BM’den Türkiye’ye: Teröre karşı değil terörist konumundasınız!

BM İnsan Hakları Oturumlarında söz alan Suriye Temsilcisi Aala, Türkiye’nin Suriye’de, teröre karşı değil, terörist örgütleri destekleme ve işgalci konumda olduğunu ifade ederek, "Türkiye’nin Suriye’deki varlığın uluslararası hukuka aykırıdır" dedi.

25 Şubat’ta başlayan BM Cenevre Ofisin’de başlayan BM İnsan Hakları Konseyi, 40. İnsan Hakları Oturumları dünyada yaşanan insan hakları ihlalleri üzerine yapılan tartışmalarla devam ediyor.

Oturumların bugün ki bölümünde söz alan Suriye BM Daimî Temsilcisi Hussam Edin Aala, oturumların ilk gününde konuşma yapan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Cavuşoğlu’nu “Suriye’de terörizme karşı mücadele ediyoruz” sözlerini sert dille eleştirdi.

‘TÜRK DEVLETİNİN TERÖR ORTAKLIĞI BELGELENDİ’

Türk devletinin Suriye topraklarında işgalci konumda olmasını, terörizmle mücadele bahanesiyle haklı çıkarmaya çalıştığını söyleyen Aala, “Türk devleti 2011’den bugüne Suriye topraklarında terörizmin yaratılmasında ve yayılmasına önemli rol oynadı. Bu gerçekler belgelendi, Türk devleti şimdi belgelenen bu gerçekleri manipüle etmeye çalışıyor” dedi

‘TÜRKİYE TERÖRE KARŞI DEĞİL TERÖRÜ DESTEKLEYEN KONUMDADIR’

“Türk devleti DAİŞ ve Al-Nusra gibi terör örgütlerine sınırlarını açarak bu insanların Suriye’ye girmesinde önemli rol oynadı” diyen Aala şöyle devam etti: “Birçok ülkeden Suriye’ye gelmek isteyen terörist gruplara sınırlarının kapısını açan Türkiye, bunla yetinmeyerek bu gruplara askeri, lojistik ve maddi destekler verdi. Suriye’de terörizmin yayılmasında ve bölgedeki istikrarsızlığının büyümesinde Türkiye büyük rol oynadı. Bugün kalkıp ‘terörle mücadele için oradayım’ demenin hiçbir gerçekliği ve güvenirliği yoktur.”

‘ERDOĞAN SURİYE’DE BİNLERCE SİVİLİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU’

Erdoğan’ın Suriye’nin egemenliğine karşı bir savaş yürüttüğüne dikkat çeken Aala, “Erdoğan Suriye topraklarında binlerce sivilin öldürülmesinden, yaralanmasından sorumlu olduğu gibi Suriye’nin altyapısının yıkılmasında, kültürel ve arkeolojik yağmaların yapılmasından sorumludur. Erdoğan yine Suriye’nin ekonomik kaynaklarını hedeflemiştir. Tüm bunlar uluslararası hukukun ve BM şartlarının açık bir ihlalidir. Erdoğan mültecileri kullanarak, AB gibi ülkelerden ekonomik destek aldı. Kendi yarattığı bir savaştan aynı zamanda ekonomik destek elde etme cabası içerisine girdi” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE GÜVENLİKLİ BÖLGE İLE İŞGALİ MEŞRULAŞTIRMAK İSTİYOR’

“Suriye topraklarında ‘Güvenlikli bölge’ oluşturulmasını savunan ve burada rol almak isteyen Türkiye’nin tek amacı bölgedeki işgalciliğini yasallaştırmak istemesi ve işgalci politikasının devamıdır” diyen Aala, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye topraklarındaki işgal amaçlı varlığı, uluslararası hukukta da kabul görülen başla bir ülkenin egemenliğinin ihlal girişimidir” diye ekledi.

‘SURİYE’DEKİ İSTİKRARSIZLIĞIN ASIL NEDENİ ERDOĞAN’DIR’

Bölgedeki güvenlik ve istikrara yönelik asıl tehdidin Erdoğan ve hükümetinin kendisi olduğunu vurgulayan Aala, “Bölgedeki devam eden istikrarsızlık, Erdoğan’ın hala terör örgütlerine verdiği destekten kaynaklanıyor. Suriye’deki güvenlik ve istikrar, Türk devletinin ihlalleri durmadan ve askeri gücünü Suriye’den çekmeden sağlanamaz. BM bu noktada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” dedi.

‘TÜRKİYE DÖNÜP KENDİ İÇERİSİNDE YAŞANANLARA BAKMALI’

“Suriye rejimini insan haklarını ihlal etmekle suçlayan Türk devletine, dönüp kendi sınırları içerisinde yaşananlara bakmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullanan Aala devamla, “Bizi insan haklarını ihlal etmekle ile suçlayan Türk Dışişleri Bakanının kendi ülkesinde ifade özgürlüğünden kaynaklı tutuklanan 70 binden fazla siyasi tutsağın cezaevlerinde yaşadığı hak ihlallerine bakmasını isteriz. Bunu biz değil son dönemde uluslararası insan hakları kurumlarının açıkladığı raporlar Türkiye’nin insan hakları noktasında nerde olduğunu açıkça gözler önüne seriyor zaten” diye ekledi.