Fransa’nın başkenti Paris’te KNK’nin Batı Kürdistan konulu ‘Ulusal Ýstişare’ konferansı başladı. Konferans açılışında Yüksek Kürt Konseyi temsilcileri, Kürt halkına “Bizi yalnız bırakmayın” çaðrısı yaparken, DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Bu yüzyıl Kürt yüzyılı olacak. Fakat bizi büyük tehlikeler de bekliyor. Kesinlikle ulusal birliði esas almalıyız” dedi.

Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) organize ettiði istişare konferansında Batı Kürdistan’ın geleceði masaya yatırılıyor. Kürdistan’ın bütün parçalarından 20’den fazla parti ve örgüt temsilcileri ile çok sayıda aydın-yazar ve yabancı Kürt dostunun bir araya geldiði konferans, Fransız parlamentosunun binasında gerçekleşiyor.

Konferans bugün saat 09.00’da divan üyelerinin divanda yerlerini almalarıyla başladı. Divanda KNK Yürütme Konseyi Üyeleri Nilüfer Koç ve Rojhan Hazım, George Aryo, KNK başkan yardımcısı Bengi Haco ve KNK Kadın Komisyonu üyesi Dilşa Osman yer aldı.

Konferansta Batı Kürdistan için bir çözüm önerisinin çıkmasını beklediklerini belirten divan üyeleri, Kürt halkının tarihi günlerden geçtiðine vurgu yaparak, konferansın önemine dikkat çektiler. Konferansın Fransız parlamentosunda yapılmasının aynı zamanda Suriye krizinde rol almak isteyen Fransa hükümetine de Batı Kürdistan’ın geleceði için çaðrı anlamına geldiði vurgusu yapıldı.

KNK BAŞKANI: HEWLER ANLAŞMASINI GÜÇLENDÝRECEÐÝZ

Konferansın açılış konuşmasını KNK Başkanı Tahir Kemalizade yaptı. Davetiyeleri üzerine konferansa katılan herkese teşekkür eden Kemalizade “Tarihteki rolü, özellikle de insan haklarını temel alan yasaların çıktıðı için Fransa’da ve onun parlamento binasında yaptık” dedi. Kürtlerin 1923 Kürtleri olmadıðına dikkat çeken KNK Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürdistan’ın her parçasında özgürlük için büyük bir mücadele veriliyor. Özellikle de bugünkü buluşmamamızın nedeni olan Batı Kürdistan’la büyük bir dayanışma içinde olmalıyız. Bat Kürdistan, Kürdistan özgürlük mücadelesi yolunda binlerce şehit vermiştir. Burada Hewler anlaşmasını güçlendirecek, destek verecek bir bulaşmaya imza atmak istiyoruz.

Özellikle Güney ve Doðu Kürdistan’da devrim süreçlerinde elde ettiðimiz tecrübelerden yola çıkarak Batı Kürdistan’a bir perspektif vermek istiyoruz. Ortadoðu’da dengelerin deðiştiði bu dönemde bu parçadaki Kürtlerin korunması için çalışmalıyız. Bütün dünyaya, Avrupa Birliði ve Fransa’ya bugün Batı Kürdistan’ın özgürlüðüne kavuşması yolunda ortak bir mesaj vereceðimizi umuyorum. Biz hiç kimsenin hele batı ve Avrupa’nın düşmanı deðiliz. Kürt halkı haklarını isteyen, özgürlük mücadelesi veren bir halktır.”

BÜYÜKELÇÝ DORÝN: KÜRTLERE HAYRANIM

Fransız büyükelçi Bernard Dorin ise Kürt halkına olan hayranlıðını dile getirerek konuşmasına başladı. Doðu ve Güney Kürdistan’a birçok kez gittiðini hatırlatan Dorin “Yüzyıllarca polonlar kendi aralarındaki paylaşımdan çekti. Prusya, Rusya, Avusturya tarafının savaş alanı oldu, ama yaralarını sarıp devletlerini kurdular ve şimdi krizden etkilenmeyen tek ülke haline geldiler” diye konuştu.

Fransız diplomat Kürtlerin özgürlük mücadelesinin yanında olduðu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt halkına hayranlıðımın ötesinde, onların kendi kültürü, kimliðini yaşama hakkına sahip olmasını istiyorum. Kürtler için esas olan, Irak Kürtlerinin aldıðı hakları elde etmektir, bu da sadece kültürel deðil, idari otonomidir. Başkaları tarafından deðil, kendi kendilerini yönetmeleridir.”

