BDP Mardin İl Örgütü öncülüğünde, HPG güçlerinin geri çekilme sürecini izlemek amacıyla Bagok Dağı'nda kurulan bir günlük nöbet eylemi yürüyüşle sona erdi. 

BDP Mardin İl Örgütü öncülüğünde HPG gerillalarının geri çekilme sürecini takip etmek amacıyla Bagok Dağı Dağiçi köyü mevkisinde kurulan bir günlük nöbet eylemi Bagok Dağı'ndan Dağiçi Köyü'ne kadar gerçekleştirilen yürüyüşle son buldu.

Bagok Dağı'nda kurulan "çözüm çadırı"nda binlerce kişi sabahladı. Gece geç saatlerde bir grup Bagok Dağı'na çıkarak uzun süre meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş gerçekleştiren grup çadırda bulunan kitle tarafından PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlarla karşılandı. Sabah saatlerinde KURDİ-DER Kızıltepe Şubesi hocalarından Ömer Bozkurt, Kürt dilinin önemine değinerek, "Kürt dilinin özgürlüğü, başta Sayın Öcalan'ın ve siyasi tutsakların özgürlüğü olacaktır. Dilimizin özgürlüğü Kürdistan'ın özgürlüğünün ta kendisi olacaktır" dedi. Yapılan konuşmanın ardından Rojava'ya bağlı Derika Hemko'dan gelen sanatçı Ridvan Derikî söylediği şarkılarla kitleye coşkulu anlar yaşattı. Ardından konuşan BDP Mardin İl Eş Başkanı Reşat Kaymaz, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Barış Annesi Gurbet Tekin ise, "Sayın Öcalan'ın başlattığı süreci ve gerillanın yürüyüşünü buradan selamlıyoruz" şeklinde başladığı konuşmasında "Bizler bu sürece sonuna kadar destek veriyoruz ve vereceğiz. Bugün ulaştığımız durum Önderliğimiz, gerillalarımız ve çocuklarımızın sayesindedir. Bu halkın da mücadelesidir. Ben bir şehidin ablasıyım. Bir gerillanın ve tutuklunun annesiyim. Ancak bütün tutuklu, şehit ve gerillalar bizim çocuklarımızdır. Ben hepsinin annesiyim. Kürt halkının başı sağ olsun. Hareketimizin de belirttiği gibi sürecin ilk adımından ikinci adımına geçiyoruz. İlkinde yük gerillalarımızın ve bizim omzumuzdaydı. Önderimiz rolünü yerine getirdi. Bizler her zaman ve her adımda sözümüzün arkasındayız. Ancak AKP devleti Kürt sorunu için şu ana kadar hiçbir adım atmamıştır. Bize bir güven vermesini istiyoruz. Bilmelidir ki; artık Kürt halkı eski Kürt halkı değildir. Çözüm için başta Önderimizi ve cezaevlerinde tutsaklarımızı özgür bıraksın. Dilimiz üzerindeki baskıları kaldırıp, eğitim verilmeli, Kürtlerin bütün haklarını anayasaya alınmalı, Roboski şahsında Kürt halkından özür dilesin. Ancak Türk halkı da öldürülmüştür. Birlikte öldürüldük. Çıkıp Kürt ve Türk annelerinden özür dilesin. Bizim ve Türklerin çocuklarının katili Türk Devleti'dir. Bundan dolayı birlik olmalı, birbirimize güvenmeliyiz. Güvenimiz Sayın Öcalan'a ve gerillalarımıza vardır. Bundan dolayı el ele verip mücadelemizi yükseltmeliyiz. Nerede olursak olalım bunu yapmalıyız. Sayın Öcalan'ın dediği gibi bu mücadelede en ağır yük gençlerin ve annelerin omzundadır; çünkü en ağır acıları anneler yaşamıştır. O yüzden büyük mücadeleyi yüreği yanan anneler vermelidir" dedi. 

Yapılan konuşmaların ardından kitle "Rih u dile Çiyaye Bagokê Hevalê Akif Doğan" ile  "Serhildanı büyütelim Rebêr Apo'yu özgürleştirelim" yazılı pankartlar ve Öcalan, Nusaybin'de Ocak ayında yaşanan çatışmada yaşamını yitiren Mehmet Şirin Cebe'nin (Akif Doğan) fotoğrafı ile PKK ve Demokratik Konfederalizm bayrakları ile Dağiçi Köyü'ne doğru yürüyüşe geçti. Sloganlar eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşün ardından kitle alkışlar eşliğinde araçlara binerek, bölgeden ayrıldı.