BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioðlu, Bitlis ilinde işlenmiş faili meçhul cinayetlerle ilgili meclis araştırma önergesi verdi. Önergede kurulacak bir komisyon ile 1987-2000 yıllarını kapsayan 13 yıllık süre içerisinde görev yapan başta vali, kaymakam, üst düzey askeri komutanlar, Emniyet Müdürleri, Polis amirleri ile faili meçhullere yakınlarını kurban verenlerin dinlenmesi istendi.
BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioðlunun ilk imzacı olduðu meclis araştırma önergesine 22 milletvekili imza attı. Osmanlı Devletinden başlayarak günümüze kadar devlet yapısının muhalif kesimler ile farklı etnik köken ve inanç sistemlerin mensuplarına karşı faili meçhul cinayetler işlendiðine dikkat çekilen önergede, kirli savaş dönemi olarak adlandırılan 1987-2000 yılları arasında faili meçhul cinayetlerin devlet tarafından PKK ile mücadelede etkin bir yöntem olarak kullanıldıðını belitti. Ekonomik, sosyal, demografik ve insan kaybı başta olmak üzere ülke insanlarının büyük zarar gördüðü bu savaş sırasında devlet güçlerinin 1987 yılından 2000li yılların başlarına gayri nizami harp teknikleri olarak da adlandırılan kirli savaş yöntemlerine başvurduðuna vurgu yapılan önergede, Bu dönem içerisinde 17 bin 500 faili meçhul cinayet ve kayıp, 5 binden fazla köyün boşaltılarak 3 milyondan fazla insanın zorunlu göçe tabi tutulmasına yol açmıştır. Ayrıca söz konusu dönemde Ordu harcamaları 150 milyar dolar, korucuların maaşları için harcanan 450 milyon dolar, Avrupa Ýnsan Hakları Mahkemesinin Türkiyeye kestiði ceza 21 milyon doları bulmuştur dedi.
Gayri Nizami Harp Tekniklerinin kullanıldıðı bu dönem içerisinde bölgede en çok zarar gören illerden birinin de Bitlis olduðuna dikkat çekilen önergede, bu dönem içerisinde başlayan faili meçhullerle Bitlis ilinde yaşayan kişilerin korkuya düşürülerek PKK ile mücadele etmenin devlet tarafından bir yöntem olarak benimsendiðine vurgu yaptı. Faili meçhul cinayetlere ve kayıplara kurban gidenlerin genel niteliklerine bakıldıðında; o dönemde devlet güçlerinin hedef olarak gördüðü, PKKye lojistik ve psikolojik destek saðladıkları düşünülen kişiler ve köylüler ile Kürt işadamı, gazeteci, yazar, siyasetçi, aydın, sendikalı kamu çalışanı ve üniversite öðrencisi olduklarının belirtildiði Meclis Araştırma Önergesinde bu kayıpların devlet görevlilerinin bilgisi dışında gerçekleşemeyeceði ifade edildi. 13 yıllık süre içerisinde görev yapan başta vali, kaymakam, üst düzey askeri komutanlar, Emniyet Müdürleri, Polis amirleri ile faili meçhullere yakınlarını kurban verenlerin kurulacak meclis araştırması çerçevesinde dinlenilmesinin bir dönemin karanlıðını su yüzeyine çıkaracaðına işaret edilen önergede, emekli Oramiral Atilla Kıyat faili meçhullerle ilgili yaptıðı açıklamaya dikkat çekildi. Emekli Koramiral Atilla Kıyatın, 1990lı yıllarda işlenen cinayetlerin emir komuta zinciri dahilinde işlenmiş olabileceðine inandıðını söyleminin kamuoyunda genel bir kabul gören faili meçhullerin devlet emri ile gerçekleştirildiði görüşünü güçlendirdiði belirtilen önergede şöyle dendi:
17 bin 500 faili meçhulün işlendiði bir ülkenin yönetiminin bu kayıp ve katliamlardan bihaber olduðu söylenemez; aksine, bu cinayetlerin üstlerde iletilen emirler doðrultusunda gerçekleştirilmiş olduðu ayan beyandır. Bu doðrultuda 1987-2000 yılları arasında faili meçhullerin yoðunlaştıðı Bitlis ilinde görev yapan başta vali, kaymakam, üst düzey askeri komutanlar, Emniyet Müdürleri, Polis amirleri ile faili meçhullere yakınlarını kurban verenlerin kurulacak bir Meclis Araştırma Komisyonunda dinlenilmeleri, faillerinin ortaya çıkarılıp yargı huzuruna çıkarılarak suçlu olanlar hakkında gerekli cezanın verilmesini saðlamak elzemdir. Hukuk devleti olduðu iddiasını ulusal ve uluslar arası her platformda yüksek sesle dile getiren Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türkiye Büyük millet Meclisinin ilerleyen dönemlerde bir daha böylesi acı olayların yaşanmamasını saðlamak en tarihi görevidir