şahin'in serbest bırakılması amacıyla 8 Haziran 2012 tarihinde Hırvatistan Büyükelçiliði önünde basın açıklaması yapmıştı. Büyükelçilik önünde açıklamada bulunan ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi hakkında TCK'nın 301. maddesinden cezalandırılması istemiyle dava açıldı.
Çelebinin açıklamasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılıðı Basın Bürosu, TCK'nın 301. maddesi kapsamında soruşturma başlattı. Adalet Bakanlıðı, Çelebi hakkında dava açılması için yapılan izin başvurusuna "olumlu" yanıt verdi. Bakanlık, Çelebi'nin açıklamasındaki "Hırvatistan devletini, Başak Şahin Duman'ı derhal serbest bırakmaya ve katliamcı, soykırımcı, işkenceci, tecavüzcü Türk hükümeti ile suç ortaklıðı yapmamaya çaðırıyoruz" sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşaðılama kapsamında deðerlendirilebileceðini savundu.
Hakkında açılan davayı ilginç bulan Çelebi ANFye yaptıðı deðerlendirmede, Ben siyasi bir partinin genel başkan yardımcısıyım, aktif siyaset yürütüyorum. 301den yargılanıyorum. Söylediklerim hakaret deðil gerçek. Gerçekleri söylediðimiz için yargılanacaksak yargılanalım. Bu devlet, katliamlarla, taciz, tecavüzleriyle, işkenceleriyle yüzünü defalarca göstermiştir. Bu partimize yönelik bir saldırıdır dedi.
Partilerinin üye ve yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklamaları hatırlatan Çelebi, kirli siyaset yürüterek bizi demokratik siyaset zemininden koparmaya çalışıyorlar. Biz sosyalist Başak Şahine özgürlük isterken demokratik hakkımızı kullandık. Bu tip yargılamalar bizi yıldırmaz diyerek sözlerini tamamladı.
