‘Bizler, onların istediği gibi ölmüyoruz’

“Ölülerimiz, Biz//Öteki olarak Ölmek” konulu sempozyumunda konuşan Dr. Selçuk Candansayar, “Cenazelere saldırmaları, aslından iktidarın güçlü olduğunu değil, aciz olduğunu gösteriyor. Çünkü biz onların istediği gibi ölmüyoruz” dedi.

“Ölülerimiz, Biz//Öteki olarak Ölmek” konulu sempozyumunda konuşan Dr. Selçuk Candansayar, “Cenazelere saldırmaları, aslından iktidarın güçlü olduğunu değil, aciz olduğunu gösteriyor. Çünkü biz onların istediği gibi ölmüyoruz” dedi.

Kaos GL, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen “Ölülerimiz, Biz // Öteki olarak Ölmek” konulu sempozyum, İsmet İnönü Kültür Merkezinde başladı. Çok sayıda kişinin izleyici olarak katıldığı sempozyuma, Türkiye Üniversitelerinden öğretim görevlileri konuşmacı olarak katıldı. Açılık konuşması yapan Prof. Dr. Gökçen Alpkaya, mitolojik destanlardan örnekler verip, ötekiler olarak ölmeyi tartışacaklarını ifade etti.

‘ÇÜNKÜ YAŞAYANLAR ÖLÜLERİ BEKLİYOR’

Sempozyumda ilk olarak Adıyaman Üniversitesi Dr. Abdurrahman Aydın konuştu. Cenazelere yapılan saldırılara değinen Aydın, “Özellikle gerilla cenazelerine yapılan saldırılar üzerine çok düşündüm. Bunu yapmalarındaki birinci neden, yaşayanlar üzerinde bir etki bırakmak. İkinci neden ise, yaşayanların, ölülerin yasını tutmasına engel olmak. Buda yaşayanlarda bir travmaya dönüşüyor. Basit bir mezar gibi görünüyor, ama nokta gibi bir şey. Çünkü yaşayanlar sürekli ölüleri bekliyor. Öldüklerini bile bile bekliyorlar” dedi. 

‘BU EGEMENLİK SAVAŞI’

Adana’da uzman çavuşun cenazesine ve Dersim’de katledilen 2 gerillanın görüntülerine değinen Aydın, “Uzman çavuşun cenazesinde nişan kıyafetlerini cenazenin üstüne bırakmışlardı. Aslında burada ‘Sen bu dünyada işlerini bitiremedin’ deniliyor. Gerillaların vurulma anlarını görünce şimdi bedenlerine ne olacak diye düşünüyorsunuz? Tam o anda, bir adam gelip gerillanın cenazesini öpüyordu. Bu öpme anıyla bir yatışma yaşıyoruz. Bu yatışma neydi? Bu öpücükle ‘Şartlar ne olurda olsun o beden gömülecek. Rahat ol ölümle yaşam arasındaki sınırı muhafaza edeceğiz’ deniliyor” diye belirtti.

‘DEVLET TERÖRÜ TAMDA BUDUR’

Daha sonra Dr. Türkcan Baykan, gömme ritüellerinin Neanderthaler zamanında ortaya çıktığını ifade ederek, “Yas tutma yaşama devam etmek için bir ihtiyaç. Bir hak olduğunu düşünüyorum.  Sadece bireye için değil, tüm toplum için. Birini kaybettiğimizde o kişi ile ben diye tanımladığını parçalarda var. Yeniden yaşama girmek için vedalaşmaya ihtiyaç var. Cenaze törenlerine ve ölüm ritüellerine saldırı çok yaygın. Devlet terörü tamda budur. Bütün topluma mesaj veriliyor. Aynı zamanda bir şiddetin normalleştirilmesi var. Şiddet gösterdikleri insanlar için ‘Onlar insan değil ki’ diyerek bu yapılanlar meşrulaştırılıyor. Etkilenen sadece o aile veya o toplum değil, hepimiziz” dedi. 

‘ÇÜNKÜ BİZ ONLARIN İSTEDİĞİ GİBİ ÖLMÜYORUZ’

Dr. Selçuk Candansayar ise, ölüm anından sonra bedene yapılanlar, geride kalanlara yapılanlar olduğunu söyleyerek, bu açıdan bir annenin bedenini bulamadığı oğlunu halen yaşıyor bildiğini belirtti.  Cenazelere yapılan saldırılara ilişkin konuşan Candansayar, “Bunları yapmaları aslından iktidarın güçlü olduğunu değil de aciz olduğunu gösteriyor. Çünkü biz onların istediği gibi ölmüyoruz. Bu yüzden kendi korkuları için bizim bedenlerimize zulüm yapılıyor.  Biz bu korkuya karşı ne yapacağız? Onlar gibi olmalı mıyız? Dehşet içinde bizi savaşmaya çağırıyorlar. Biz bu öfkemizle ne yapacağız?” diye sordu.

Daha sonra katılımcıların soruları yanıtlandı. Sempozyum diğer oturumlarla devam ediyor.