BDP’li belediye başkanları Rojava sınırına gidiyor
BDP’li belediye başkanları Rojava sınırına gidiyor
BDP’li belediye başkanları Rojava sınırına gidiyor
BDP’li seçilmişler Mardin’in Nusaybin İlçesi ile Batı Kürdistan'ın Qamişlo kenti arasında yapımı süren "utanç duvarı"nı protesto etmek için 7 Kasım’da Nusaybin’e gitme kararı aldı.
Amed'de bir araya gelen BDP’li Belediye Başkanları, Nusaybin’de yapımı süren duvar inşaatının durdurulması için ölüm orucuna giren belediye Başkanı Ayşe Gökhan’a destek vermek için basın açıklaması yaptı. Belediye başkanları duvar çalışmalarının durdurulmasını istedi.
Kayapınar Belediyesine ait Kültür Merkezi önünde bir araya gelen belediye başkanları adına açıklama yapan Osman Baydemir, “Belediye başkanları olarak şunun çok iyi farkındayız, barış olmazımıdır. Bu süreci yaşayarak bire bir tanığı olarak biliyoruz ki, çatışmalar en çok yerleşim birimlerindeki insanlarımızın yaşamını derinden etkiliyor. Tam bu noktada yerel yönetimler belediye başkanları seçilmişler barışın ve barışın inşa etmenin en önemli araçları aktörleri ve çaba göstericileri olmak durumundadır” dedi.
Suriye’de ve Batı Kürdistan'da eşitlik temelinde, kardeşçe bir yaşamdan yana olduklarını kaydeden Baydemir, şunları ifade etti: “Barışın inşası bizlerinde kaderin bir parçası olduğumuzun farkındayız. Rojava özgürlüğüne kavuşmadığı müddetçe Suriye’de özgürlük ve onurlu bir barış tesis edilmediği müddetçe bizlerde buradan kendimizi özgür hissedemeyiz . Barış umutlarının yükseldiği bir atmosfer içerisinde Ortadoğu halklarının yani Kürtlerin, Arapların, Türklerin, Farsların, Ermenilerin, Dindarların, Laiklerin, Sosyalistlerin, Êzidîlerin bütün inançlarını bir arada yaşayabileceği bir sürecin inşa çabası güdülürken, Rojava'da adeta Berlin utanç duvarı gibi bir duvar inşa ediliyor. 21. yüzyılın en büyük ayıplarından bir tanesidir böylesi bir duvarı inşa etmek. Orta doğudaki sınırlar halklara rağmen çizilmiş sınırlardır, halkların iradesine başvurulmadan yapılan sınırlardır. 21. Yüzyılda sınırlar anlamını yitirirken sınırların esnetilmesi gerektiği savunurken, yeniden duvarlar örmek mayınlı arazilerin temizleme çabası ve beklentisi halen güncelliğini korurken, yeni duvarlar örmek gelecek açısından ters düşmektedir. Bütün dünya bunu bilmelidir ki, serxet ile binxet arasında inşa edilecek bir duvar Kürt halkının ortak kaderi üzerinde inşa edilecek bir duvardır. Kürt halkı buna rıza göstermiyor ve rıza göstermeyecektir."
Nusaybin Belediye Başkanı Göklan’ın onurlu bir duruşla utanç duvarını protesto ettiğini kaydeden Baydemir, “Gökhan, duvarın örülmesine karşı çıkarak bir oturma eylemi başlattı. Bizler yerel yönetimler olarak barışın ne kadar elzem gerekli olduğunu iliklerine kadar yaşayan insanlar olarak, başkanımızın bu duruşunu insanlık ailesinin onuruna sahip çıkma duruşu olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Halka 7 Kasım’da Nusaybin’e gitme çağrısında bulunan belediye başkanı Baydemir, şöyle dedi: “Halkımıza çağrımız 7 Kasım’da Nusaybin’de olsunlar. Tüm halkımızı, barış, eşitlik ve özgürlük için utanç duvarına karşı çıkmaya demokratik bir refleks demokratik bir duruş ortaya koymaya davet ediyoruz. Ortadoğu halkları bir kez barışın mimarı olacaklarıdır. Bunu ötesinden başka çıkış yolu yok onurlu bir barıştan bir arada kardeşçe yaşamaktan başka bir çıkış yolu yok. Barışta maalesef kendiliğinden gelmiyor. Demokratik bir talebi mutlaka güçlü bir şekilde ortaya koymayı gerektiriyor. Dünya tarihi tanıklık etmiştir ki, hiçbir diktatör ilelebet yaşamamıştır ve bütün diktatörler tarih sayfalarında çirkin bir surat olarak kalmışlardır. Bu gün yaşayan diktatörler ve gelecekte olacak diktatörlerde tarih sayfalarında çirkin suratlar olarak yerlerini alacaklardır. Hiçbir diktatör rejim ilelebet yaşamıştır. Dolayısıyla Esad rejimi de, Saddam rejimi gibi olmayacaktır. Bizim bütün arzumuz daha fazla insan yaşamını yitirmeden daha fazla kadın çocuk mağdur olmadan Rojava’nın da özgür olduğu demokratik bir Suriye’nin inşasıdır. Kürtlerin Ortadoğu’da kendi coğrafyalarında statü talep etmeleri annelerinin ak sütü gibi kendilerine helaldir."
Daha sonra konuşan BDP Muş Milletvekili Demir Çelik ise, “Türkiye el nursa el kaide ile burayı boğarak utanç duvarları ile gölgelemek istiyor. Bu utancı kabul etmiyoruz. Ölüm orucuna yatan Ayşe Gökan’ı selamlıyoruz. Duvarı protesto etmek için 7 Kasım’da onların yanında olcağız” diye belirtti.