Baydemir, Cizre'deki yaralıların akıbetini AKP'ye sordu

HDP Milletvekili Baydemir, vahşet bodrumundaki yaralıların akıbetini AKP hükümetine sordu.

HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Cizre'deki vahşet bodrumunda 6'sı kan kaybından yaşamını yitiren toplam 31 kişinin akıbeti hakkında, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya soru önergesi verdi.

Baydemir, önergesinde şu ifadelere yer verdi: "Şırnak’ın Cizre ilçesinde, 23 Ocak 2016 tarihinden bu yana, Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No: 23’te dört katlı yıkılan bir binanın bodrum katından çıkamayan, altısı hastaneye götürülmediği için kan kaybından ölen, on beşi halen yaralı 25’i sağ olmak üzere 31 kişinin durumu hakkında kamuoyunda ciddi kaygılar oluşmuştur. Bu kaygılar 30 Ocak 2016 tarihinde en üst seviyeye ulaşmıştır.

30 Ocak 2016 tarihinde, bahsi geçen 25 şahsın, bulundukları yerden çıkarılması amacıyla, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın yetkilileriyle, HDP milletvekillerimizden oluşan heyetimiz, eşgüdümlü bir şekilde çalışma yürütmüşlerdir. Bu esnada, yaralılarla canlı telefon bağlantısında kalarak, birçok görüşmeler gerçekleştirilmiş ve görüşmeler, aynı zamanda, Bakanlık yetkililerine de dinletilmiştir. Bu çerçevede, yetkililer tarafından, 15’i yaralı olan 25 insanın binadan çıkmaları ve ambulanslara gelmeleri söylenmiştir."

SES KAYITLARINI HATIRLATTI

Baydemir, ellerinde bulunan ses kayıtlarına dikkat çekerek, 'görüşmeler sırasında, verilen taahhüt çerçevesinde, yaralıların bodrum katından çıkma girişiminde bulundukları esnada saldırı gerçekleştirildiğini' kaydetti. "Son kayıtta, 16 dakika boyunca irtibatta olduğumuz, DBP PM üyesi Mehmet Yavuzer, güvenlik güçlerinin dışardan seslerinin geldiğini söylediği esnada, yoğun silah sesleri duyulmuştur" diyen Baydemir, şöyle devam etti: "Konuşmayı yaptığımız Mehmet Yavuzer ise enkaz altında kaldığı ve bir yaralının vefat ettiği bilgisini vermiş ve diğerlerine ise ulaşamadığını ifade etmiştir. Heyetimiz, 25 insan ile, 30 Ocak 2016 tarihi saat öğlen 12.30’dan beri irtibat kuramamış, koordinasyonu beraber yürüttüğümüz yetkililer tarafından, heyetimize, yaralıların akıbeti hakkında hiçbir bilgi verilmemiştir. Bu durum 25 şahsın hepsinin akıbeti hakkında ciddi soru işaretleri oluşturmaktadır."

'OPERASYON EMRİNİ KİM VERDİ; AKIBETLERİ NE OLDU?'

HDP Milletvekili Baydemir, Bakan Ala'ya şu soruları yöneltti:

"1- 30 Ocak 2016 tarihinde, Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 No’lu meskende, 12.30 sularında yapılan ve heyetimizin elindeki ses kayıtlarında da yer alan operasyon sonrasında, 15 yaralının da aralarında bulunduğu 25 insanın akıbeti ne olmuştur?   

2- 30 Ocak 2016 tarihinde, Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 No’lu meskende, 12.30 sularında yapılan ve bahsi geçen ses kayıtlarında da yer alan operasyon Bakanlığınızın hangi birimi/birimleri tarafından yapılmıştır?  

3- 30 Ocak 2016 tarihinde, Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 No’lu meskende, 12.30 sularında yapılan ve bahsi geçen ses kayıtlarında da yer alan operasyonun kararını kim vermiştir? 

4- 30 Ocak 2016 tarihinde, İç işleri Bakanlığı yetkilileri, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile HDP milletvekillerinden oluşan heyetle koordineli bir şekilde yürütülen 25 yaralının binadan tahliyesinin olacağı esnada yapılan silahlı operasyonun amacı nedir? 

5- 30 Ocak 2016 tarihinde Şırnak Valiliği ve Cizre Kaymakamlığı gün boyunca ve özellikle 12.30 sularında yapılan operasyon esnasında talimatları Bakanlığınızda mı almışlardır? Aksi halde talimatlar hangi birimlerden alınmıştır? 

6- Cizre ilçesi Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23 No’lu meskende, 23 Ocak 2016 tarihinde itibaren sivil kayıpları yaşanmış, yaralılara gerekli sağlık müdahaleleri yapılmadığı için yaşamını yitirenler olmuş, AİHM’in tedbir kararı olmasına rağmen yaralılara gerekli insani müdahaleler yapılmamıştır. Yaralı olmayanlar dahi irtibat halinde oldukları vekillerimizle barınma, beslenme dolayısıyla yaşam haklarının gaspını dile getirmişlerdir. Son kertede de 30 Ocak 2016’da silahlı bir müdahale olmuş ve 25 insanın akıbeti 50 saati aşan süredir bilinmemektedir. Bakanlığınız, tüm bu olanları, hangi Anayasal, ulusal ve Türkiye’nin tarafı olduğu hangi sözleşmelerle ve nasıl açıklamaktasınız?"