Buldan: Kürtleri yok sayan Erdoğan gidecek!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürtleri yok sayan Erdoğan'ın kaybetmeye mahkûm olduğunu söyledi. Buldan, "Bundan sonra AKP’ye tek bir Kürt oyu gitmemelidir" derken, 'baraj' uyarısında bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul'un Esenyurt İlçesi, Kıraç Mahallesi'nde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. 

'HER YERDE BİNLER KARŞILIYOR'

Buldan, binlerce kişiye şöyle hitap etti:

"Ben Serhad’dan geliyorum. Ardahan, Kars, Iğdır’dan, Ağrı’dan geliyorum. Her yer böyle. Her yer ayakta. Gittiğimiz her yerde binlerce insan bizleri karşılıyor. Gittiğimiz her yerde insanlar artık AKP’nin gitmesi için, Erdoğan’ın gitmesi için alanları dolduruyorlar. İnsanlar artık AKP Hükümeti’nden kurtulmak için gün sayıyorlar ve diyorlar ki bu 22 gün ne zaman bitecek de AKP gidecek, onun yerine HDP gelecek, onun yerine Demirtaş gelecek.

'KÜRTLERİ YOK SAYAN ERDOĞAN GİTMEYE MAHKÛM'

Türkiye halkları kararını vermiş. Türkiye toplumu kararını vermiş, Kürtler kararını vermiş, Serhad tokadı geliyor. Niye geliyor biliyor musunuz? AKP Hükümeti 16 yıldır Kürtlere en büyük zulmü yaptı. Kürt halkını yok etmeye çalışan bir anlayışın, Kürtleri yok sayan bir zihniyetin bugün iktidarda kalma şansı yoktur. Bugüne kadar Kürtleri kim inkar ettiyse, siyasette yaşama şansı kalmadı. Erdoğan’ın da geçmişteki gibi Kürtleri yok sayan siyasetçiler gibi gitmeye mahkum olduğunu herkesin bilmesi lazım. Kürtleri yanına almayan, Kürtlerin sorununu çözmeyen, Kürtleri siyasetin dışına atmaya çalışan, Kürtlerin çocuklarını katliamlardan geçiren bir anlayış, Türkiye’de yaşama şansına sahip değildir.

'HDP BARAJIN ALTINDA KALIRSA' UYARISI

Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mehmet Ağar Kürtleri inkar ediyordu, ancak şu an onların ismi siyasi arenada yok. 16 yıldır aynısını AKP Hükümeti yapıyor. Kürtlerin temsilcilerini cezaevinde rehin olarak tutuyor, belediye eşbaşkanlarımızı görevden alarak yerlerine kayyumlar atıyor, Kürtlerin değerlerine, tarihine saldırıyor. Ehmedê Xanî’nin Doğubeyazıt’taki heykelini yıkıyor, Uğur Kaymaz’ın Kızıltepe’deki heykelini yıktırıyor. Cizre’de, Nusaybin’de, Silopi’de, Sur’da Gever’de sokağa çıkma yasaklarıyla her yeri yakıp yıktılar. İnsanlarımız yaşamlarını yitirdi. O dönem “taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayın” diyen Bahçeli ile birlikte şu an koalisyon yaptılar. HDP barajın altında kalırsa, AKP, MHP’yi de yanına alıp Meclis’e gidecek, herkes bu oyunun farkında olsun. Kürtler, Aleviler, gençler ve kadınlar bu oyunun farkında olsunlar. Bizim vekillerimizi baraj altında bırakıp AKP çoğunluğunu Meclis’te sağlamak istiyor. Buna izin verecek miyiz? O zaman sandıklarımıza sahip çıkacağız. Kürtler birlik ve beraberliğini mutlaka sağlayacak, bundan sonra AKP’ye tek bir Kürt oyu gitmemelidir.

'YA KARANLIK YA DEMOKRASİ'

Böylesi bir anlayışa karşı 24 Haziran bir vesiledir. 24 Haziran Türkiye’nin kaderini belirleyecektir. Türkiye’de iki şeyden birine karar verilecek. Ya karanlıktan yana olan bir döneme yani AKP Hükümeti’ne evet denilecek ya da 'hayır biz aydınlık, biz barış, kardeşlik, özgürlük, demokrasi istiyoruz' diyecekler. Bunun için kararı İstanbul verecek. İstanbul’da yaşayan Kürtler verecek, Aleviler verecek ve AKP’ye karşı olan Türkiye toplumu verecek.

'BU COŞKU OYUNU BOZACAK'

İnanıyorum ki burada gördüğümüz bu coşku, bu irade 24 Haziran’da sandıklara yansıyacak ve her türlü oyunu bozacak. Bizleri güçlü bir temsiliyetle Meclis’e ve Demirtaş’ı da Cumhurbaşkanlığına götürecek. 21 günümüz kaldı. 21 gün ev ev dolaşacağız, herkesi ikna edeceğiz. Herkesten oy isteyeceğiz. “Atacağınız oy Türkiye’nin geleceğidir, herkes elini vicdanına koysun” diyeceğiz. Bu zulmün bitmesi için, adaletsiz günlerin bitmesi için, haktan, hukuktan yana olan herkes 24 Haziran’da vicdanının sesini dinlesin. Size güveniyoruz. Hep birlikte bu yolu yürüyeceğiz, özgürlüğe doğru yürüyeceğiz."