BM: Kürt sorunuyla ilgilenenler hedef seçiliyor-YENİLENDİ

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad Al Hussein, Kürt sorunu ile ilgili kurum, kuruluş ve bireylerin hükümet tarafından hedef seçildiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde başladı.  29 Eylül 2017 tarihine kadar sürecek olan oturumların açılış konuşmasını yapan İnsan Hakları Konsey Dönem Başkanı Joaquin Alexander Maza Martelli program hakkında bilgi verdi. Dünya genelinde yaşanan insan haklarına dikkat çekerek devletleri insan haklarının gelişimi konusunda daha fazla iş birliği yapması çağrısında yaptı.

‘TERÖR OTORİSTERLEŞMEYE GEREKÇE OLMAMALI’

Daha sonra BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad Al Hussein yıllık insan hakları raporunu okudu. Konuşmasına 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'deki saldırı ile başlayan Al Hüssein, “Teröristler bize saldırabilir. Devletle de buna karşı önlemler alabilir ama bunların otoriterleşmeye veya baskı aracı haline gelmemesi gerekiyor” dedi. 

‘SURİYE’DE CİDDİ İNSANLIK KRİZİ VAR’

Daha sonra aralarında Suriye, Irak, İsrail, İran, Venezuela, ABD, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkedeki insan hakları ihlallerine ilişkin raporunu sundu. Suriye'deki savaşta sadece 2017 tarihinde havadan veya karadan yapılan saldırılarda binlerce sivil insanın yaşamını yitirdiğini ve bunlar arasında çocukların ciddi bir sayıda olduğunu söyledi.

TÜRKİYE’DE İNSAN HAKLARI TABLOSU

Konuşmasında Türkiye'ye de geniş yer veren Al Hüssein, Türkiye'nin İnsan Hakları Konseyi çalışmalarına aktif bir biçimde katıldığını ve insan haklarının gelişimi konusunda çaba gösterdiğini belirterek, aynı hassasiyeti ülkenin kendi sınırları içerisinde de göstermesi gerektiğini vurguladı. Düşünce ve ifade özgürlüğünün ciddi baskı altında olduğunu hatırlatan Al Hüssein, çok sayıda gazeteci, akademisyen, hukukçu, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin gözaltına alındığını veya tutuklandığını anımsattı. Farklı dini gruba mensup insanlar ve özellikle de Kürt sorunu ile ilgili çalışan kurum ve kuruluşların saldırıya maruz kaldığını, hedef alındığını ifade eden Al Hüssein en son olarak Uluslararası Af Örgütü ile çalışan 10 insan hakları savunucusunun ‘silahlı terör örgütü’ adına faaliyet yürüttükleri iddiasıyla tutuklandığını ifade etti.  Al Hüssein, Türkiye ile ilgili kendi bürosunun çok yakın zamanda geniş bir rapor yayınlayacağını da kaydetti.

Hüssein, şöyle devam etti: “Kürt sorunuyla ilgilenen veya sol kesimde siyaset yapan veya bu kesime yakın durduğundan şüphelenen insanlar devlet tarafından hedef haline getiriliyor.”

ÖZEL OLARAK RAPOR AÇIKLANACAK

Türk hükümetine insan haklarına saldırılardan bir an önce vazgeçmeye çağıran Hüssein, kendisine bağlı olarak Türkiye’deki insan hakları ihlallerini araştırmak için Cenevre merkezli kurulan ofisin önümüzdeki günlerde OHAL’den kaynaklı yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla acil bir rapor açıklayacağını duyurdu.

OHAL UZATILMAMALI

Ülkede uygulanan OHAL’i yasalarını hatırlatan Al Hüssein, “Türk hükümetini gelecek ay süresi dolacak olan OHAL’in tekrardan uzatılmamasını ve yeni kurulan soruşturma komisyonun şikayetlerini dikkatlice ele almaya çağırıyorum” dedi.

İDAMI GETİRMEYE DÖNÜK CABALARDAN VAZGEÇİLMELİ

Al Hüssein “Türk hükümeti, Türkiye’nin uluslararası alanda statüsünü bozacak ve ülke için geriye dönük bir adım teşkil edecek olan idam cezasını getirilmesine dönük cabalardan vazgeçmelidir” dedi.

GÜNEYDOĞU’YA GİRMEKTE HALA KARARLIYIM

BM’nin Kuzey Kürdistan kentlerinde bağımsız bir heyetle araştırma yapmak istediğinin Türk devleti tarafından hala kabul edilmemesini eleştiren Al Hüssein, şunları ekledi: “Güneydoğu’da yaşananlara dönük ciddi kaygılarımız hala devam ediyor. Bu amaçla bağımsız bir heyetle bölgede araştırma yapmakta hala ısrarlıyız. Türk yetkililerin bu konuda dikkatini çekmekte hala kararlıyım” dedi.

AB’YE MÜLTECİ ELEŞTİRİSİ

Yunanistan’daki küçük bir kasabanın mültecileri nasıl kabul ettiğini ve mültecilere yönelik uygulamalara dikkat çeken Al Hüssein, “istenildiğinde mültecilerin çok daha iyi karşılanabileceğinin güzel bir örneğidir” diyerek Avrupa ülkelerinin mülteci politikalarının eleştirdi.

Sabah saatlerinde başlayan BM 36. İnsan hakları oturumları, ülkelerde yaşanan hak ihlalleri konulu tartışmalarla 29 Eylül tarihine kadar devam edecek.