BDP Kadın Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı

BDP Kadın Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı

2. BDP Kadın Meclisi Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede Kürt Halk Önderi Öcalan'ın özgürlüðü, Kürt sorununun çözümü, toplumsal cinsiyetçilikle mücadele konularında önemli kararlar yer alıyor.

28-29 Eylül tarihlerinde Bitlis’in Tatvan Ýlçesi’nde gerçekleşen 2. BDP Kadın Meclisi Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, BDP’nin örgütlü olduðu kentlerden 100 delegenin katılımı ve “Örgütlü kadın özgürlüðün teminatıdır” şiarıyla gerçekleştirilen konferansın Bitlis’te geçtiðimiz Nisan ayında yaşamını yitiren 15 kadın gerillaya adandıðı kaydedildi.

Konferansın havan mermisiyle yaşamını yitiren 14 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölüm yıldönümüne denk geldiðine dikkat çekilerek, “Konferansımız; Kürdistan ve dünyada savaşlarda katledilen çocukları anarak başlamıştır” denildi.

Siyasal süreç gündeminde Kürdistan, Türkiye ve Ortadoðu halkları ile özelde kadınlar için yaşanan deðişim sürecinin deðerlendirildiðini kaydeden bildirgede Batı Kürdistan’daki gelişmelere de işaret edildi. Batı Kürdistan’daki kadınların siyaset ve toplumsal dönüşümde Ortadoðu’daki kadınlara öncülük ettiðine vurgu yapıldı.

AKP DE DÝÐER SAVAŞ HÜKÜMETLERÝ GÝBÝ KENDÝ SONUNU HAZIRLIYOR

“Kürt halkının özgürlük mücadelesini göz önünde bulundurmayan hiçbir proje Ortadoðu’da hayata geçirilemez” tespitinde bulunan BDP Kadın Meclisi, AKP’nin Ortadoðu’daki deðişim sürecinde Kürtlerin elde edeceði kazanımlardan korktuðunu kaydetti. Bildirgede devamla, “Başta Kürt Halk lideri Abdullah Öcalan’a, Kürt Halkına ve siyasetçilerine dönük siyasi soykırım operasyonlarının temel nedeni budur” dendi.

Savaş-hukuksuzluk-ölüm üçlemesini benimseyen AKP’nin diðer savaş hükümetlerinde olduðu gibi sonunu hazırladıðına dikkat çeken BDP Kadın Meclisi, AKP’nin kadın politikalarına da şu sözlerle tepki gösterdi:

AKP TÜM KADINLARI ÝKÝNCÝ SINIF GÖRÜYOR

“Tüm kadınları ikinci sınıf insan olarak algılayan, kaç çocuk yapacaðından nasıl doðuracaðına kadar kadınların bedenleri hakkında karar veren, taciz ve tecavüzlerden kadını sorumlu tutan anlayışı meşrulaştıran, taciz ve tecavüz sanıklarını koruyan-aklayan, taciz ve tecavüzü bir savaş yöntemi olarak geliştiren AKP Hükümeti; tüm yönelimlerine raðmen hala karşısında dik duran ve sözünü esirgemeyen, güç getiremediði kadınları da düşman olarak görmektedir. Kürt kadınının dönüştürücü ve özgürleştirici gücünü kırmak için onun örgütlülüðüne saldırmakta, kadın vekilleri hedef almaktadır. AKP Hükümetinin bu yaklaşımına en aðır yanıt yine Kürt kadınlarının örgütlü özgürlükçü gücünden gelecektir.”

