BDP Milletvekili Tuncel, Silivri Cezaevi'nde açlık grevindeki tutukluların neden hücreye konulduðunu sordu. Bakanlık ise, "Bu yerinde bir uygulamadır. Diðer cezaevlerinde olanak olmadıðı için hücrelere konulmuyorlar" dedi.

Silivri Adliyesi'nde sanık, avukat ve izleyicisiz devam eden "KCK Ýstanbul Ana Davası"nın ardından adliye önünde açıklama yapıldı.

Eylemde ilk olarak söz alan BDP Ýstanbul Eş Başkanı Asiye Kolçak, KCK Davası'ndan yargılanan tutukluların "Öcalan'ın özgürlüðü, anadilde savunma ve eðitim hakkı" talepleri için 12 Eylül gününden bu yana açlık grevinde olduðunu belirtti. Kolçak, "Duyarsızlık ve ilgisizlikten dolayı kaygılıyız. Açlık grevindekilerin kısa sürede sakat kalmaları mümkün. Bundan ise AKP ve Başbakan sorumlu olacaktır" dedi.

Öcalan'ın özgürlüðanün Türkiye için önemli bir adım olacaðını belirten Kolçak, "Bu konuda adım atılmaladır, aksi takdirde kriz derinleşecek. Derhal çözüm ve müzakere süreci başlasın" diye konuştu.

Avukat Sinan Zincir ise, "Buralara duruşma salonları deniliyor, ancak, toplama kamplarıdır" diyerek açıklamasına başladı. Kürt halkının rehin alındıðını belirten Zincir, "Anadilde savunma talebi reddedilirken, Kürtler, bu ülkenin kurucu unsurudur, diyorlar. 16 kişi, bu cezaevinde açlık grevinde. Onlara battaniye, su, limon ve şeker bile verilmiyor. Bu talimatı nereden aldıklarını sorduk. Adalet Bakanlıðı'nınz verdiðini söylediler. Bu işkencedir, zulümdür. Müvekillerimiz, talepleri kabul edilinceye kadar direnişlerini sürdürecek" dedi.

Zincir'in ardından söz alan BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Adalet Bakanlıðı ile yaptıkları görüşmede, açlık grevleri ile ilgili bilgi verdiklerini hatırlattı. Tuncel, "Ýkinci görüşmeyi, Silivri Cezaevi'nde tutukluların tekli hücrelere konulmasının ardından yaptık ve bakanlıðı bu durumu sorduk. Bakanlık bize bu uygulamanın doðru olduðunu söyledi. 'Başka cezaevlerinde koşul olmadıðı için uygulamayamıyoruz' yanıtını verdi" diye konuştu.

"Ölümler olmasın, istiyorsanız, hızla talepleri karşılayın" diyen Tuncel, son olarak şunları söyledi: "Türkiye, Kürt sorunu konusunda bir çözüm noktasında. Ya ayrışma ya da temsilcilerle masaya oturma. Türkiye Cumhuriyeti, artık 20 milyon Kürt ile ne yapacaðına karar vermeli."

Açıklamanın ardından kitle daðıldı.