Baðlar siyasi soykırım davasında Kürtçe krizi

Baðlar siyasi soykırım davasında Kürtçe krizi

"KCK" adı altında BDP Baðlar Ýlçe binası başta olmak üzere birçok ev ve iş yerine yapılan baskında gözaltına alınıp haklarında dava açılan 47'si tutuklu 95 Kürt siyasetçinin ilk duruşması başladı. Kürtçe krizin yaşandıðı duruşmada söz alan tutuklu BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Ömer Önen, dilin insan özgürlüðünün göstergesi olduðunu ve bunun mahkeme tarafından sınırlandırıldıðını kaydetti.

Diyarbakır'ın Baðlar Ýlçesi'nde 22 Kasım 2011 yılında "KCK" adı altında düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınıp haklarında dava açılan BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Ömer Önen ile BDP Baðlar Ýlçe Başkanı Ali Yüce'nin de aralarında bulunduðu 47'si tutuklu 95 Kürt siyasetçinin yargılanmasına Diyarbakır 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşma sanık sayısının fazla olmasından kaynaklı, 5. Aðır Ceza Mahkemesi'nde deðil "KCK ana davası"nın görüldüðü Diyarbakır 6. Aðır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Her "KCK" davasında olduðu gibi "Baðlar KCK" davası nedeniyle Diyarbakır Adliyesi çevresi ve içinde yoðun polisiye önlemler alındı. Kurulan 3 arama noktasında ise yurttaşlar didik didik arandı. Çok sayıda sanık yakını tarafından takip edilmek istenen duruşma öncesi, izleyici bölümünün tamamen dolması ve çoðunun da duruşma salonuna girememesi kısa süreli gerginliðe neden oldu. Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt ile Baðlar Belediye Başkanı Yüksel Baran'ın da aralarında bulunduðu çok sayıda BDP'li tarafından izlenen duruşmaya, tutuklu sanıklardan Bursa Cezaevi'ne sürgün edilenlerin getirilmediði görüldü.

SÜRGÜN EDÝLEN TUTSAKLAR DURUŞMAYA KATILAMADI

Tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile sanık müdafilerinin hazır bulunduðu duruşma kimlik tespiti ile yapıldı. "KCK" davalarının büyük bölümünde kriz yaşanmasına neden olan kimlik tespitinin bu duruşmada mübaşir tarafından isim, memleket ile anne ve baba isminin okunarak geçirilmesi dikkat çekerken sanıklar okunan bilgileri "Ez livir ım" ve "Rast e" şeklinde cevapladı.

Yapılan kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı "KCK yapılanması"na dair dokümanları okuyarak duruşmaya devam edeceklerini belirtmesi üzerine söz alan Av. Fethi Gümüş, sanıkların bir kısmının duruşmada, kendi iradeleri dışında hazır edilmediðini bu nedenle okunacak bilgilerin usule aykırı olacaðını belirtti. Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar da iddianamenin okunması için tüm sanıkların duruşmada hazır edilmesi gerektiðini ifade etti. Gelişen teknoloji ile birlikte kolluk, savcılık ve mahkemeler tarafından "KCK" davaları ile ilgili dokümanları "kopyala yapıştır" usulü ile dosyalara koyduðuna işaret eden Aktar, bu nedenle tüm sanıklar hazır edildikten sonra iddianamenin tamamının okunmasını talep etti. Bir kez daha söz alan Av. Fethi Gümüş, sanıkların kimlik tespiti sırasında Kürtçe konuştuðunu fakat sanki Türkçe cevap vermişler gibi davranıldıðını bu nedenle tutanaða Kürtçe konuştuklarının belirtilmesini talep etti. Mahkeme başkanı ise "Dosya'da 95 sanık var. Her sanıðın duruşmada bulundurulması imkansızdır. Yani tutuksuz sanıklar da var. Onları da mı bekleyelim" diye cevap verdi.

SANIK VE SANIK YAKINLARI AYAKLANDI!

Bu tartışmalar yaşanırken birkaç kez mahkeme başkanından söz almak isteyen BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Ömer Önen'in talebi her defasında "Taraflara iddianame okunduktan sonra söz hakkı verilecek" gerekçesi ile reddedildi. Bunun üzerine bir kez daha söz almak isteyen Önen'in talebinin mahkeme başkanı tarafından reddedilmesi üzerine tüm sanıklar ve sanık yakınları ayaða kalktı. Mahkeme heyeti ve salonda bulunan kolluk tarafından şaşkınlıkla izlenen durum sonrası mahkeme başkanı, Önen'in konuşmasına izin verdi. "KCK" adı altında tutuklananların tamamının demokratik siyaset yapan bireylerden oluştuðunu belirten Önen, anadilde savunma talebinin kabul edilmemesinin "insanlık ayıbı" olduðunu ifade etti.

ÖNEN: DÝL ÝNSAN ÖZGÜRLÜÐÜNÜN SINIRIDIR

Kürt halkının en demokratik hakkının silinmek istendiðini belirten Önen, "Dil insanın özgürlüðünün sınırıdır" diyerek mahkemenin bu özgürlüðü sınırlandırdıðına dikkat çekti. Anadil talebinin politik ya da siyasi bir talep olmadıðını, insani bir talebi dile getirmek istediklerini vurgulayan Önen, anadilde savunma talebinde ısrarlı olacaklarını vurguladı. Ayrıca haklarında hazırlanan iddianame ve içeriðine dikkat çeken Önen, tüm siyasi parti faaliyetlerinin ilegalize edildiðine vurgu yaptı. BDP binasına girip çıkanların fotoðraflarının çekilerek sorgu sırasında "BDP'ye neden gidiyorsun?" şeklinde sorular sorulduðuna işaret eden Önen, uygulamanın tamamen Kürt halkını hukukun dışına itmekten başka bir şey olmadıðını kaydetti.

Önen'in açıklamasının ardından mahkeme başkanı itirazlara raðmen delil ikamesine "KCK yapılanması"nı okuyarak başlarken, duruşmaya kısa bir ara verildi.