BDP açlık grevleri için Meclis Araştırması istedi

BDP açlık grevleri için Meclis Araştırması istedi

BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve Ýdris Baluken, cezaevlerinde kritik aşamaya gelen açlık grevleri sürecini doðrudan izleyip periyodik olarak gerekli incelemelerde bulunmak, saðlık durumu kötüleşen tutsakların durumlarını takip ederek açlık grevlerinin amacına uygun şekilde sonuçlanması, diyalog ve müzakere süreci için neler yapılması gerektiðini araştırmak amacıyla Meclis Araştırması istedi.

Buldan ve Baluken, cezaevlerindeki açlık grevleri, tutsakların saðlıkları ve müzakereyi kapsayan Meclis Araştırması talebini TBMM Başkanlıðı’na sundu. 12 Eylül 2012 tarihinde farklı cezaevlerinde bulunan 63 tutuklu ve hükümlünün “Anadilinde eðitim, anadilinde savunma ve Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve izolasyon politikalarına son verilmesi” talepleriyle açlık grevine başladıðı belirten Buldan ve Baluken, yüzlerce tutuklu ve hükümlün de aynı taleplerle açlık grevine başlamasıyla bu sayının 707’ye kadar ulaştıðını hatırlattı.

Bugün itibariyle 51. gününe ulaşan açlık grevindeki tutuklu ve hükümlülerin, saðlık durumlarının gün geçtikçe kötüye gittiðine vurgu yapan Buldan ve Baluken, “Açlık ve yetersiz beslenme vücutta aðır yıkımlara, ölümlere ve özellikle nörolojik sekellere yol açmaktadır. Birçok tutuklu ve hükümlüde görünen yaygın saðlık sorunlarının başında; baş dönmesi, halsizlik, eklem ve baş aðrıları, düzensiz tansiyon düşmesi ya da yükselmesi, kilo kaybı, içecek almada zorlanma, uykusuzluk gibi gelmektedir. Açlık grevinde günlük ortalama 1,5-2 L/gün SU ve 2 gr/gün tuz alımı olmalıdır. Açlık grevinde alınan şeker miktarı günlük en az 200-250 gr olmalıdır. Ancak aldıðımız şekerin, vücudun ihtiyaç duyduðu enerjiye dönüşebilmesi için B1 vitamini diye bildiðimiz ‘tiamin’ adlı moleküle ihtiyaç vardır. B1 vitamini, mümkünse günlük 500 mg alınmalıdır. Ülkemizde saf B1 preparatı olmadıðından dolayı içerisinde 250 MG B1 bulunan ‘Neurovit/Benexol/Apikobal’ ve eşdeðeri preparatlardan biri tercih edilmeli ve mümkünse günde iki tablet alınmalıdır. Ýçerisinde 10 mg b1 vitamini bulunan ‘bemiks’ draje ve eşdeðeri preparatlar tercih edilmemelidir” ifadelerinde bulundu.

VÝTAMÝN ÝLAÇLARI CEZAEVÝNE SOKULMUYOR!

“Açlık grevi yapanlar aldıkları şekerin kullanılabilmesi için B1 vitaminine ihtiyaç duyarlar. B1 vitaminin alınması bu nedenle açlık grevini bozmaz. Tersine alınan şekerin kullanılmasını saðladıðı için açlık grevinin gerçek amacına ulaşmasını saðlar” diyen Buldan ve Baluken, “Açlık grevi bir intihar eylemi olmadıðı için eylem başarıya ulaştıðında açlık grevi yapanların hayatlarına devam edebilecek bedensel ve zihinsel koşullara sahip olması için B1 vitamini almaları zorunludur. B1 Vitamini alımı bu kadar önem arz etmekteyken birçok cezaevinde bırakalım ‘Neurovit/Benexol/Apikobal’ ve eşdeðeri preparatlardan birinin alımı avukatların tutsaklara götürmüş oldukları B vitaminleri ceza evi idaresi tarafından cezaevlerine sokulmamaktadır” diye kaydetti.

MÜZAKERE ÝÇÝN HAREKETE GEÇÝLMELÝ

Cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerinde kritik günlere girilmesinin ardından Ankara Tabip Odası, ÇHD, ÝHD ve SES Ankara Şubeleri, TÝHV ile TUHAD-FED’in bir izleme heyeti oluşturduðunu belirten Buldan ve Baluken, “Ýzleme heyetinin de belirttiði hükümetin tutuklu ve hükümlülerin taleplerini deðerlendirip , diyalog ve müzakere yoluyla sorunu çözmek için biran önce ciddi adımların atılması gerekmektedir. Fakat gerek Başbakan’ın gerekse diðer hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalar, sorunun diyalogla çözümünden çok uzak oldukları ve müdahale ile tehdit ettikleri görülmektedir. Olası bir müdahalenin nelere yol açtıðı, 19 Aralık 2000 yılında ‘hayata dönüş’ adı altında yapılan vahşice operasyonun sonuçlarından açıkça bilinmektedir. Unutulmaması gereken temel nokta açlık grevinin bir intihar biçimi olmadıðı aksine bir eylem biçimi olduðudur. Bu baðlamda cezaevlerindeki yüzlerce tutuklu ve hükümlünün kendi koşulları için deðil bu ülkenin en büyük sorunu ve kanayan yarası olan Kürt sorunun çözümü yönünde atılması gereken adımların bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla yapılan bir eylemdir. Buradan hareketle Türkiye’de barış ve müzakere isteyen her yurttaş, açlık grevindeki yüzlerce tutuklu ve hükümlünün sesini duymalı ve Kürt sorununda müzakere ve çözüm için harekete geçmelidir” dedi.

MECLÝS ARAŞTIRMA KOMÝSYONU KURULSUN

Buldan ve Baluken, şunları kaydetti: “Türkiye’deki önemli sorunların çözüm merkezi olarak görülen Türkiye Büyük Millet Meclisi de cezaevlerindeki süreci doðrudan izlemek, periyodik olarak cezaevlerinde gerekli incelemelerde bulunmak, özellikle saðlık durumu gittikçe kötüleşen tutuklu ve hükümlülerin durumlarını takip etmek ve açlık grevlerinin amacına uygun bir şekilde sonuçlanması, diyalog ve müzakere süreci için neler yapılması gerektiðini araştırmak için acilen bir meclis araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir.”