BDP'den çözüm için iki önerge

BDP'den çözüm için iki önerge

BDP, Kürt sorununun demokratik çözümü için "demokratikleşme" ve "toplumsal yüzleşme" için iki ayrı araştırma önergesi verdi. 

BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Kürt sorununun demokratik çözümü için "demokratikleşme" ve "toplumsal yüzleşme" için iki ayrı araştırma önergesi verdi. 

Demokratikleşme için verilen önergenin gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 yılında "pozitivist ve tekçi bir anlayışla inşa edilmek istenmesi"nin beraberinde tarihsel sorunları ortaya çıkardığı belirtildi.

Önergede, "Bu anlayış neticesinde özgürlükler kısıtlanmış, demokrasinin gelişmesine imkan tanınmamıştır. Özgürlüklerin kısıtlanması toplum devlet arasındaki ilişkiyi zedelemiş, demokrasi ise tek partili siyasal hayatın 1946 yılına kadar kesintisiz sürmesi ile beraber gelişme imkanı bulamamıştır. Sonraki tarihlerde toplumdan doğru yürüyen demokrasinin gelişme süreci ise devlet müdahalelerine maruz kalmasına rağmen ilerlemeye devam etmiştir. Türkiye halklarının ve farklı kimlik gruplarının söz konusu demokrasi ve özgürlük talepleri daha çok askeri müdahaleler yoluyla bastırılmak istenmiş, devlet toplumu potansiyel bir tehdit olarak görme eğiliminde olmuştur. Dünyadaki gelişmelerin sivilleşme, demokratikleşme ve özgürlüklerin genişlemesi seyrinde ilerlediği 2000’li yıllarda bile Türkiye’de askeri müdahale planlarının olduğu bilinen bir gerçektir."

Türkiye'nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu hatırlatan Baluken, "Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana çözümsüzlüğe sevk edilen ve demokratik çözüm yöntemlerinden dıştalanan Kürt sorunundan kaynaklı birçok katliam yaşanmıştır. Askeri yöntemlerle Kürtlerin hak taleplerine yönelik çözümsüzlüğün dayatılması; beraberinde milyonlarca insanın yerinden edilmesine, binlerce insanın yaşamını yitirmesine ve bir çok acının yaşanmasına neden olmuştur" dedi.

Baluken, Öcalan'ın 21 Mart'taki açıklamasının Türkiye'de Kürt sorununun siyaset kanalları kullanılarak çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecinin başlatılması açısından çok önemli bir noktada durduğuna dikkat çekti. 

Baluken şunları kaydetti: "Yakın geçmişte Türkiye'de halk oyunun siyasal makamların belirlenmesinde güçlendirilmesi, TBMM çatısı altında yaşanan geniş halk temsiliyeti oranları demokrasi adına ümitvar gelişmelerdir. Bunun yanı sıra demokrasi kültürünün geliştirilmesinin ve özgürlük alanlarının çoğaltılmasının elzem olduğu da bilinmektedir. Türkiye'de Kürt sorununun çözümsüzlüğü, merkez çevre ilişkisini düzenleyen yasal uygulamaların yarattığı sorunlar, güçler ayrılığı konusundaki sıkıntılar, kamu görevlileri üzerinden kurulan devlet toplum ilişkisinde devlet aygıtının topluma karşı tehlike halinde olduğu anlayışından türeyen yasal düzenlemeler, kültürel farklılıkların kendi özgüllükleri ile yaşaması önündeki engeller, demokrasinin olmazsa olmazı olan Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarındaki anti demokratik uygulamalar, askeri birimlerin mali, idari ve siyasi denetimi, temel insan hak ve hürriyetlerini kısıtlayıcı anlayış gibi daha bir çok düzenleme ve kurumsallaşma Türkiye'de demokrasinin gelişmesi ve özgürlüklerin çoğalması namına pranga hizmeti görmektedir."

"Kürt sorununun demokratik kanallarla çözümü için gerekli adımların atılması adına Abdullah Öcalan'la görüşmelerin yapılması gerekli siyasi zemin oluştuğunu kanıtlamaktadır" diyen Baluken, Kürt sorununun çözümü, adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde ortak bir gelecek inşa etmek ve Türkiye'nin demokratikleşmesinin önünün açılması için TBMM'nin irade alması ve bu kapsamda Bir Meclis araştırması açılmasını talep etti

BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken ayrıca Toplumsal Yüzleşme ve Hakikatlerin Araştırılması amacıyla önerge verdi.

Önergenin gerekçesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasal ve sosyal tarihinde bir çok toplu ölüm, yerinden edilme ve acıyı yaşatan politikaların bulunduğu hatırlatıldı, "Bu politikalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir bakiyesi olarak Türkiye Cumhuriyetleri topraklarında yaşayan çeşitli kimlikler için bir yıkım sürecini de başlatmıştır. Bu kapsamda; pozitivist anlayışın bir sonucu olarak Türkiye toplumunda büyük acılar yaşanmıştır" denildi.

Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edilmesi, Dersim Katliamı, Ağrı ve Zilan katliamlarını hatırlatan Baluken, "Bunun yanı sıra son otuz yılda yaşanan çatışmalı süreçle beraber milyonlarca insan yerinden edilmiş, toplu ölümler gerçekleşmiş, insan hak ihlalleri yüksek boyutlara yükselmiştir. Böylece Türkiye toplumunda büyük duygusal kırılmalar yaşanmıştır" diye belirtti. 

Kürt sorununa çözüm bulma kanallarının Öcalan'ın 21 Mart mesajıyla açıldığını kaydeden Baluken, şunları kaydetti: "Gerek tarihsel gerçeklikler gerekse de siyasi çözüm zemininin oluşmaya başlaması Türkiye'de toplumsal ihtiyaçları açığa çıkarmıştır. Bu ihtiyaçların amacı; Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı tarihsel gerçeklikleri, birlikte yaşama pratiğini, demokrasi kesintilerini, yaşanan acıların sebeplerini ortaya çıkararak ortak bir gelecek inşa etmektir. Buna bağlı olarak Kürt meselesinin demokratik siyaset kanalları yolu ile çözümü, demokrasinin gelişmesi, özgürlüklerin genişlemesi ve birlikte yaşamın örülmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçlara yönelik olarak son dönem Türkiye siyasal hayatında Abdullah Öcalan ile başlayan görüşmeler ve Kürtlerin barışçıl yaklaşımı aydınlatıcı bir rol oynamaktadır."

Baluken,  Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı olarak yaşanan tüm acıların, olay ve olguların açığa çıkarılması, demokrasi kesintilerine sebep olan anlayışların yarattığı tahribatların belirlenmesi, tarihte yaşanan yerinden edilmeler, toplu ölümler, askeri darbeler, pozitivist anlayışın Türkiye halkları üzerinde yarattığı acıların gerçekliklerinin aydınlatılması ve geleceğin inşasında acılardan ders alınarak bir yol haritasının belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep etti.