Aydın: Hanedanı sorgulamak yasak

Aydın: Hanedanı sorgulamak yasak

Tarihçi yazar Erdoðan Aydın, Başbakan Erdoðan tarafından da hedef tahtasına oturtulan "Muhteşem Yüzyıl" dizisine, tarih, siyaset ve iktidar cephesinden gelen eleştirilerin "babadan oðula iktidarı devralan bir hanedanın asla sorgulanamayacaðı şeklinde bir yaklaşımı topluma dayatmak" anlamına geldiðini belirtti. "Tarihi öðrenmek isteyenler, tarihi araştırmak zorundadır" diyen Aydın, Osmanlı sarayı için, "Tümüyle Balkanlı, zorla el konulmuş çocuklardan kurulmuş bir devşirme teşkilatının sarayıdır" dedi. Aydın, Kanuni'nin döneminin "Anadolu'da en büyük katliamların gerçekleştirildiði bir dönem" olduðunun altını çizdi.

Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminin anlatıldıðı "Muhteşem Yüzyıl" filmi yine gündemde. Bu kez, film, Başbakan Erdoðan'ın hedef göstermesiyle gündem oldu. Erdoðan, "Kanuni'nin 30 yılı at üstünde geçmiştir. Ben o dizinin yönetmenlerini de televizyon sahiplerini de kınıyorum" dedi. Erdoðan'ın bu açıklamasının ardından, AKP'de "tarihi çarpıtıyor" diye filmlerin yasaklanmasının önünü açan yasa hazırlıðı başladı.

Tarihçi yazar Erdoðan Aydın, Başbakan Erdoðan'ın açıklamasıyla yeniden gündeme gelen "Muhteşem Yüzyıl" filmi tartışmasına ilişkin ANF'nin sorularına yanıt verdi.

'TARÝHÝ ÖÐRENMEK ÝSTEYENLER TARÝHÝ ARAŞTIRMAK ZORUNDADIR'

Tarihi öðrenmek isteyenlerin tarihi araştırmak zorunda olduðu uyarısını yapan Aydın, "Bir televizyon dizisi, bir roman ya da bir sanat eserinde tarihin birebir gerçekliðini beklemek ancak hayal dünyasında yaşayan kesimlerin görüşü olabilir. Bir sanat eseri her halükarda tarihi bir arka plan sahnesi olarak kullanarak onun üstünde oynayabilme hakkına sahiptir. Tarihi öðrenmek isteyenler tarihi araştırmak zorundadırlar" dedi.

'BAŞBAKAN ÇARPITILMIŞ TARÝH VERÝLERÝ ÜZERÝNDEN TARÝHÝ ALGILIYOR'

Diziye yüklenen anlamın abartılı olduðunu belirten Aydın, şöyle konuştu: "Bir diziden tarihin gerçekliðini bekleyenlerin özellikle resmi tarih ders kitaplarında tarihin en sistematik çarpıtıcıları olduðunu da anımsamak lazım. Dolayısıyla Başbakan'ın 'Ben Kanuni'yi böyle bilmiyorum' derken, aslında bu çarpıtılmış tarihi veriler üzerinden tarihi algıladıðını özellikle belirtmek gerekiyor."

'OSMANLI SARAYI DEVŞÝRME TEŞKÝLATI SARAYIDIR'

Tarihçi yazar Aydın, Anadolu halkı açısından Osmanlı'nın sahiplenilecek bir tarih olmadıðı görüşünde. Aydın'ın Osmanlı sarayı için tanımı, "Tümüyle Balkanlı, zorla el konulmuş çocuklardan kurulmuş bir devşirme teşkilatının sarayıdır" şeklinde.

Aydın, Anadolu halkının ise saray için, "vergiye baðlanan, savaş durumunda askere gönderilen, itiraz ettiðinde ise ezilen, sürgüne gönderilen bir halk"tan öte anlam taşımadıðını belirtti. Aydın, "Bu açıdan baktıðımızda bugün halkın Osmanlıcı hale getirilmiş olması halkın hem gerçek tarihine, hem de mevcut toplumsal çıkarlarına büyük oranda ne denli yabancılaştırıldıðının bir göstergesidir" dedi.