BDP Kadın Konferansı bildirgesinde Kürt sorununa çözümün yolunun da Kürtlerin Demokratik Özerk statüsünün tanınmasından ve Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüðünden geçtiðine vurgu yapıldı. Bildirgede şöyle denildi:

AKP KÜRTLER VE TÜRKLER ARASINDAN ÇEKÝLSÝN

“Kürtler için barış ancak çözüm ile mümkündür. Çözümün yolu da Kürt halkının Demokratik Özerk statüsünün, anadilde eðitim de dahil olmak üzere anadilin yaşamın her alanda kullanımının anayasal güvenceye alınması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgür bırakılmasıdır. Bunu hızlandırmak ve gerçekleştirmek için Kürdistan halkının ulusal birliði çözüm perspektifinin diðer ayaðını oluşturur. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin kaygılar ve derhal serbest bırakılması talebi Konferansımıza damgasını vurmuştur. Gerek Ortadoðu’daki gelişmeler, gerekse Türkiye’de yaşanan büyük gerilim Sayın Abdullah Öcalan’ın tezlerinin ne kadar önemli ve gerçekçi olduðunu bir kez daha kanıtlamıştır. Başkan Öcalan, bugün Türkiye’de çözüme direnen ve “Türk sorunu” olarak tanımlayacaðımız sorunu aşacak yegane güçtür. AKP, Kürtlerle Türkler arasından çekilmeli ve zehirlediði ortamın temizlenmesi için Öcalan’ın Türk halkına seslenmesine olanak tanımalıdır. Başta Türkiye ve Suriye olmak üzere, tüm Ortadoðu halklarının barış içinde, eşit ve özgür birlikteliðini saðlayacak tek lider Öcalan’dır.”

BDP Kadın Meclisi, süreci karşılama konusunda yetersiz kaldıkları yönünde özeleştiri verdi, Kürt halkının ve Kürt kadınlarının özgürlüðünün garantisi örgütlülüðümüzdür diyen BDP Kadın Melcisi toplumsal cinsiyetçilikle daha fazla mücadele kararlılıðını vurguladı.

DEMOKRATÝK ÖZERKLÝÐÝN ÖNCÜSÜ KADINLAR OLACAK

Bildirgede şu ifadeler yer aldı:

“Konferansımız idareci, birbirini denetlemeyen, eleştiri–özeleştiri mekanizmasını işletmeyen liberal örgüt anlayışını ve cins bilinciyle siyaset yapmamayı mahkum etmiştir.

Kadın özgürlük mücadelesinin sadece özgün alanda çalışan kadınların işi olmadıðının, genel çalışmalarda yer alan tüm kadınların kadın kurtuluş ideolojisini sahiplenme sorumluluðunun altını çizmiştir.

Sürecin kadın öncülüðünde finale gideceðinin bilinciyle sürece kilitlenip her zamankinden daha fazla ideolojik mücadeleyi önümüze koymuştur.

Demokratik siyasetin ancak radikal demokrasi anlayışı ile örülecek konfederal örgütlenme modeli içinde mümkün olacaðını belirlemiştir.

Demokratik özerkliðin kadınların siyasi ve idari yapılanmada, toplumu inşada rol aldıðı bir sistem olduðunu hatırlatarak, ilan edilen demokratik özerkliðin hayata geçmesi için örgütsel gündemimiz olması gerektiði vurgulamıştır.”

KONFERANSTA ALINAN KARARLAR

Bildirgede devamla konferansın ulaştıðı kararlar sıralandı.

Cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevini selamlayan BDP Kadın Meclisi, Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüðü için her türlü çabayı harcayacaðı sözünü verdi.

BDP 2. Kadın Konferansı’nda alınan kararlar ise şöyle:

•Batı Kürdistan’daki özerkliðin inşasını yerinde gözlemlemek devrimin dünya kamuoyunda daha görünür kılınması için bir heyet gönderilmesi, devrime ve oradaki kadınlara destek amaçlı kampanyalar yürütülmesi;

•Kürt halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüðüne kavuşması Kürt Kadınının ve halkının özgürlüðe kavuşması anlamında olduðunu vurgulayarak; özgürlüðü için eylem etkinlik ve kampanyalar düzenlemek ve başta “Barış Ýçin Öcalan’a Özgürlük Platformu”nun imza kampanyası olmak üzere bu konuda yürütülen tüm çalışmalara aktif katılmak; Kadın milletvekillerinin imralıya gitmek için bakanlıða başvurması, olumlu cevap alınmaması durumunda gemlikte bir açıklama yapılması;

