Baluken: Cizre ve Tekirdağ Cezaevi’nde derin yapılar iş başında
Baluken: Cizre ve Tekirdağ Cezaevi’nde derin yapılar iş başında
Baluken: Cizre ve Tekirdağ Cezaevi’nde derin yapılar iş başında
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cizre'deki olaylar ve Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki açlık grevine ilişkin açıklama yaptı. Baluken,“Cizre’de yaşanan son olay bize açıkça göstermektedir ki, savaştan, kandan, beslenen kirli eller hala birçok yerde aktiftir. Hükümeti bu derin yapılara karşı uyarıyoruz” dedi. Baluken, Adalet Bakanlığı'na da Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde yaşananlar için çağrıda bulundu.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken 23 Nisan günü Cizre’de 4’ü ağır 6 kişinin yaralanmasına neden olan olaylalara ilişkin Meclis’te basın açıklaması düzenledi. Baluken, Kürt sorununa güvenlikçi yaklaşımın sonucunda bölgede hukuk dışı derin yapılanmaların oluştuğunu belirtti. 1990’lı yıllarda kolluk güçlerinin yasaları tanımayan tutumlarından dolayı Şırnak ve ilçelerinin “Şırnak Cumhuriyeti” olarak adlandırıldığını hatırlatan Baluken, şöyle konuştu: "30 yıllık savaş boyunca bütün hükümetler tarafından Şırnak’a ilişkin özel politikalar geliştirildi. Bu politikalar neticesinde yüzlerce insan faali meçhul cinayetlere kurban gitti, yüzlerce köy boşaltıldı, en ufak demokratik gösterilere sert bir şekilde müdahale edildi. Bu müdahaleler esnasında aralarında çocuklarında bulunduğu yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Yakın tarihte de buna benzer çok sayıda olay yaşandı. 15 Şubat 2008’de 16 yaşındaki Yahya Menekşe polis panzeri ile ezilerek katledilmesi, yine 9 Ekim 2009’da Cizre’de polisin attığı gaz bombası nedeniyle 18 aylık Mehmet Uytun ağır yaralanarak yaşamını yitirmesi yaşanan olaylardan sadece birkaçı. Yaşanan tüm bu acı olayların bugüne kadar hiçbirinin faillerinden hesap sorulmadı, yargı önüne çıkarılan bazı güvenlik güçleri hakkında ya takipsizlik ya da beraat kararı verildi."
'GEÇEN YIL GÖREVDEN ALINMALIYDI'
“Cizre’de yaşanan son olay bize açıkça göstermektedir ki, savaştan, kandan beslenen kirli eller hala birçok yerde aktiftir” diyen Baluken, bu derin yapıların Cizre’de provokatif bir şekilde faaliyet içerisinde olduğunu vurguladı. Görevden el çektirilen Cizre İlçe Emniyet Müdürü Ercan İçli'nin 2012 Cizre Newroz’undaki ‘İsteseydik Newroz'da 200 kişiyi öldürürdük ama polis müdahale etmedi’ şeklindeki sözlerini anımsatan Baluken, “Eğer o gün ilçe emniyet müdürü görevden alınmış olsaydı ve Cizre’deki olayların araştırılması için bağımsız bir heyet kurulsaydı bugün Cizre’de bu acı olay yaşanmayacaktı” dedi.
'HERKESE SORUMLULUK DÜŞÜYOR'
Baluken, şunları kaydetti: "İçinde bulunduğumuz barış ve müzakere sürecinde herkese ciddi sorumluluklar düşmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, devletin içine sinmiş karanlık odaklar bu süreci sekteye uğratmak için sürekli iş başında olacaklardır. Elbette emniyet müdürünün görevden el çektirilmesi oldukça önemlidir. Fakat sadece bir emniyet müdürünün görevden el çektirilmesi yetmez, halkın demokratik tepki ve muhalefetine düşmanca yaklaşan zihniyete karşı topyekûn mücadele edilmelidir."
Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nda 2007 yılında yapılan değişiklik ile polise geniş yetki verildiğine dikkat çeken Baluken, “Polis, yasa ile kendisine verilen bu ucu açık yetkiye dayalı takdir hakkını 'orantılı ve ölçülü' kullanacağı öngörülmüş ancak, yasal değişikliğin gerçekleştiği günden bu yana 37 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Yurttaşların yaşamını tehdit eden Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nda derhal bir düzenleme yapılması ve ilgili yasanın uluslararası standartlara uygun hale getirmek zorunluluğu vardır” diye belirtti.
Baluken, “Yurttaşlarımıza yönelik yapılan bu çirkin saldırıyı esefle kınıyoruz. Tüm bu yaşananlar üzerine bugün Cizre’de esnaf kepenk kapatmış ve olayları protesto etmek için yürüyüş düzenleyeceklerdir. Cizre halkıyla yan yana olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Sorumluların adalet önüne çıkarılacağı güne kadar mücadelemizin devam edeceğini vurgulamak istiyoruz” diye konuştu.
ADALET BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI
Baluken, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülerin cezaevindeki hak ihlalleri ve kötü uygulamalardan ötürü 33 gündür açlık grevinde olduğuna değindi. Baluken, Adalet Bakanlığı ve hükümet nezdinde birçok girişimde bulunduklarını ama sonuç elde edemediklerini dile getirdi. Baluken, Adalet Bakanlığı’na derhal cezaevine bir heyet göndererek tutuklular ile görüşmesi ve yaşanan hak ihlallerini ortadan kaldırması yönünde çağrıda bulundu.