'KANUNÝ DÖNEMÝ, EN BÜYÜK KATLÝAMLARIN DÖNEMÝ'

Kanuni döneminin aslında Anadolu'na en büyük katliamların gerçekleştirildiði bir dönem olduðunun altını çizen Erdoðan Aydın, şöyle konuştu: "Kanuni dönemi aynı zamanda bizzat kendisinin 2 çocuðunu, 6 torununu öldürmekten imtina edemeyecek denli sarayın ve iktidarın soðuk çıkarlarınca belirlenen, dolayısıyla sahiplenilmesi açısından zor olan dönemin tarihidir. Tarihi buradan öðrendiðimizde kuşkusuz diziye dair de bazı eleştirel okumalar yapabiliriz ama sıra diziye gelene kadar öncelikle Türkiye'nin resmi ders kitaplarının eleştirilmesi, sorgulanması gerektiði kanısındayız."

Dizide tarihi gerçeklerin de var olduðunu anımsatan Aydın, şu örnekleri verdi: "Önümüzdeki bölümlerde görüleceði gibi Pargalı Ýbrahim'in bir hiç uðruna öldürülmesi. Başta Bizans, Ýngiliz ve Fransız sarayları olmak üzere bütün saraylarda olduðu gibi Osmanlı sarayında da olan oyunlar, komplolar bir gerçekliðe tekabül etmektedir. Keza Osmanlı'nın savaşlarının bütünü bir yayılma savaşı. Bir ülkeyi savunmak adına yapılan savaşlar deðil. Filmin, tarihi sistematik olarak çarptıðını söyleyebileceðimiz herhangi bir olgusu da söz konusu deðildir. Benim işaret etmek istediðim tarihin bu tip dizilerden öðrenilemeyeceðidir. Tarihin daha ötesi şunu söylemek gerekir: Tarih aslında Türk-Ýslam eksenli resmi konseptin içinde hareket etmektedir. Örneðin, Müslüman olmayanların kötü gösterilmesi bütün diziye hakim olan bir yaklaşımdır. Kanuni'nin siyasetinin bütünüyle doðru olduðu üzerinden kurulmuş yaklaşım yine aynı şekilde resmi tarih persfektifi içinde davranmaktadır."

'TÜM SÖMÜRÜCÜ GÜÇLER TARÝHE ATIFTA BULUNUR'

Tarihçi yazar Erdoðan Aydın, filme tarih, siyaset ve iktidar cephesinden gelen eleştirilerin ise "babadan oðula iktidarı devralan bir hanedan sülalesini asla sorgulanamayacaðı şeklinde bir yaklaşımı topluma dayatmam" anlamına geldiðini belirtti. Bu dayatmanın, bugün bile Türkiye halkına demokrasiyi lüks gören bir zihniyetin yansıması olarak deðerlendiren Aydın, son olarak şu deðerlendirmede bulundu: "Çünkü, babadan oðula iktidar olanların bile eleştirilmesinin yasaklandıðı, bu konuda yasa çıkartılmaya çalışıldıðı günümüzde çoðulculuk, çok partililik, fikir özgürlüðü, eşit yurttaşlık, insanların farklı olma ve iktidarı eleştirme hakkı tümüyle ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla tarih üzerinden yapılmaya çalışılan bugün de iktidarı elinde tutanların istediklerini yapabilecekleri, kimsenin onları eleştiremeyeceði bir kültürel, siyasal iklim yaratma çabasıdır. Esasen dünyada tüm muhafazakar, tüm tektipçi, tüm sömürücü güçlerin tarihe bu kadar çok atıfta bulunmaları, toplumu, toplumun gençlerini şekillendirme ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu açıdan baktıðımızda tarih üstünde yürüyen bunca büyük bir kavga, günümüzde topluma ne vaat ettiðimiz konusundaki farklılıkların bir tezahürü olarak okunmak zorundadır."