BDP Kadın Meclisi, Diyarbakır’da 14 Temmuz günü gerçekleştirilecek olan mitingin “bir milat” olduðunu belirterek, tüm kadınları mitinge katılmaya çaðırdı.
BDP Kadın Meclisi, yaptıðı yazılı açıklamada Diyarbakır Ýstasyon Meydanı’nda yapılacak olan “Özgürlük için demokratik direniş” mitinginin çok kritik bir süreçte gerçekleştirileceðini belirterek, “Özgürlüklerden ve demokrasiden yana olan herkesi bu mitinge katılmasının aynı zamanda onurlu bir barışa katkı sunma anlamına gelindiðinin bilinmesi gerekir” dendi.
AKP hükümetinin güvenlik politikaları ile Kürt halkına imha ve asimilasyonu dayatarak, buna karşı duran herkesi ‘terörist’ ilan ettiði kaydedilen açıklamada, Roboski katliamı, KCK adı altında gerçekleştirilen operasyonlarla onbinlerce insanın soruşturmalardan geçirilmesi, binlercesinin ise tutuklanmasına dikkat çekildi.
Siyasi soykırım olarak tanımlanan KCK adı altında gerçekleştirilen operasyonların hedeflerinden birinin de kadınlar olduðu ifade edilen açıklamada, “Bunun sonucunda yüzlerce kadın siyasetçi ve aktivist tutuklanmıştır. Tutuklamalar, işkenceler, toplantı-gösteri yürüyüşlerine yapılan müdahaleler ve cezaevlerine yönelik ihlaller geçmiş yılları aratmayacak düzeydedir” dendi.
Siyasi soykırım operasyonlarının kapsamını genişleterek sürdüren AKP’nin diðer yandan “Kürt sorununun çözümünün en önemli aktörü” Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde tecrit politikalarını derinleştirdiði belirtildi.
Açıklamada, “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik yaklaşık bir yıldır devam eden bu aðırlaştırılmış tecrit uygulaması siyasi yönünün yanında, aynı zamanda büyük bir insan hakkı ihlalidir. Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin kimseye yarar saðlamayacaðını bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu uygulama sürdüðü müddetçe görüldüðü üzere kan akmaya devam etmektedir” dendi.
“Güvenlik politikaları, siyasi soykırım, şiddet, imha, inkar, asimilasyon sonucu savaş deðil, diyalog ve müzakere yoluyla ‘Barış’ kazanmalı” denilen açıklamada, bunun için Öcalan’ın özgürlüðüne kavuşması konusunda gerekli adımların atılması, Kürt halkının demokratik talepleri dikkate alınarak, çözüm ve demokrasi için somut projelerin gerçekleşmesi ve bir an evvel diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması istendi.
14 Temmuz’un Kürt siyasi tarihi açısından da önemli bir milat olduðu ifade edilen açıklamada, “12 Eylül Cuntası, Diyarbakır Zındanı’nda insanlık dışı uygulamalar ile Kürt halkını tek tipleştirmeye çalışmıştır. 14 Temmuz; inkar, imha, asimilasyon ve işkence uygulamalarına, kendi bedenini ölüme yatırarak, faşizme karşı direnmenin tarihidir” dendi.
Açıklamanın sonunda, “Özgürlük ve Barış için başta Kürt kadınları olmak üzere tüm demokrasi güçleri” 14 Temmuz’a (Amed) Diyarbakır’da gerçekleştirilecek olan “Özgürlük için Demokratik Direniş’ mitingine katılmaya çaðrıldı.