Malatya Doðanşehir Sürgü Beldesi’nde Alevi aileye yönelik linç girişimine tepki gösteren PSKD Genel Başkanı Bülbül, bu saldırının AKP’nin Alevileri yok sayma konseptinin bir parçası olduðunu ifade etti. Bu saldırı ile Alevilerin meşru savunma hakkı doðduðunu söyleyen Bülbül, AKP Hükümeti’ne, “Sabrımızı zorluyorsunuz. Araçsız ve amaçsız deðiliz. Bizi Zülfikar kuşanmaya zorlamayın. Aynı şekilde davranmaya zorlamayın!” diye seslendi.

Malatya Doðanşehir Sürgü Beldesi’nde Alevi Kürtleri hedef alan linç kampanyasını protesto etmek amacıyla Yüksel Caddesi Ýnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri AKP Ýl Binası önüne yürüyüş gerçekleştirdi.

“Faşizme karşı omuz omuza. Malatya Çorum, Maraş, Sivas olmayacak” yazılı pankart açan Emek ve Demokrasi Güçleri, sık sık “Bıjî bıratîya gelan”, “Malatya Sivas olmayacak”, “Gerici, faşist, halk düşmanı AKP” sloganları attılar.

Malatya’da Alevi aileye yönelik saldırıdan AKP Hükümeti’ni sorumlu tutan Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamada bulunan PSKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, bu saldırının, AKP’nin Alevileri yok sayma konseptinin bir parçası olduðunu ifade etti.

Devlet yetkililerinin yaptıðı açıklamaların da bu konsepti tamamladıðını söyleyen Bülbül, “Bu konsept, Alevilerin, Kürtlerin ve diðer etnik yapılara karşı bir saldırı olarak algılanmıştır. Saldırıya ilişkin 3 gündür hükümetten yana bir ses çıkmamıştır. Kazara Ýçişleri Bakanı olan bakandan da ses çıkmamıştır. Bu konsept, 1925 yılında çıkarılan Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile Aleviliðin yasaklanmasıdır” diye konuştu.

BÜLBÜL: AKLINIZI BAŞINIZA ALIN!

AKP Hükümeti’ne, “Sabrımızı zorluyorsunuz. Araçsız ve amaçsız deðiliz. Bizi Zülfikar kuşanmaya zorlamayın. Aynı şekilde davranmaya zorlamayın!” diye seslenen Bülbül, bu saldırı ile Alevilerin meşru savunma hakkı doðduðunu ifade etti ve “Aklınızı başınıza alın!” diye ekledi.

1 Aðustos Çarşamba günü ABF olarak eylem planlarını açıklayacaklarını duyuran Bülbül, AKP politikalarına karşı sessiz kalmayacaklarını belirtti.

Basına da objektif olmaları yönünde çaðrıda bulunan Bülbül, Aleviliðin her hangi bir inancın alt kümesi olmadıðını vurgulayarak, “AKP Yeni Anayasa ya yapım sürecinde Alevileri ve diðer etnik yapıları ötekileştirerek tek din oluşturmak istiyor” dedi.

‘HALKLARIN BÝR ARADA YAŞAM UMUTLARI HEDEF ALINIYOR’

PSKD Başkanı Bülbül’ün sözlerinin ardından kitle, Kocatepe’de bulunan AKP Ýl Binası önüne doðru yürüyüşe geçti. Burada Emek ve Demokrasi Güçleri ile KESK Ankara Şubeler Platformu adına açıklamada bulunan Dengiz Sönmez, birlikte yaşam umutlarını hedef alan provokasyonları kınayarak ve yetkilileri göreve çaðırarak sözlerine başladı.

Türkiye’de geçmişte halkları birbirine düşürerek katliamlara zemin hazırlayanların, ayrımcı, ırkçı, gerici politikalarını sürdürdüðünü söyleyen Sönmez, özellikle son dönemlerde dozu gittikçe artırılan nefret söyleminden beslenenlerin yarattıðı provokasyonların farklı din, kültür, kimlik ve inançlardaki halkların bir arada yaşam umutlarını hedef aldıðının altını çizdi.

Son olarak, Malatya’nın Doðanşehir ilçesi Sürgü Beldesi’ne baðlı Baðlarbaşı Mahallesi’nde sahurda davulcu ile bir Alevi aile arasında yaşanan tartışmanın tüm Alevi ve Kürtleri hedef alan bir linç kampanyasına dönüştüðünü belirten Sönmez, “Malatya’da yaşananlar, ülkemizde bizzat iktidar tarafından beslenen ırkçı-şoven atmosferin hangi boyutlara geldiðini göstermesi açısından çarpıcıdır” dedi.

Sönmez, Maraş, Çorum, Sivas’ta yaşanan katliamlar sırasında güvenlik güçlerinin tutumunu hatırlatarak, Malatya’da da yaşanan linç girişiminde güvenlik güçlerinin gerekli müdahalede bulunmayarak, yaşananlara seyirci kalmasını dikkat çekici buldu.

“Malatya’da önceki gün meydana gelen ve etkileri hala devam eden olayın arkasındaki güçlerin, ‘dindar nesiller’ yetiştirmeyi hedefleyenlerin icraatlarından ve mezhepçi açıklamalarından cesaret aldıðı açıktır” diyen Sönmez, provokasyonlar karşısında gerekli önlemlerin alınması gerektiðini belirtti.

HALKEVCÝLER SALDIRGAN POLÝSÝ TEŞHÝR ETTÝ

Ayrıca eylemin ardından, 31 Mayıs Hopa olayları sırasında polisin şiddeti sonucu kalça kemiði kırılan ve aylarca tedavi gören Halkevleri üyesi Dilşat Aktaş, kendisine saldıran ve tutanaklarda adı geçmeyen polisi teşhir etti. Aktaş, “Milletvekilinin oðlunun tartıştıðı polis nasıl görevden alınıyorsa bunun da alınmasını istiyoruz” diye tepkisini dile getirdi.