Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani, Milliyet gazetesinden Hasan Cemal’e verdiði mülakatta, Türkiye cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana süren açlık grevlerinde verilen mesajların “alındıðını” savunarak, “Artık devletin de adım atması gerekir” dedi.

Barzani, Hasan Cemal’in açlık grevlerine ilişkin bir sorusunu şöyle yanıtladı: “Aslında açlık grevleriyle mesajlarını vermişlerdir. Artık devletin de adım atması gerekir diye düşünüyorum. Kısacası mesajlar verildi, alındı bence... Açlık grevleri sona ersin. Buna karşılık devlet de olumlu bir cevap versin.”

Milliyet gazetesinin bugünkü sayısında yayınlanan mülakatta, Ortadoðu’daki gelişmeler, PKK ve Öcalan’a ilişkin de deðerlendirmeler yer aldı.

Ortadoðu’daki durumu “Bölge yanmakta!” diyerek ifade eden Barzani, “Ama bu hengameden, bu mutfaktan nasıl bir yemek çıkar bilemem” diye ekledi.

Barzani, “Hani derler ya, kimin eli kimin cebinde belli deðil. Yer yuvarlaðının bu bölgesinde, kimin ayaðı kimin cebinde hiç belli deðil” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerde “PKK bozucu bir unsur mu?” yönündeki bir soruya Barzani, şu yanıtı verdi: “PKK sorunun bir tarafı... Burada bir irade lazım, siyasi bir irade... Silaha başvurmadan, barışçıl yollardan sorunu çözmeye yönelik bir irade... Kürt sorununun çözümüne yönelik bu irade hâlâ çıkmış deðil. Ama biz sorunun barışçıl yollardan çözüleceðine inanıyoruz.”

Silahla bir yere varılamayacaðını ve “silahlı mücadelenin zamanının dolduðunu” savunan Barzani, “PKK’nın silahtan vazgeçmesi gerekir” diye belirtti.

Hasan Cemal’in “Bir yol haritası var mı? Ne yapmak lazım yeni bir süreç için?” sorusuna ise Barzani, “Sorun derin, derine gidiyor. Başbakan Erdoðan’ın 2005’teki Diyarbakır konuşmasını anımsıyorum, ‘Kürt sorunu bizim de sorunumuzdur’ diyen o konuşmasını... Sonra Erbil’e geldiðinde söyledikleri... Türkiye bir devlettir. Kendi vatandaşlarına karşı sorumlulukları vardır” dedi.

“Nasıl bir yol haritası olabilir?” sorusuna da Barzani’nin yanıtı şöyle: “Önce bir ateşkes olması lazım, önce silahlar susmalı, (silahların tümden bırakılması, topraða gömülmesi anlamında söylemiyor; bunun daha sonraki adım olduðunu belli ediyor, HC) Sonra küçük küçük adımlar atılmalı, kolayından başlayarak...”

Barzani, “Anadilde eðitim, Kürt dilinde eðitim artık en temel, en basit haklardan birisi... Türkiye’nin bundan kaçınmaması lazım” diye eklerken, şöyle devam etti: “Bir ateşkesle birlikte, en kolayından küçük adımlarla başlayacak bir yol haritası, bir süreç... Kolayından zoruna doðru zaman alacak bir süreç...”

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın rolüne ilişkin ise Barzani şunları söyledi: “Özellikle Türkiye’de yazılanlara, yine kamuoyundaki havaya, Kürtlere bakınca... Böyle bir barış sürecinde Öcalan’ın rol alabileceðini görmekteyiz. Kanaatimce PKK hâlâ Öcalan’a baðlı... Hava öyle ki, Öcalan’ın hâlâ etkisi var örgüt üzerinde... Ama iş pratiðe dökülünce, uygulamaya gelince ne olabilir, bilemiyorum tabii...”

Barzani, “Oslo benzeri bir sürecin yeniden başlatılması konusunda arabuluculuk yapar mısınız?” şeklindeki bir soruya “Sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi için ben her zaman hazırım. Her iki taraftan en küçük bir barışçıl adım atılsın, ben üzerime düşeni yapmaya hazırım.” diyerek yanıt verdi.

“Böyle bir süreç var mı?” diye sorulduðunda ise “Henüz böyle bir şey yok. Ben böyle bir şey görürsem, bana da gerek duyulursa, ben hazırım” ifadelerini kullanıyor.

Hasan Cemal de bunun üzerine “Mesut Barzani’nin “Henüz böyle bir şey yok!” sözü gerçeði yansıtıyor” diye ekliyor.