Basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Bayramını kutlayan BDP, dünya genelinde tutuklu 177 gazetecinin 100ünün Türkiyede tutuklu olduðuna dikkat çekerek, tümünün derhal serbest bırakılmasını istedi.
BDP Genel Merkezi, gün vesilesiyle yaptıðı açıklamada, Buruk da olsa basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Bayramını kutluyoruz! dedi.
Türkiye basınında sansürün kaldırılışının yıl dönümü olarak kutlanan 24 Temmuzun, Babıâli gazetecilerinin Sultan Abdülhamitin baskılarına ve sansür girişimlerine karşı ortaya koyduðu direnişin sembolleştiði tarihsel bir gün olduðu belirtilen açıklamada, 24 Temmuz 1908de başlayan direniş aslında bugün de halen sürmektedir. Çünkü her ne kadar resmi olarak sansür kaldırılmış olsa da bugün Türkiyede sansür fiili olarak halen sürdürülmektedir. Cumhuriyetten günümüze devlet ve hükümetler Abdülhamitin sansürcü otoriter uygulamalarını asla terk etmemiştir dendi.
Muhalif basının sürekli baskı altında tutulduðuna dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
Geride bıraktıðımız bir asrı aşkın sürede Türkiyede yüzlerce gazeteci katledildi, gazeteler kapatıldı, sansürlendi, toplatıldı, OHAL yönetimlerince Bölgeye girişi yasaklandı. Gazeteciler-yazarlar fişlendi, andıçlandı, işsiz bırakıldı.
Çıkartılan Terörle Mücadele Yasası kapsamında yüzlerce gazeteci yazar tutuklandı. Onlarca yıl aðır hapis cezalarıyla cezalandırıldılar.
Anadilde yayıncılık baskı altına alındı, Kürtçe gazete ve kitaplar, toplatıldı, yasaklandı. Kürt gazeteciler yüzlerce yıl hapis cezalarıyla yargılanıyor. Bugün dünya genelinde tutuklu bulunan 177 gazetecinin 100ü gazetecilik faaliyetinden dolayı Türkiyede tutukludur.
Muhalif basına yönelik bu baskılar aynı zamanda halkın doðru haber alma özgürlüðüne karşı da bir saldırıdır. Ülkemiz, iktidarın güdümündeki basın yayın organları eliyle her gün psikolojik savaşın ve kirli propagandanın yürütüldüðü, gerçeklerin saptırıldıðı, Bölgedeki savaş gerçeðinin ve can kayıplarının Türkiye kamuoyundan gizlendiði, algıların çarpıtılmaya çalışıldıðı, toplumsal belleklerle alay edildiði bir süreci yaşamaktadır.
Bu sis perdesini aralayan muhalif basın gerçekleri ortaya çıkarttıðı için hükümetin ve onun kontrolündeki yargı ve güvenlik bürokrasisinin baskısı altındadır. Başbakanın gazetecileri hedef almadıðı, tehdit etmediði neredeyse bir gün yoktur. Hergün gazetecilere karşı aðır hakaretler ve saldırılar yürütülmektedir. Hatta bu baskı politikasından uluslar arası basın da nasibini almaktadır.
Bütün bunlar da açıkça görülmektedir ki, bugün iktidarda olan AKP Hükümeti, geleneðini davraldıðı Abdülhamitin sansürcü-baskıcı-otoriter uygulamalarını aynen sürdürmektedir.
Ancak bütün bu aðır baskılar ve fiili sansür uygulamaları karşısında Babıalinin geleneðini yaşatan özgür basın da onurlu direnişini bütün gücüyle sürdürmektedir.
Şundan eminiz ki özgür basın asla susmayacaktır, susturulamayacaktır. Demokrasiye, özgürlüklere, özgür basın geleneðine yürekten baðlı olan özgür ve cesur gazeteciler bu ülkenin gerçeklerini yazmaya, halkı bilgilendirmeye devam edecektir. Bu onurlu bayrak asla yere düşmeyecektir.
Gazetecilerin tutuklanmadıðı, düşüncenin suç olmaktan çıktıðı, özgür basının gerçekten özgürleştiði, özgür yayıncılıðın önündeki tüm yasal ve fiili engellerin kalktıðı bir ortamın mutlaka Türkiyede gerçekleşeceði umudu ve beklentisiyle başta tutuklu gazeteciler olmak üzere bütün basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Bayramını kutluyor, mücadelelerini selamlıyoruz.
Devleti ve Hükümeti basın üzerindeki her türlü baskıcı, yasaklayıcı, engelleyici uygulamalarını sona erdirmeye, tutuklu gazetecileri derhal serbest bırakmaya çaðırıyoruz.