•12 Eylül 2012 tarihinde cezaevlerinde başlatılan Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın saðlık güvenlik ve özgürlük koşullarının saðlanması ve anadilde savunma hakkı talepleri ile başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevleri ölümlerle sonuçlanmadan ve taleplerinin kabul edilmesi saðlanarak sonuçlanması için dayanışma ve destekleme eylemleri yapılmasını;

•Anadilin yaşamın her alanında kullanılması, anadilde eðitim ve anadilde savunma hakkı için kadın meclisimizin, TZP- Kurdi ve DTK’nın başlattıðı anadilde eðitim için başlatılan kampanyasını aktif olarak desteklenmesi;

•Ulusal birlik çalışması ve konferansında ki kadının öncülüðünün yarattıðı olumlu sonuçlar göz önünde bulundurularak bunun daha da geliştirilmesi, Kürdistan’ın tüm parçaları ve Avrupa, Rusya, Ermenistan, Azerbaycan vb. ülkelerde mücadele veren parti, örgüt ve kurumlardaki kadınlarla ortak mücadele zeminlerinin geliştirilmesi;

•Kadının beyanı esastır ilkesinin altını bir kez daha çizerek; özel ve kamusal alanda kadına uygulanan her türlü şiddet taciz ve tecavüze karşı bugüne kadar yürüttüðü mücadeleyi daha da yükselterek katliama dönüşen bu şiddet politikalara karşı başta 25 Kasım olmak üzere, etkin kampanya yürütmesi;

•Erkek egemen zihniyete karşı cins bilincinin güçlendirilmesi, demokratik ekolojik cinsiyet özgürlükçü paradigmanın toplumsallaşması, kadın iradesini açıða çıkaracak kadın kurtuluş ideolojisi konulu eðitim çalışmalarının yapılması; bu eðitimlere genel merkez ve tüm il-ilçe erkek yöneticilerinin katılımının saðlanması; genç kadınların siyasete güçlü katılımını saðlamak amacıyla siyaset ve gençlik konulu 100 kişilik genç kadın eðitimlerinin yapılması; aynı başlıklarla kadın kitle eðitim çalışmalarına aðırlık verilmesi;

•Kadın mücadelesine ve savaşa karşı kamuoyunda duyarlılık yaratmak için heyetler oluşturarak tüm parti ve ST֒lerin kadın birimleri, medya ve sanat dünyasındaki kadınlar ile bir araya gelmek;

•Çözüm/barış için kadın buluşmaları düzenleyerek, “ölüm deðil çözüm, savaş deðil müzakere sloganı ile başta HDK kadın meclisi olmak üzere sosyalist ve feminist kadın hareketleri ile birlikte Kürt sorunun çözümü için, “evladın evladımdır” benzeri sloganlarla ortak kampanyalar yürütülmesi;

•Militarizme karşı vicdani red hakkını savunduðumuzun altını birkez daha çizerek Türkiye halklarına çocuklarını askere göndermeme çaðrısı yapılması;

•Başlık parası berdel, çocuk yaşta evlilik, çok eşlilik ve şiddeti meşrulaştıran geleneksel yaklaşımlara karşı aktif mücadele için kampanyalar yapmak, ve bu geleneksel yaklaşımı parti içinde meşrulaştırmaya çalışan partimiz üye ve yöneticilerinin teşhir edilmesi;

•Emek alanında mücadele yürüten kadınların mücadelesinin görünür kılınması, emek alanında yaşanan sorunların giderilmesi için emek örgütlerinde yer alan kadınlar ile ortak eylem ve etkinlikler geliştirmek, örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik politikaları destekleyerek evi içi emeðin görünür kılınması konusunda daha etkin çalışmaların yürütülmesi;

•BDP Kadın Meclisinin, Türkiye’de bir ilk olarak başardıðı eşbaşkanlık ve % 40 cinsiyet kotası sistemini kurumsallaştırması, yaygınlaştırması ve eşit temsile dönüştürmesi hedefiyle önümüzdeki yerel seçimlere hazırlanması;

•Siyasi soykırımların örgütlenmemizi sekteye uðratmasını boşa çıkarmak amacıyla kadın meclislerimizi güçlendirmek ve olmayan yerlerde kurmak; görevlerini önümüze koymuştur.