Baluken: AKP taktik manevra peşinde

Baluken: AKP taktik manevra peşinde

Türkiye Başbakanı Erdoðan’ın açıklamalarını ANF’ye deðerlendiren BDP Grup başkanvekili Ýdris Baluken, AKP’nin yaşadıðı sıkışma nedeniyle taktik manevra peşinde olduðuna dikkat çekti. “Süreci muðlâklaştırıp bir beklenti yaratma arayışı içindeler. Kürt halkı Başbakan ne diyecek beklentisi içinde deðil, Kürt halkı somut adım bekliyor” dedi.

Hükümet cephesinden bir süredir “Kürt sorununda çözüm olacak” yönünde hava yaratan açıklamalara bir yenisini Başbakan Erdoðan ekledi. Bir televizyon programında ‘Ýmralı ile yeniden görüşmeler olabilir’ diyen Erdoðan dünkü katıldıðı bir programda bu kez “Terör örgütü ile mücadele ama siyasi uzantıları ile müzakere dedim. Artık siyasi uzantılarla müzakere etme noktasında deðilim” diyerek BDP ile görüşmeyeceðini açıkladı.

ERDOÐAN’IN AÇIKLAMALARI ÇELÝŞKÝLERLE DOLU

Erdoðan’ın açıklamalarını ANF’ye deðerlendiren Ýdris Baluken, açıklamaların çelişkilerle dolu olduðunu söyledi. “Tam olarak hangi planı devreye soktuðunu anlayamadıðımız bir takım cümleler söz konusu. Özellikle Oslo ve Ýmralı'daki müzakere süreçlerine gönderme yapan ve bunları gerekirse yeniden yapacaðını belirten açıklamalar olumlu. Ancak özellikle dün Başbakan'ın katıldıðı bir televizyon kanalında BDP'ye yönelik sarf ettiði sözleri anlamak mümkün deðil” diye konuştu.

Gerçekten çözüm sürecini önceleyen bir yaklaşımın BDP’yi dıştalamayacaðına dikkat çeken Baluken, AKP Hükümeti’nin “süreci muðlaklaştırıp beklenti yaratma” amacında olduðunu dile getirdi:

SÜRECÝ MUÐLAKLAŞTIRMAK ÝSTÝYORLAR

“BDP için hala Meclis dışına atma, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma, onlarla aynı parlamento çatısı altında bulunmama gibi tehditler var. Bir taraftan sorun çözmek istediðinizi beyan edip diðer taraftan böylesi açıklamalar yaparsanız bütün inandırıcılıðınızı yitirirsiniz. Buradan şunu anlıyoruz: Hükümet ya da Başbakan bu konuda net olarak kararını vermiş deðil. Her zaman yaptıkları gibi açıklamalarla süreci muðlaklaştırıp halkta bir beklenti yaratma, kitlelerde bir beklenti yaratma ve bu beklenti üzerine de taktik manevralar geliştirme gibi bir arayış içine girmişler.”

Baluken, Hükümetin ülke içinde ve dışında izlediði politikalar nedeniyle çok ciddi bir sıkışma yaşadıðını da ifade ederek, “içeride yürütmüş olduðu Kürt sorununu savaş ve tasfiye konseptleriyle çalışma tamamen iflas etmiş durumda. Kamuoyunda yoðunca tartışılıyor AKP'nin yaşadıðı Kürt politikasının iflası. Son dönemde duyarlı sol çevreler dışında artık muhafazakâr ve AKP'ye destek veren çevrelerde de bu konuda çok aykırı sesler yükselmeye başlamıştı. Diðer taraftan Ortadoðu'da ve Suriye'deki gelişmeler yine hükümetin tahmin etmediði, beklemediði, öngörmediði şekilde gelişti. Dolayısıyla buradan AKP'nin nefes almaya, kamuoyuna yönelik, üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik bir takım manevralara ihtiyacı vardı” şeklinde konuştu.

MUHATAPLAR DOÐRU TANIMLANMALI

Sorunun doðru analiz edilmesi, çözümün muhataplarının doðru belirlenmesini isteyen Baluken, Başbakan’ın muhatapları da doðru tanımlamadıðını, buna göre bir müzakare yaklaşımını ortaya koymadıðını ifade etti.

BDP ve PKK’nin muhataplıktaki konumlarını şöyle tanımladı:

“Biz başından beri bu muhatapların özellikle silahlı güçlerin silah bırakması ya da sınır dışına çekilmesi ya da toplumsal, siyasal, sosyal yaşama dâhil edilmesi konusunda muhatabın PKK ve Sayın Öcalan olduðunu söylüyoruz. Diðer taraftan sorunun çözümü için gerekli olan demokratikleşme ve anayasa ile ilgili çalışmalarda da muhatabın BDP olduðunu söylüyoruz.

Burada Başbakan'ın açıklamalarına baktıðımız zaman yine sorunun eksik bir şekilde tanımlandıðı muhataplarının doðru bir şekilde masaya konmadıðı ve yaklaşımın da ona göre diyalog ve müzakerenin önünü açacak bir yaklaşım olmadıðını görüyoruz.”

KÜRT HALKI LAF DEÐÝL SOMUT ADIM ÝSTÝYOR

Ýdris Baluken Kürt halkının artık söylemlere bakarak haraket etmeyeceðini belirterek somut adım atılması çaðrısında bulundu:

“Hemen birkaç cümleye bakarak, bütün son bir haftada özellikle yapılan açıklamaların tamamen anlamsız olduðunu belirtmek istemiyorum. Ama bu konuda hala yapılan çelişkili açıklamalar, bizim açımızdan dikkatle takip ediliyor. Artık Kürt halkı, Kürt hareketi şunu beklemiyor; Başbakan'ın aðzından, hükümet, kabine üyelerinin aðzından hangi cümleler çıkacak. Buna göre kendimizi nasıl konumlandıralım şeklinde bir beklenti yok bizde. Kürt halkı, Kürt tarafı bu işte somut adım bekliyor. Artık konuşmanın laf üretmenin sorunu tespit etmenin ötesinde bir an önce somut adımlarla ilgili bazı şeylerin yapılması gerekiyor. Bununla ilgili de aynı sorunun farklı konulardaki muhataplarıyla bir an önce bir takım çalışmalara başlanması gerekiyor.”