Barış İçin Kadın Girişimi, Cezayir restaurantta "Kadınlar çözüm sürecinin neresinde?" başlıklı basın toplantısı gerçekleştirdi.

Barış için Kadın Girişimi adına açıklama yapan Feride Eralp, “Çözüm sürecinin neresindeyiz?” sorusunun merak sorusu olmadığını, yaşanan 30 yıllık savaşın kadınların hayatlarını doğrudan etkilediği için bu soruyu sorduklarını söyledi. Savaşın mağduru ve öznesi olduklarını belirten Eralp, çözüm sürecine ilişkin olarak “Geleceğimizi biz olmadan kuramazsınız” dedi.
Militarizmden en çok kadınların etkilendiğinin altını çizen Eralp, devletin, siyasetin her noktasındaki kadınları hedef almasının 25 Kasım öncesi tekrar hatırlatılması gereken bir olgu olduğunu söyledi. Egemenlerin kabul etmeye zorladığı hakikati reddettikleri için kadınların yok sayıldığını belirten Eralp, “Kadınlar olarak erkek egemen dünyanın bizi nasıl görünmez kıldığını bildiğimiz içindir ki 'Barışın öznesiyiz. Çözümde, izlemede, temaslarda bizde varız' diyoruz” şeklinde konuştu.
Kadınların olmadığı, katılmadığı bir sürecin sonucunun gerçek ve kalıcı bir barış olmayacağını vurgulayan Eralp, toplumu yarısı olan kadınların yok sayıldığı görüşmelerin şeffaf kabul edilemeyeceğini belirtti. Kadınların eşit ve nitelikli katılımını elzem bulduklarını ifade eden Eralp, şöyle devam etti: “Tüm tarafları bir kez daha şeffaf, adaletli ve toplumsallaşmaya yönelik bir sürecin sonunda kalıcı bir barışın inşası için, kadınların sürece eşit ve nitelikli katılımını politikalarının bir parçası haline getirmeye davet ediyoruz.”
Açıklamanın ardından söz alan akademisyen Nazan Üstündağ, “Türkiye hükümetinin açıkladığı, gözlem heyeti bizi hayal kırıklığına uğrattı. Bu konuda mücadelemiz sürecektir” dedi. Üstündağ, barış süreçleri ve dünya deneyimleri başlıklı bir sunum yaptı.