“BATI KÜRDÝSTAN’DA KARDEŞLÝK MECLÝSLERÝ KURDUK

Daha sonra Batı Kürdistan’dan gelen Yüksek Kürt Konseyi temsilcileri söz aldı. Konsey adına konuşan Sinem Ahmed, Batı Kürdistan’ın büyük bir tarihsel dönemden geçtiðine dikkat çekerek “Demokrasinin ülkesi olarak bilinen Fransa’ya teşekkür ediyorum. Fransa’nın Batı Kürdistan ve Suriye için de Fransız devletinin büyük bir rol oynamasını umut ediyoruz.”

Suriye’nin durumun iyice kötüye gittiðini söyleyen Ahmed “Devrimin başından bu yana halkımız bir saat bile dinlenmediler. Kürtler olarak, ne muhalefet ne de Esad rejimi yanlısı olduk, üçüncü bir yol seçtik; demokrasi mücadelesi verdik. Halkımız arasında a’dan z’ye örgütlememizi saðladık” dedi.

Başta kadın saðlık ve eðitim komiteleri olmak üzere her alanda örgütlenmelerini anlatan Sinem Ahmed “Ana hedefimiz; Batı Kürdistan halkının birliðidir. Şimdiye kadar da bu konuda önemli adımlar attık. Konseyimizde bazı hedefleri daha hayata geçirmedik, çabalarımız sürüyor” bilgisini verdi. Kürt bölgesinde Ermeni, Asuri-Süryani ve Arapların da bulunduðuna dikkat çeken Ahmed, bu halkların yaşadıðı şehirlerde kardeşlik meclisleri kurdukların söyledi.

Yüksek Kürt Konseyi adına konuşan bir başka temsilci Nesredin Ýbrahim ise 11 Temmuz’da kurulan konseylerinin şimdiye kadar çok önemli pratik adımlar attıðını duyurdu. Batı Kürdistan halkının maddi ve manevi her türlü yardıma ihtiyacı olduðunu bildiren Ýbrahim “Kürdistan’ın bütün parçalarından deðerli destekler alıyoruz. Bugün organize ettiðiniz buluşma da bunun en iyi örneði” dedi.

AHMET TÜRK: BATI, KÜRTLER ÝÇÝN KÝLÝTTÝR

Konferansa Kuzey Kürdistan’dan katılan DTK Eşbaşkanı Mardin Milletvekili Ahmet Türk ise 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana Ortadoðu’ya dayatılan statünün deðişmeye mahkum olduðunu belirterek, “Ortadoðu’da milliyetçilik ile Ýslami temelde ve Şii mezhebini esas alan iki farklı siyaset yürütülüyor. Biz Kürtler bunlar arasında tercih yapmak zorunda deðil” dedi. Bu yüzyılın Kürt yüzyılı olacaðını savunan Türk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak biz Kürtleri büyük tehlikeler de bekliyor. Yüksek Kürt Konseyi çok önemli çalışmalar yapıyor, onları kutluyorum. Parti ve ideolojik çıkarları öne çıkartırsak kaybederiz. Ulusal birliði esas almalıyız. Biz eðer Yüksek Kürt Konseyi’ni de esas almazsak yanlış yaparız. Bütün çalışmalar bu konsey çerçevesinde yürütülmeli.

Türk hükümetinin Suriye’ye müdahale etme niyetinin nedeni Kürt halkı ve Kürt hareketidir. Bu parçadaki devrim kesinlikle kuzeye de etkisi olacak. Şayet batıda halkımız kaybederse, egemen güçler güneydeki kazanımları yok etmeye yönelecek. Aynı şekilde Türkiye’de Kürtlerin leyine atılacak her adım bütün Kürtleri de olumlu etkileyecek.”

Açılış ve selamla konuşmalarının ardından konferans tartışma bölümleriyle sürüyor. Parti ve örgüt temsilcilerinin 10, davet edilen şahsiyet ve aydınların ise 5 dakika konuşma hakkı var. Akşam saat 18.00’ye kadar sürecek konferansta Batı Kürdistan ile dayanışma komitesi kurulması ve ortak bir deklarasyonun yayınlanması hedefleniyor.